İngiltere’den Siddiq’a tam destek

Güney’de yayımlanan haftalık Kathimerini Gazetesi, İngiliz Yüksek Komiseri İrfan Siddiq’ın geçen hafta Kathimerini’de yayınlanan röportajın etlilerine değinerek, sözkonusu demecin direkt Rum yönetiminin muhatap olduğu “siyasi artçı sarsıntılar” yarattığını yazdı.
Haberde, şu ifadelere yer verildi:
"Irfan Siddiq hem Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Masası Müdürü Pinelopi Erotokritu’ya, röportajında dile getirdiği tezleri Holguin’in de paylaştığını söyledi. Lefkoşa’ya Kıbrıs Türk tarafına açılımlarda bulunma telkini yapan Siddiq ‘Kıbrıslı Türkler, bu tezi sonuna kadar götürmeyecek olsalar dahi  kendilerine egemen eşitlik sağlayacak ayrı devletten söz etme hakkı olmasını istiyor’ vurgusu yaptı. Siddiq, bu görüşleri dahil, röportajında dile getirdiklerinin tek bir harfini bile geri almayacağını açıkça ortaya koydu"
Gazeteye göre, Lefkoşa, Londra’daki diplomatik düzeydeki görüşmeler çerçevesinde İngiltere Dışişleri Bakanlığı'ndan benzer mesajlar aldı. Haberde, "Görüşme, nota girişimleri çerçevesinde değil, önceden planlıydı. Londra’nın, röportajı çerçevesinde ortaya koyduğu tezlerin tamamını benimseyerek Irfan Siddiq’a tam destek verdiğini biliyoruz.” denildi.
İngiltere’nin, hem Siddiq’ın Rum Dışişleri Bakanlığı’na çağrılması, hem de Londra’da diplomatik düzeyde yapılan girişimlerdeki görüşmelerdeki tavrının, Rum yönetiminde “donmalara sebep olduğu” kaydedildi.
Gazete, nota verilmek üzere Dışişleri Bakanlığına çağrılan İrfan Siddiq ile, "düzeyini düşük göstermek ve Londra’ya şiddetli rahatsızlık mesajı vermek” kaygısıyla Dışişleri Bakanı ya da Bakanlık Genel Müdürünün değil de, daha düşük seviyedeki Kıbrıs Sorunu Müdürünün muhatap edildiğini yazdı. Siddiq’ın söylediklerinin İngiliz teorisini yansıttığına işaret eden gazete, bu görüşleri daha önce daha ileri şekilde ifade eden Ajay Sharma’dan çok daha dikkatli ortaya konulduğunu yazdı.
Gazete, Siddiq’ın açıklamalarının, İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın Kıbrıs grubu kurma hazırlığının ön habercisi ve tepki ölçme amaçlı olduğunu değerlendirmesinde bulundu. Habere göre, Siddiq, Rum Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığında, Rum yönetimini rahatsız etmesi gereken hiçbir şey söylemediğini ve dile getirdiği görüşleri sonuna kadar arkasında olduğunu söyledi.
İngilizlerin, Kıbrıs sorunundaki yeni hareketlilik ışığı altında oluşturduğu kadroya Ajay Sharma ve Jonathan Allen’i katarak, bundan sonra atılacak adımlarda Holguin’in inisiyatifine şu ya da bu şekilde liderlik etmek ve görüşme ajandasını belirlemeyi amaçladığı iddia edildi.
Haber, şöyle devam etti:
“Londra, buradaki Büyükelçisi Irfan Siddiq’ın da söyledikleri temelinde, dikkati öncelikle egemenlik konusuna çeviriyor. Londra, bu dikenli konu aşılabilirse geriye kalan meselelerin daha kolay olduğu izlenimi yaratıyor. Üzerinde çalışılmış formüllere dayalı İngiliz teorisi, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortaklarının egemenlik konusuna atıf yapan doğuştan gelen hakların tanınması gerektiği şeklindedir. İngiliz yaklaşımı, müdahil tarafların egemenlik konusunda ‘bir geri adım’ atması gerektiği tezini savunuyor. Yaptıkları çeşitli plan tatbikatlarında, egemenlik konusunda ‘Kıbrıslı Türklerden ve Kıbrıslı Rumlardan eşit kaynaklanır’ denilen Şubat 2012 tarihli Eroğlu-Anastasiadis anlaşmasını gündeme alıyorlar. Bunun paralelinde yeni bir başarısızlıktan sonra Kıbrıslı Türklerin statüsünün ne olacağının belirlenmesi gerektiği şeklindeki ezeli Türk teziyle ilgili fikirler de var.  Bununla ilgili, İskoçya ve İrlanda örneklerinde var olanlarla da bağlantılı bazı fikirler geliştirdiler. İngiliz tarafı iki devletli çözümü reddederken, iki bölgeli iki toplumlu federasyonun esnek bir çerçeve olduğunu söylüyor…”