Rum Kıbrıs Cumhuriyeti İsrail – İran savaşı devam ederken ABD’ye yardımcı olmak amacıyla her türlü desteği vermiştir. Rumların amacı, Orta-Doğu’daki savaş sonlandıktan sonra “Kıbrıs Sorunu”nu çözmek için güçlü ABD desteğini almaktır. İşgal safsatasından bir türlü kurtulamayan Rum mentalitesi budur… İki bölgeli, iki toplumlu federasyon Rum tezinin de amacı, herkesin bildiği gibi KKTC Devleti’ni ortadan kaldırmak ve Rumların egemenliği altında bir Kıbrıs Cumhuriyeti çözümüne ulaşmaktır. ABD’nin, Orta-Doğu savaşı sonlandıktan sonra bu tür bir Rum isteğine nasıl yanıt vereceği merak konusu… Hiç kuşkusuz, Kıbrıs adasında iki devletin var olduğu ve bu iki devletin yıllardır barış içinde yaşadıkları gerçeği 42 yıldır devam etmektedir. Türkiye faktörü çok önemli. KKTC Devleti, Türkiye’nin büyük desteği ile ayakta durmaktadır. Kıbrıslı Türkler 1963 Rum saldırıları ve 1974’de Rumların Kıbrıs adasını Yunanistan’a bağlama planını bozan Türkiye’nin Garanti Anlaşması çerçevesi içinde gerçekleştirdiği müdahaleyi ABD çok iyi bilmektedir.

Bu gerçekleri gözönünde bulundururken, ABD’nin yıllardır uyguladığı politika, “İki toplum arasında müzakereler başlasın, iki taraf anlaşsın ve Kıbrıs Sorunu bitsin.” sözleriyle, açıklamalarıyla defalarca seslendirilmiştir. ABD’nin bu politikadan farklı ve Rum tezine daha büyük bir destek verebilecek bir politikaya geçiş yapması beklenemez… Kuşkusuz, bu sadece bir senaryo… Ancak Rumların kafa yapısı ve son zamanlarda Kıbrıslı Türklere karşı izlediği saldırı politikası her türlü olasılığa açık… Türkiye Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’a yöneltilen, gerçeklere aykırı İsrail saldırısını da unutmamak gerekir…