banner913
banner932
banner1012

Bir tarih daha göçtü

banner1020

Kıbrıs Türkünün efsanevi sanatçısı küçük Aysel vefat etti.

banner974
Bir tarih daha göçtü

banner971

Kıbrıs Türk Sanat Tarihinde doldurulamaz bir yere sahip olan ses sanatçılarımızdan Küçük Aysel olarak da bilinen Aysel Bağdadi bugün hayatını kaybetti.


KÜÇÜK AYSEL KİMDİR
Küçük Aysel asıl adıyla Aysel Bağdadi, 1938 yılında Lefkoşa’da dünyaya geldi. Öğretmen Bahire Hanım ile Kıbrıs’ın ünlü keman sanatçısı Asaf Bağdadi’nin en küçük çocuğuydu.
Yaşadıkları maddi zorluklardan dolayı Aysel 40 günlükken aile Türkiye’ye göç etti. İlkokula Adana’da başlayan Aysel, daha sonra ailesiyle birlikte Konya’ya gitti.
Baba Asaf Bey sayesinde müziğin içinde doğan Aysel’in müzikteki kabiliyetini gören baba Asaf Bey, kızını eğitmeye başlar.
Aile bir süre sonra tekrar Kıbrıs’a göç etti ama annesi Bahire Hanım Kıbrısa alışamadığında oğlunu da alarak Türkiye’ye döndü. Uzun bir ayrılıktan sonra da Asaf Bey’den boşanır.
9 yaşında annesiz kalan Aysel’e yengesi Nahide Hanım sahip çıktı. Hiç çocukları olmayan Nahide Hanım ile amcası Osman Bey, Aysel’in herşeyi ile ilgilendi. Bu arada baba Asaf Bey, kızının güzel sesi ile kendi kemanını birleştirerek konserler vermeye başladı. Sahne tozu yutarak büyüyen Aysel için şarkı söylemek çok doğal bir olaydı.
Küçük Aysel, ilk kez 9 yaşında Beliğ Paşa Sineması’nda sahne alır. Sonuç harikadır. Lefkoşalılar bu küçücük çocuktan çıkan inanılmaz sese hayran kalırlar. Küçük Aysel gösterilen sevgi seli ile bulutların üstünde uçar. Baba Asaf Bey gördükleri ilgi karşısında, konserlere devam kararı alır. Ada genelinde bir konser turuna çıkan Küçük Aysel ile babası her gittikleri yerde coşkuyla karşılaşırlar. Sahnenin büyülü havasına kapılan Küçük Aysel, çok mutludur, tek mutsuzluğu okuldan uzalklaşması dolayısıyla arkadaşsız olmasıdır...

YALNIZ GEÇEN ÇOCUKLUK YILLARI
Küçük Aysel, babasıyla birlikte konserler vermeye devam ederken bazı gazeteciler bundan rahatsızlık duyar. Onlara göre bu kadar küçük bir çocuğun sahnede değil okulda olması gerekmektedir. Tepkilerin büyümesi üzerine, devlet olaya el atar ve Küçük Aysel okuluna geri döner. Okuluna dönmekten mutlu olan Aysel, çocuklar tarafından dışlanır anneler sahnelere çıkan bir kızla çocuklarının oynamasına izin vermez. Tepkilere üzülse de sahneye çıkmanın kötü yanı olabileceğine inanamayan Küçük Aysel ise kızlar yerine erkeklerle oynamayı tercih eder.
Küçük Aysel, okul döneminde ayda bir okulundaki fakir çocuklar için konserler vermeye başlar. Elde edilen gelirle fakir çocukları giydiren ve doyuran okul idaresi, Küçük Aysel’e de yaptığı katkı dolayısıyla bir bilezik armağan eder.
Okul dönemi eğitimine, tatillerde de konserlere devam eden Küçük Aysel, ilkokul 4 bittiğinde Adana’da yapılan bir ses yarışmasına katılır. Mustafa Sağyaşar ile birlikte ikinci geldiği yarışmanın ardından Asaf Bey kızını Ankara Radyosunun sınavlarına götürür. Ancak eğitimi yeterli olmadığı için sınavı kazandığı halde Radyoya kabul edilmeyen Küçük Aysel, eğitimin önemini o zaman kavrar.
Türkiye’de kalmayı başaramayan Küçük Aysel, geri Kıbrıs’a döner. Kıbrıs’ta konserlerine devam eden Küçük Aysel, kendine tek hedef koymuştu o da para biriktirip gidip Türkiye’de müzik eğitimi almak. Babasının olmadığı zamanlarda bile sazendeleriyle birlikte konserlere gitmeye başlayan Küçük Aysel, herkesin sevgilisiydi. Özellikle zengin hanımlar sürekli evlerinde konuk ettikleri küçük Aysel’e kullanmadıkları gösterişli giysilerini ve takılarını, konserlerinde kullanmak üzere verirlerdi. Pahalı elmaslarla ve gözalıcı giysilerle sahneye çıkan Küçük Aysel’i izlemeye gelen bu hanımlar, özel localarda konserlerin keyfini çıkarırdı. Bu dönemlerde annesini çok arayan Aysel, hayatı boyunca hep anne özlemi ile büyür. Sahnede giydiği ilk kostümü diken Ülviye Hanım’ı hiç unutmayan Küçük Aysel, kendi kendine yetmeyi de öğrenir küçük yaşta.

HAYATININ FIRSATINI KAÇIRDI

Konserlerinin ilk yıllarında adaya gelen ünlü sanatçı Münir Nurettin Selçuk’la olan anısını hiç unutmayan Küçük Aysel, aldığı teklifi reddetmesini de hayatının kaybı olarak görüyor hala.
Bir yaz gecesi üstad Münir Nurettin Selçuk'un "Lukudi" sinemasında vereceği konserde yirmi kadar dinleyici olduğunu görünce nedenini merak edip sorar. Bu akşam başka bir yerde Küçük Aysel'in konseri var cevabını alınca da onu dinlemek istedi. Büyük üstad Beliğ Paşa Sineması'nda konser veren Aysel'e hayran olur ve Aysel'i Türkiye'ye götürüp yetiştirmek için Asaf Bey’den izin ister. Münür Nurettin Selçuk babanın kızından ayrılmayı göze alamaması üzerine ret cevabı alır. İşte bu Küçük Aysel’in hayatta kaçırdığı en büyük fırsattı.



HAYATININ AŞKI
Hayatının aşkıyla genç kızlığa adım attığı günlerde tanışır. Bir konserinde yaşanan izdiham sonucu yaralanan bu genç adam Küçük Aysel’in hayatını değiştirir. 13 yaşında ailesinin de rızası ile bu gençle evlenir ve Küçük Aysel’in sahne hayatı ve eğitim düşleri sona erer. Çünkü eşi Küçük Aysel’e sahneye çıkma izni vermez.
Aysel, ilk çocuğunu da 14 yaşında dünyaya getirir. Henüz kendi çocuk olan Aysel, kızı ile bebek oynar gibi ilgilenir. Yengesi Nahide Hanım, yine Aysel’in imdadına koşarak en büyük yardımcısı olur. Kızının ardından 3 de oğlu olan Aysel, ev hanımlığına iyice alışır. Kendi oğullarını büyütürken, kızına da yengesi sahip çıkar.
Çocuklarının sahneden daha ağır bastığını dolayısıyla sahneyi özlemediğini söyleyen Küçük Aysel, kendi annesizliğinin acısını çocuklarına yaşatmak istemez ve çocuklarından uzak kalacağı sahneyi hiç düşünmez.

SAHNELERE DÖNÜŞ

Eski dostlarından olan öğretmen Suphi Bey, bir gün kapılarını çalarak Küçük Aysel’i Atalasa Radyo Korporasyonundaki programına dahil etmek istediğini söyler.
Eşinin de rızasını alarak tekrar mikrofonu eline alan Küçük Aysel, 1957’den 1963’e kadar haftanın bir gecesi Atalasa Radyosunda piyanist Şivane Hanım ve keman sanatçısı eşi ile solo konserler verir. Yıllar sonra tekrar sanatına geri dönen Küçük Aysel, ailesine de maddi katkıda bulunur. Bu dönemde Kıbrıs’a gelerek sanata katkı koymaya çalışan sanatçı Nusret Ersöz, Suphi Bey’in organize ettiği bir ses yarışmasında jüri üyesi olur. Kıbrıs’ta ilk kez düzenlenen ses yarışmasına kocasının izni ile katılan Küçük Aysel, yarışmaya katılan tek kadındır. Erkekleri eleyerek Kıbrıs’ın Ses Kraliçeliğini kazanan Küçük Aysel, yarışmanın ardından Nusret Ersöz’den sanat müziği dersleri almaya başlar. Ekrem Güher’den de dersler alan Küçük Aysel, pek çok ünlü sanatçıdan da eğitim alır.
1963 olaylarının patlak vermesi ile birlikte 6 yılın ardından radyo konserleri sona erer. 63 olayları başlar başlamaz, parçacı olan kocasının, Üner Ulutuğ, Hilmi Özen ve Kemal Tunç’la birlikte Tekke Bahçesi’nde kurdukları Bayrak Radyosu’nda Aysel, Üner Ulutuğ’un isteği ile kendisinin de telefon ahizesinden yapılan ilk mikrofondan “burası Bayrak’’ anonsunu yaparak Bayrak Radyosu’nun ilk elemanlarından olmanın gururunu taşır.
Küçük Aysel’in, 1974 yılına kadar konserlerle devam eden müzik hayatının yoğun dönemi “İlk Sahne” tiyatrosu sahiplerinin ısrarı ile başlar. Tiyatro sanatçısı Lale Oraloğlu ile tiyatroyu Kıbrıslılara sevdirmeye çalışan işletmeciler, bunu başaramayınca zararlarını karşılamak için Küçük Aysel’in iş yapabileceğini düşünürler. Küçük Aysel, gelen ısrarlı ricaları kıramaz ve sahneye çıkar. İşletmecilerin düşündüğü olur ve Küçük Aysel doldurduğu salon ile ‘’İlk Sahne’’nin batmasını önler. İstanbul Sineması’nda gerçekleşen konser ile Küçük Aysel, Lefkoşalılar için yeniden sahnelere döner. Ancak maddi kazanç elde ettiği konserlerden çok, hayır amaçlı konserlere çıkar Aysel Hanım. Haftada bir Mücahitler Parkı’nda subay eşleri ve askerler için konserler verir. Fazıl Polat Paşa’nın da hayranlıkla izlemeye geldiği konserlerini ücretsiz verir Küçük Aysel. Atatürk’ü Anma Geceleri ve hayır amaçlı konserlerin vazgeçilmez solistidir.
1974’den sonra ise büyüyen çocuklarının gösterdiği tepki sonucunda sahnelere veda eder Küçük Aysel.
 
 
Kıbrıs sanat dünyasının Afife Jale’si olarak tanımlayabileceğimiz Küçük Aysel, kaset ve plak yapmadan bugüne ulaşabilen ender sanatçılarımızdan.
Kıbrıs Türk kadını ve Kıbrıs Türk sanatçılarının için çok önemli bir değeri vardır. Allah Rahmet Eylesin
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.