banner913
banner932
banner1012

“Oğlum kazaya değil, cinayete kurban gitti”

banner1020

Geçitkale’de 3 Aralık 2015 tarihinde meydana gelen kazada hayatını kaybeden 24 yaşındaki Arif Ummak’ın ailesi dün Mağusa Kaza Mahkemesi önünde pankart açarak basın açıklaması yapan Arif Ummak’ın babası Hüseyin Ummak oğlunun kazaya değil cinayete kurban gittiğini ileri sürdü

banner974
“Oğlum kazaya değil, cinayete kurban gitti”

banner971

Gamze PİR BAYKUR

Geçitkale’de Çelebi İnşaat Şirketinde forklift operatörü olarak çalışan ve 3 Aralık 2015 tarihinde meydana gelen iş kazasında hayatını kaybeden 24 yaşındaki Arif Ummak’ın ailesi dün Mağusa Kaza Mahkemesi önünde “Polis görevini yap, zanlıları tutukla!” yazılı pankart açarak basın açıklaması yaptılar. Dün Mağusa Kaza Mahkemesi’nde “Adli ölüm tahkikatı” duruşması olduğu için mahkeme önünde toplanan ve basın açıklaması yapan Arif Ummak’ın babası Hüseyin Ummak oğlunun kazaya değil cinayete kurban gittiğini ileri sürdü. “Adli ölüm tahkikatı” duruşması ise meselenin soruşturmasını yürüten Polis Çavuşu Hüdaverdi Yıldıran’ın dinlenmesine olanak sağlamak üzere 22 Şubat tarihine ertelendi.

 “SAVCI VE POLİSİN AMACI SUÇLULARI KORUMAK...”

Mağusa Kaza Mahkemesi önünde basın açıklaması yapan acılı baba Hüseyin Ummak, olayın, polisin iddia ettiği gibi oğlu Arif Ummak’ın tek başına tırı hareket ettirip elektrik direği ile tırın kapısı arasına sıkışıp can verdiği şeklinde olmadığını ileri sürdü. Hüseyin Ummak, aracın içerisinde  şoför koltuğunda bulunan bir şahsın tırı hareket ettirmek suretiyle oğlu Arif Ummak’ın ölümüne yol açtığını iddia ederek olayın bir kaza değil cinayet olduğunu savundu. Hüseyin Ummak, olayı soruşturmakla görevli Savcı Hasan Çaltılı ile polisin yaptığı araştırmalar ve aldığı ifadelerin olayı aydınlatmaya değil örtmeye ve gizlemeye yönelik olduğunu söyleyerek Savcı ve polisin amacının suçluları korumak olduğunu ileri sürdü.

 “TANIK DEĞİL, BİRİNCİ DERECEDE SANIK OLMASI LAZIM...”

Acılı baba Hüseyin Ummak, yaşanan süreç ve yapılması şart olup da yapılmayan işler ile ilgili bazı örnekler vermek istediğini belirtti. Oğlu Arif Ummak’ı olay yerinde bulan Çelebi İnşaat Şirketi çalışanı Erkan Yılmaz’ın polise verdiğini belirten Hüseyin Ummak, ifadesinde oğlu Arif Ummak’ı sıkıştığı yerden kurtarmak için aracı hareket ettirip 1.5 metre geriye aldığını ve Arif Ummak’ı sürükleyerek aracın önüne getirdikten sonra aracı tekrar hareket ettirerek eski yerine park ettiğini söylediğini ifade etti. Böyle bir durumla karşılaşan kişinin aracın yeri ile oynamak yerine ilk önce sağlık ve polis ekiplerini araması gerektiğini belirten Hüseyin Ummak, yine polise ifade veren Erkan Yılmaz’ın, Arif Ummak’ın aracın dışında durduğu yerden elini kontak anahtarına uzatarak aracı hareket ettirmek istediğini ve Arif Ummak’ın elinin kontak anahtarına uzanmış vaziyette bulduğunu, kazanın da bu şekilde gerçekleştiğini iddia ettiğini söyledi. Hüseyin Ummak, daha sonra Erkan Yılmaz’ın söylediklerinin yalan olduğunun ortaya çıkacağından endişe ederek Arif Ummak’ın elinin kontak anahtarında değil pedalların arasında olduğu şeklinde ifadesini değiştirdiğini belirtti. Polisin maktülü bulan kişinin, maktülü bulduğu zaman ile ölümün gerçekleştiği zaman diliminin çakışması halinde konu kişinin tanık olarak değil birinci derecede sanık olması gerektiği kuralını işletmediğini ileri süren Hüseyin Ummak, polisin, Erkan Yılmaz’ın tüm yalanlarına rağmen Yılmaz’ı tutuklamadığını söyledi.

 “İFADELERİN GERÇEK DIŞI OLDUĞU GİZLENMEYE ÇALIŞILDI...”

Polisin, Çelebi İnşaat Şirketinin aile fertlerinin ifadelerini hepsinin bir aradayken aldığını ileri süren Hüseyin Ummak, polisin ifade alma kurallarına uymayarak aile fertlerinin ifadelerinin ayrı ayrı alınmadığını iddia etti. Hüseyin Ummak, söz konusu tır ile olay yerinde tatbikat yapılmadığını ve verilen ifadelerin bu şekilde gerçek dışı olduğunun gizlenmeye çalışıldığını savundu. Oğlu Arif Ummak’ın her zaman gözüne taktığı güneş gözlüğünün olay günü tırın içerisindeki koltukta bulunduğunu söyleyen Hüseyin Ummak, gözlüklerin Arif Ummak’ı tır ile bütünleştirmek isteyen kişiler tarafından koltuğa bırakıldığını ileri sürerek, polisin ne gözlüklerin ne de direksiyonun üzerinde parmak izi aramadığını savundu.

 “ÇELEBİ AİLESİNİN KIZI ŞİRKET DIŞINA KAÇIRILDI...”

Hüseyin Ummak, olay günü iş yerinde bulunan Çelebi ailesinin kızının “Ben yapmadım, ben yapmadım” diye bağırarak sinir krizi geçirirken birileri tarafından alınarak şirket dışına kaçırıldığını iddia etti. Polisin bu şüpheli duruma seyirci kaldığını da iddia eden Hüseyin Ummak, konu şahsın ifadesine itirazları sonucu 23 gün sonra başvurulduğunu, konu şahsın ifadesinde ise olay günü çalışmadığını ve iş yerinde olmadığını iddia ederek yalan söylediğini savundu.

 “SAVCI İLE ÇELEBİ AİLESİ AYNİ SOFRADA YEMEK YEDİ...”

Olayı soruşturmakla görevli Savcı Hasan Çaltılı’nın olaydan 3 ay sonra Çelebi ailesi ile birlikte Çelebi ailesinin davetlisi olarak evlerinde ayni sofrada yemek yediğini iddia eden Hüseyin Ummak, bunun sebebi olarak da Savcı Çaltılı’nın yeğeninin Çelebi Şirketinde işe alınmasının kutlaması olarak açıklandığını ileri sürdü. Hüseyin Ummak, bu kişilerin tamamının işledikleri cinayeti örtbas etmek için işbirliği içerisinde olduklarını iddia ederek, Arif Ummak’ın katillerini ortaya çıkarmak için tüm hukuk yollarını deneyeceklerini ve netice alamamaları durumunda ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceklerini açıkladı.

ÇALTILI: “AİLEYE DAVA AÇIYORUM...”

Savcı Hasan Çaltılı, hakkındaki iddialarla ilgili olarak açıklamada bulundu. Çaltılı, Ummak ailesinin yapmış olduğu açıklamaların hepsinin yalan ve uydurmadan ibaret olduğunu belirtti. Polise de şikayette bulunduğunu belirten Çaltılı, bu konuda dava açmak için dosya hazırladığını ve hukuki süreç başlattığını açıkladı.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.