banner913
banner932
banner1012

"Çözüm ancak tanınma ile olur"

banner1020

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs'ta görev yapan İsveçli BM Barış Gücü gazilerle bir araya geldi. Heyet adına konuşan Anders Arvidsson, son 60 yılda çözüm konusunda ilerleme kaydedilmediğini, çözümün ancak tanınma ile mümkün olabileceğini uluslararası toplumun kabul etmesi gerektiğini ifade etti

banner974
"Çözüm ancak tanınma ile olur"

banner971
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 1964 yılından bu yana Kıbrıs'ta görev yapan kırk iki İsveçli Birleşmiş Milletler Barış Gücü gazisinden oluşan heyeti kabul etti.
Cumhurbaşkanlığı’nda yer alan kabulde konuşan Tatar, BM’nin Kıbrıs’taki varlığının  60. Yılında olunduğuna dikkat çekti ve  1960 Ortaklık Cumhuriyeti’nin adada bir arada yaşayan iki eşit halk olan Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar tarafından kurulduğunu; ancak Aralık 1963'te silah zoruyla devletin dışına itilen Kıbrıslı Türklere yönelik saldırıların başladığını anlattı.
 Saldırılar nedeniyle 103 Kıbrıs Türk köyünün boşaltılmak zorunda kaldığını kaydeden Tatar, “Kıbrıs Türkleri zor şartlarda çadırlarda yaşamak durumunda bırakıldı. 4 Mart 1964'te BM Güvenlik Konseyi'nin 186 sayılı kararının ardından BM Barış Gücü olarak buraya görevlendirildiniz. Görevinizi yerine getirmek ve askeri saldırılar, korkunç zulümler ve insanlık dışı muameleyle karşı karşıya kalan Kıbrıs Türk halkını korumak amacıyla adaya geldiniz. Lefkoşa'da o zamanlar Cumhurbaşkanlığı sarayının iki sokak kadar uzağında yaşayan bir çocuktum. Kıbrıslı Türkleri korumak için adaya gelen BM askerlerini izlediğimi hatırlıyorum. Bunlar asla unutamayacağımız anılardır.” dedi.
BM Barış Gücü’nün adadaki varlığına rağmen Kıbrıslı Rumlar’ın, Erenköy, Geçitkale, Yeniboğaziçi dahil olmak üzere birçok yerde saldırılarını sürdürdüklerini belirten Cumhurbaşkanı Tatar “Kıbrıs'ta gerçek barış harekâtının, Yunan Cuntasının darbesi ve Kıbrıs Helen Cumhuriyeti'nin ilan edilmesinin ardından 20 Temmuz 1974'te garantör ülke Türkiye tarafından yapılan Barış Harekâtı ile gerçekleştiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk tarafının artık iki devletin varlığına, egemen eşitliğe ve eşit uluslararası statüye dayanan gerçekçi bir çözüm için yeni bir vizyon ortaya koyduğunu da ifade etti ve şöyle konuştu:
“Biz kendi meclisimiz, hükümetimiz, yargımız, askerimiz, belediyelerimiz, kurum ve kuruluşlarımızla bir devletiz. Kıbrıs Türk halkı, kendi kaderini tayin etme hakkına sahip egemen bir halktır. Hiçbir zaman azınlık olmayı kabul etmeyeceğiz.”
Heyet adına konuşan Anders Arvidsson da, Cumhurbaşkanı Tatar'a kendilerini kabul ettiği için teşekkür ederek, ülkenin farklı yerlerini ziyaret ettiklerini, Ada'da görev yaptıkları döneme ait anıları yeniden yaşadıklarını söyledi. 
Adada iki farklı dile, kültüre ve dine sahip iki farklı halk bulunduğunu belirten Ardvisson, son 60 yılda çözüm konusunda ilerleme kaydedilmediğini, çözümün ancak tanınma ile mümkün olabileceğini uluslararası toplumun kabul etmesi gerektiğini ifade etti.
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.