banner913
banner932
banner1012

Sosyal Medyanın Sesi

banner1020

banner974
Sosyal Medyanın Sesi

banner971
KIBRIS İNSANI
Bizim ülkemizde,
En büyük "sorun"lardan bir tanesi nedir bilir misiniz?
Karşısındaki, ne söylerse ve nasıl söylerse söylesin hiç fark etmez, insanların bir çoğu, söyleneni "kendi istediği gibi" anlar ve kendi inandığı doğrularından asla vaz geçmez.
Kişilerdeki bu "tavır"lar, mensubu oldukları "örgütsel yapı” içerisinde de etkili olduğundan, ne kadar anlatırsanız anlatınız onları değiştiremezsiniz, dönüp dolaşıp ayni yerde debelenir ve debelendik sonra da toplum olarak kendimize daha fazla sorunlar yaratırız.
Siyasi Partilerde, sendikalarda ve benzeri diğer kuruluşlarda, sıklıkla, dışa yansıyan karşılıklı kavgaların, istifaların ve ayrılarak yeni örgütler kurmalarının nedeni hep bu anlayıştır.
Ve...
Hiç kimse,
Ne yazık ki...
Bölündükçe ve küçüldükçe, toplum olarak "güç kaybedildiğini" ve ülkemize egemen olanlarla, onlara hizmet eden "yerli işbirlikçi"lerine hizmet edildiğini anlayabilmiş değiller.
İşte,
Biz, ancak bunu anladığımız ve kendi özeleştirimiz yaparak bu huyumuzdan vazgeçtiğimiz gün, önümüzü açıp doğru yolu bulabileceğiz.
Yoksa...
Bu huyumuzdan vazgeçmez, böyle davranmaya devam edersek, işimiz çok zor.
Birbirimizle kavga etmeye devam ederiz ve kimse de bizi yok olmaktan kurtaramaz.
(Ülker Fahri)
 
 
Sütden çıkma, ak kaşık meselesi.
Gelelim konuya, acaba bu seçilmiş akkaşıklar, arpa çiftcinin elinden uyguna alınıp, bir partilisinin ambarlarına toplanıp, iki misli fiyata çifçiye geri satıldığında nerdeydi?. Yine bir partilisinin Girne’deki arsası ve projesine bir gecede emirname kaldırılarak çok katlı bina izni verildiğinde nerdeydi?. Partinin içinde örf ve adetlerimize uygun olmayan, adilik, ve terbiyesizlik yapılırken nerdeydi?.
Gelelim diğer Akkaşığa, ev ev gezip, insanlara umut pompalayarak, bir yerlere gelecen ve ne umut vaad ettiysen tam tersini yapıp, sisteme uyacan . Sana umut bağlayanlarda hava alsın. Bizim köyde buna sahtekarlık , bunu yapana da sahtekar denir. Bugün bu memleketin bu kadar kötü duruma gelmesinin en büyük sebebi sensin, sizsiniz.
Lütfen evlerinizden çıkarken aynaya bakın...
(Tamer Karakaşlı)
 

Yine Bir Enerji Patlaması...
Enerji Bakanımız, enerji patlaması yaşıyor..
O kadar enerjik ki, her gün bir Bomba patlatıyor...
Allah muhafaza...
Bomba derken yanlış anlaşılmasın...
Ses Bombası bu, Memlekette şamatadan, gürültüden, ses kirliliğinin yanında Ülkeye ciddi zararı olan, bir faydasını görmediği amma her gün patlattığı BOMBA’lardan bir tane daha.
Ülke ile birlikte büyük ortağı UBP de ciddi zarar görüyor bu gürültülü ilişkiden...
Parti olarak zor bir süreçten geçen UBP, Kendi içinde yaşadıklarına ilave bir de her fırsatta ortağı tarafından hançerleniyor...
Bir hizmet, hükümet ortaklığından çok kan davası güden bir düşman gibi..
Tabi ki rekabet ve yarış olacak ancak bu
Kendi beceri ve marifetlerini, neler yapabileceğini göstererek halkımızı şaşırtıp,hayran bırakarak olmalıydı çamur atarak ve karalayarak değil.
Enerji Bakanımız dün de mecliste klasik b enerji patlamalarından birini yaşamayı ve yaşatmayı başardı...
Hele o savunması yok muydu...
Mahkumu mahkumiyetten sonra topluma kazandırmak İçin yaptım diyor... Üstelik bu mahkumu Saygın bir Üniversitemizin yönetimin kadrosunun içinde ıslah edip topluma kazandıracağını belirtiyor.,
Sıkıştırılınca da daha da ileri gidip Vefa Borcumu ödedim diyor...
Vefa borcunun faturasını da Devletin boynuna astığını kabulleniyor...
Üstelik size hesap verecek değilim yaptım bitti, şikayetiniz varsa mahkemeye gidin diye hodri meydan da çekebiliyor...
O zaman ikide bir yolsuzluk diye niye bağlıyorsun, bir yanlışlık, suistimal ya da yolsuzluk görürsen, görev ver ihale ver iş ver, onları da ıslah et...
Peki ortağımız Mahkumları topluma kazandırırken veya vefa borçlarını Devlet hazinesinden öderken, Başbakanla Cumhurbaşkanımız bu yapılanlara seyirci mi kaldı Yoksa altına imza mı koydular...
Bildiğim kadarı İle onlar altına imza koymasalar bu atama gerçekleşmezdi...
Yani Arıklı tek başına suçlu değildir...
(Gürsel Uzun)
 
Başka memleketlerde insanlar ülkeyi daha iyiye götürmek, halkın refahı için çalışmak için siyasetçi olur, bizde da “vefa borcu” ödemek için! 40 yıldır bitmeyen o vefalar ilk defa meclis kürsüsünden bağırarak söylendi! Bu ilk, yoksa kahve hatırıdır, meyhane sözüdür bilmediğimiz şeyler değil! Ama tabi tavır, cüret vs.de de yaratılan atmosferin etkisi büyük!
(Yetin Arslan)
 
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.