Bitmeyen enerjisi ile Avrupa’nın en ilginç aurasına sahip şehirlerinden biri de Amsterdam. Şehir, iç içe geçmiş irili ufaklı 150’den fazla kanalıyla uçaktan kuş bakışı baktığınızda adeta bir labirenti andırıyor. Hollanda’nın başkenti, bulunduğu enlem gereği pek fazla güneş yüzü görmüyor ama hareketli şehir hayatı sıcak bir atmosfer yaratmaya yetiyor.

Dünyanın dört bir yanında görülmeye değer binlerce yer var. Ancak bunlardan bazıları sanki başka bir gezegene aitmiş izlenimi uyandırıyor. İşte içlerinde Türkiye'den de bazı bölgelerin bulunduğu, dünyada olduğuna inananmakta güçlük çekeceğiniz o yerler...

Tablo gibi bir manzaranın karşısında saatlerce oturuyor ve hiç bilmediğiniz ıssız sokaklarda el ele dolaşıyorsanız, şimdi tatile çıkmanızın tam zamanı! Bozcaada’dan Japonya’ya uzanan sonbaharın en romantik rotalarını sizin için derledik. Tatil denildiğinde birçoğumuzun aklına, deniz - kum - güneş konseptli yaz günleri veya kayak, kaplıca tatili ağırlıklı kışlar geliyor. Oysaki tatil sadece yaz ve kıştan ibaret değil! Havaların ılık geçtiği, doğanın eşsiz renk tonlarına büründüğü, düşen yaprakların üzerinde yürürken içimizi büyük bir huzurun kapladığı sonbahar rotaları da var. Üstelik yazın bazı günlerinde kalabalıktan sokaklarında yürümekte zorlanılan bu adresler, mevsim sonbahara döndüğünde genellikle yalnızca romantik çiftlere ev sahipliği yapıyor.

 Her ülkenin kendi kültürüne göre farklı kuralları var. Bu kuralların bazıları haklı ve mantıklı gerekçelere dayandırılırken, bazıları hiçbir mantığa dayanmıyor. Avrupa ülkemizden en çok turist çektiğinden ötürü, biz Avrupa’da karşı karşıya kalabileceğiniz ihlal edilmemesi gereken kurallar üzerinde durduk. Avrupa’ya seyahat ederken ara sıra açıp şu listeye göz atın, tedbiri elden bırakmayın. Sonra vereceğiniz her bir euro para cezası için tatilinizi kendinize zehir etmeyin.

Seyahat sitesi Fodor's Travel, dünyanın en romantik noktalarını sıraladı. Listede İstanbul da yer aldı. İşte o yerler...

Tango, steakleriyle ünlü kasap ve restoranlar, şehrin kimliğine artı bir özellik katan futbol, Maradona, Messi gibi sayısız dünyaca ünlü futbolcuyla kendinden çokça söz ettiren Arjantin bildiğimiz coğrafyaların bir hayli dışında tutmamız gereken bir yer. Güney kutbunun güney uçlarına dek ince uzun bir ip misali uzayan ülke Güney Amerika’nın da en benzersiz ülkelerinden biri. Listemizde yer alan şehirleri konum olarak birbiriyle bağlantılı ve ulaşımı birbirine daha kolay bir şekilde sıraladık ki gezginler için bir rehber olsun istedik. İlk maddelerdeki şehirler ülkenin kuzey kısmındaki daha büyük ve tarihi şehirlerden oluşurken, son maddelere doğru sizleri güney kısmında yer alan oldukça farklı şehirler bekliyor. Böylesi bir yere uçakla İstanbul’dan aktarma olmadan, direkt uçuş süresi olarak 18 saatte varılabiliyor. Bu kadar süre uçmayı göze alan varsa böylesine renkli bir ülkede kolay kolay hiçbir zaman yaşamayacağı güzellikte bir zaman geçirebileceğini garanti ediyoruz.

İstanbul’da her yerde yükselen yapılar ve gittikçe azalan yeşil alanlar birçok insanın ortak derdi haline geldi. Adeta nefes alacak alan bulunamaz oldu. Kaçamadığımız trafik ve insan sesiyle birlikte dinlenmek mümkün olmazken herkes kendini yeşil alanlara atmaya çalışıyor. Neyse ki İstanbul’da sayılı da olsa dinlenebileceğimiz, huzurlu hissedebileceğimiz yeşil alanlar mevcut. ListeList İstanbul’un Instagram hesabını takip ederek İstanbul’la ilgili birçok kültürel-sosyal etkinlikten haberdar olabilir, yeni yerler ve mekanlar keşfedebilirsiniz.

Doğal bir zemine kurulu Bolu, Türkiye’deki en güzel şehirlerden biri. Yeşilin kucakladığı şehir Marmara üzerinden İstanbul’a açılan bir kavşak üzerinde olmasına rağmen doğallığını bu denli koruyabilmiş bir şehir. Gerek birbiriyle eşsizlik alanında yarışan gölleri olsun, gerekse tabiat park ve ormanlarıyla olsun Bolu bozulmamış en doğal yerlerin başında geliyor. Kış turizmine de ev sahipliği yapan Bolu, İstanbul ve Ankara’ya iki saat uzaklıkta, ulaşımı oldukça kolay bir yerde.

M.S. 8. yüzyılda Türk tarihinin günümüze ulaşan önemli eserlerinden biri olan Orhun Abideleri dilimizin ilk yazılı eseri olma özelliğini taşıyor. Türk tarihine ışık tutan Orhun Abideleri (Yenisey Yazıtları)’nin bulunuşu 1700’lere dayanıyor. Neredeyse tüm Avrupa’nın yüz yıldan fazla süren araştırma çalışmaları oldukça çetin geçse de, sonunda tarihe ışık tutan Vilhelm Thomsen ve Wilhelm Radloff tarafından bu eserler günümüze kazandırıldı. Bu çetrefilli ve çözümü bir hayli gerçekleşemeyen yazıtların bulunuş hikayesi Türk dili ve tarihi açısından önemli olduğu kadar dünya için de önemli bir gelişmeydi.

Avrupa’yı keşfetmenin en iyi yolu arabayla karış karış gezmek. Üstelik mevsim sonbaharsa bu turların tadına doyum olmaz! İşte Avrupa’da arabayla kat edilecek en güzel rotalar...