banner913
banner932
banner1032

Erdoğan, Tatar’dan açıklamalarını kısıtlamasını mı istedi?

banner1020

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’da görüştüğü Cumhurbaşkanı Tatar’a Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamalarını daha kısıtlı şekilde yapmasını ve konunun Türkiye ile Yunanistan arasında tartışılacağını ilettiği iddia edildi

banner974
Erdoğan, Tatar’dan açıklamalarını kısıtlamasını mı istedi?

banner971
Yollanan özel jetle apar topar İstanbul’a giden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakan Ünal Üstel’in Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la iddia edildiği gibi “ekonomiyi” konuşmadığı bildirildi.
Kıbrıs sorunun 2024 yılında hareketlenmesi bekleniyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan’ı ziyaret ederek, bu ülkenin Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile birlikte samimi açıklamalar yapması, Kıbrıs sorununun da gündeme taşınacağına yönelik bir işaret olarak da algılandı.
Özellikle Güney Kıbrıs’ta bu konuda neredeyse her gün yeni bir açıklama yapılırken, Kuzey Kıbrıs’taki “sessizlik” dikkati çekiyor.
Ancak, Pazar sabahı yollanan özel jetle apar topar İstanbul’a giden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Başbakan Ünal Üstel’in Erdoğan’la iddia edildiği gibi sadece “ekonomiyi” konuşmadığı, Kıbrıs’ın da gündeme geldiği belirtiliyor.
KKTC yetkilileri “Eşit egemen devlet konusunda geri adım atılmasının söz konusu olmadığını” savunsa da politik çevreler, gelişmelerin buna işaret etmediğini ifade ediyor. Bu politikadan verim alınmadığı artık kabul edilirken, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne yeniden yanaşması; Doğu Akdeniz’de ortak çıkarlar konusunda hem fikir olunması; Birleşmiş Milletler’in yeni temsilci atama çabaları hareketliliğin başlayacağını gösteriyor.
1 Ocak’ta göreve başlaması beklenen BM Genel Sekreteri’nin şahsi temsilcisi Maria Angela Cuellar’ın Kıbrıs’a gelişi öncesinde perde gerisinde görüşme zemini hazırlama çalışmaları yapıldığı da savunuluyor.
YENİ SENARYO HAZIRLIĞI
Uluslararası aktörler, Türk tarafının egemen eşitliğin ve eşit uluslararası statünün tanınması şeklinde ortaya konulan iki devlet çözümü talep etmesinden, Rum tarafının da tek egemenliği ve siyasi eşitliği olan iki bölgeli iki toplumlu federasyon tezinde sabit olmasından yola çıkılarak ortak kabul edilebilir bir formül bulmak için senaryolar geliştirdi. İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın, egemenlik konusunda karşılıklı birer geri adım atılmasını öngören bir senaryo çalıştığı belirtiliyor. İngilizler, “İskoçya modelinin” egemenliğin, uzayıp giden çıkmazı çözecek anahtar olabileceğini düşünüyor.
Rum basınında yer alan bir habere göre, senaryo Türk tarafının ayrı egemenliğinin kabul edilmesi için iki devlet politikasını ‘terk edeceğini, olası yeni bir başarısızlıktan sonra uluslararasında dolaşabilmeleri için Kıbrıslı Türklere çıkış (way out) sağlanmasını” öngörüyor. İngilizler, bu yaklaşımı güçlendirmek için İskoçya ve İrlanda’nın, Birleşik Krallık’tan ayrılmak için referanduma gidebileceği İngiltere modeline atıf yapıyor. Senaryoda, olası bir başarısızlığın ertesi günü ile ilgili olarak, acknowledgement olarak bilinen, Kıbrıslı Türklere bir statü (tam tanınma değil) tanınmasından söz ediliyor.
RUM BASINI: ERDOĞAN, TATAR’A YAPTIĞI AÇIKLAMALARI KISITLAMASINI ÖĞÜTLEDİ
Öte yandan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakan Ünal Üstel’in Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile önceki Pazar günü yaptığı görüşme, dünkü Rum gazetelerinde de yer buldu.
Güney’de yayımlanan Fileleftheros gazetesi “Kıbrıs Sorunu İçin Az Konuşuldu… Erdoğan Tatar’a Yaptığı Açıklamaları Kısıtlamasını Öğütledi” başlığıyla aktardığı haberinde, “Bugün Kıbrıs” gazetesinin haberini iktibas ederek, Erdoğan’ın Tatar ile Üstel’e Kıbrıs sorunu ve KKTC’deki kara para aklama iddialarıyla ilgili tavsiyelerde bulunduğunu yazdı.
Haberde, Erdoğan’ın Tatar’a Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamalarını daha kısıtlı şekilde yapması; konunun Türkiye ile Yunanistan arasında tartışılacağı ve Türkiye’nin elini kolunu bağlayacak sözler söylememesini öğütlediği ifade edildi.
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.