banner913
banner932
banner1032

Fatoş'la Kitap Dünyası

banner1020

Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel bir itina isteyen varlıklardır. Oğuz Atay

banner974
Fatoş'la Kitap Dünyası

banner971

Haftanın En Çok Okunan Kıbrıs Kitapları:
  • Öksüz Atlar Ülkesinde-Başaran Düzgün
  • Umut Zamanları - 2003 Geçişler ve Kıbrıs-Hakan Karahasan
  • Eeen Güzel Şey-Mehmet Yaşın
  • Güçük Prens - Kıbrıs Türkçesi Antoine de Saint-Exupery
  •      
Haftanın En Çok Okunan Dünya Kitapları:
  • Metis Ajanda 2024 - Çanak Çömlek Patladı-Kolektif
  • Kayıp Ağaçlar Adası - Elif Şafak
  • Gece Yarısı Kütüphanesi - Matt Haig
  • Veda (Midi Boy) 1918-1924 Esir Şehirde Bir Konak - Ayşe Kulin
  • İFA - İnsanın Fabrika Ayarları 3 Kitap Tek Cilt (Ciltli) - Sinan Canan       
 
ÖZGÜR ATLAR ÜKESİNDE – BAŞARAN DÜZGÜN
Hayatın ne getireceği bilinmez ama bazen bütün ihtimallerin ötesinde heyecan vericidir. Onu en çok heyecan verici kılan ise bir gün yolları kesişecek insanların imkansız coğrafyalarda birbirlerinden habersiz başlayan yürüyüşleridir. Hayat onları bir yerden başka yere; bazen mutluluk içinde bazen de tarifsiz acılarla sürüklerken kader ağlarını örer. Bu yüzden bazılarının hayatı roman olur. Öksüz atlar ülkesi işte bu bazılarının romanı... Başaran düzgün kurgusunu ve hikayesini hayatın bilinmezlerle dolu yürüyüşünün üzerine attığı ağla yakalıyor. Gazeteci titizliği ile ve aynı anda bir tarihçi hassasiyetiyle hikayeyle yüzleşecek kadar gerçekçi ama ne gerçekçi! Bir parçası olduğu Ada'nın acılı yıllarını anlatırken, kalemini iniş ve çıkış anlarında cesurca kullanıyor. Kıbrıs'ın entelektüelleri tarihten süzülerek Ada'yı var eden bütün kültürleri çok iyi bilirler. Başaran Düzgün de onlardan birisidir ve birçok romanın hikayesini zihninde taşıyor. Taşımakla kalmıyor... Acı, keder, aşk, kahır, çaresizlik ve ölümü dağılan imparatorluğun dört bir yana savurduğu insanları Kıbrıs sahnesinde anlatıyor. Bir yandan anlatıyor, bir yandan da benzer hikayelerin tanığı veya kahramanı olan herkesi sahneye alıyor.
Mustafa Karaalioğlu Gazeteci-Yazar

 
METİS AJANDA 2024 – ÇANAK ÇÖMLEK PATLADI-METİS YAYINLARI

Oyun sadece özgürlükten doğmaz, aynı zamanda özgürlüğü doğurur; çünkü oyun yaratıcılık ve hayal gücü içerir, ki bunlar da zihnin prangalarını kırması demektir.
“Oyun insan özgürlüğünün en saf biçimidir,” diyor David Graeber. Kendimizi özgür hissettiğimizde oyun oynamaya ya da icat etmeye daha yatkın oluruz gerçekten. Belki de bu yüzden, özgürlüğümüzün giderek daha fazla kısıtlanması oyun dürtümüzü zayıflatıyor, içimizdeki oyunbazı hırpalayıp sindiriyor. Kötüleyen ekonomik koşullar da tuz biber ekiyor; hayatımızı idame ettirmek için giderek daha çok çalışmak zorunda kaldığımız bir ortamda oyun oynamaya ve oyunbazlığa pek enerjimiz kalmıyor doğal olarak.
Fakat unutmayalım, oyun sadece özgürlükten doğmaz, aynı zamanda özgürlüğü doğurur; çünkü oyun yaratıcılık ve hayal gücü içerir, ki bunlar da zihnin prangalarını kırması demektir. Ve oyun oynamak sadece enerji gerektirmez, aynı zamanda, içinde bulunduğumuz kasvetli koşulları değiştirmek için gereken yaşama sevincini de besler. Evrim sürecinin sadece insanda değil diğer birçok hayvanda da oyun davranışını teşvik etmiş olmasına şaşmamak lazım!
Bu düşüncelerden yola çıkarak bu yılki ajandamız için oyun temasını seçtik biz de; adil ve sağaltıcı oyunların yanı sıra adaletsiz ve tahripkâr oyunların da olduğunu göz ardı etmeden, oyun adı altında bizi şuursuz tüketicilere ya da çaresiz emekçilere dönüştürmeye çalışanları unutmadan, iyisiyle kötüsüyle bu kapsamlı konuya farklı açılardan baktık.
İçinizdeki oyunbazın muzipçe göz kırptığı ve parçası olmak istemediğiniz oyunları bozma iradesini dayanışmada bulduğunuz güzel bir yıl dileğiyle…
 
HAFTANIN KİTABI

BEYİN VE BAĞIRSAK – DR. DAVID PERLMUTTER

 
  • Hijyenik olmamanın büyük bir değeri vardır. Yeni ve şaşırtıcı çalışmalar bizim gitgide daha steril olan yaşam alanlarımız ile kalp hastalığından otoimmün bozukluklara, kansere ve demansa kadar kronik hastalıklar arasında ilişki olduğunu gösteriyor.
 
  • Bağırsaklarınızın keyfi yerinde değilse, zihniniz de kendini kötü hissediyor.
 
  • Kurdele çiçeği, aloevera, kasımpatı, gerbera çiçeği, aşk merdiveni, sarmaşık ve devetabanı gibi çevreyi doğal olarak toksinlerden arındıran mümkün olduğunca çok sayıda bitkiyi evinizde bulundurun.
 
  • Zerdeçal bazı insanlarda Prozac’ın antidepresan etkileriyle rekabet edebilir.
 
  • Bağırsaklarımızdaki bakterilerin sağlığı ve çeşitliliği doğrudan yediğimiz yiyeceklere bağlıdır. Lif oranı yüksek ve rafine şeker oranı düşük gıdalar bakteri türlerinin sağlıklı çeşitliliğini destekliyor ki bu da bağırsak duvarının bütünlüğünün korunmasına, kan şekerinin kontrol altında tutulmasına, enflamasyonun azaltılmasına ve beyin sağlığı ile fonksiyonları için önemli olan bütün madde ve moleküllerin üretilmesine yardımcı olur.
 
  • Journal of Alzheimer’s Disease’de yakın zamanda yayınlanan bir makale, kahve içen insanların Alzheimer hastalığına yakalanma riskinde kayda değer bir azalma gözlemlendiğini ortaya koydu. Araştırmacılar kahvenin beyin koruyucu özelliklerini ortaya çıkarmaya daha yeni başladılar. Artık daha geniş kapsamlı yapılan laboratuvar araştırmaları açık bir şekilde kahvenin tip 2 diyabet, felç, Alzheimer, Parkinson hatta kanser ve kalp-damar hastalığı riskini azalttığını gösteriyor
 
  • "Ölüm, kalın bağırsakta başlar."
 
 
HAFTANIN YAZARI: FUNDA UÇUK ER

 
Bir sonbahar sabahı, Adana'nın ılık kollarına doğdu. Yeşilin her bir tonuna meftun bir gezgin, doğanın tüm güzelliğini tefekkürle keşfeden bir kaşif, kendine olan tekamülünde tasavvuf yolunda bir yolcu, öğrencilerine sevecen bir öğretmen ve ruhu yazma tutkusu ile çevrili, heyecanlı bir yazar. 13 yıllık evli ve iki çocuk annesi.
Daha evvel yayınlanmış Annelik En Güzel Delilik, Liya’nın Kardeşi Pırt Pırt, Huşu Ağacı ve Asude Bahçe isimli dört kitabı bulunmaktadır. Derviş Kelamı, yazarın beşinci ve son kitabıdır.
Yazar, Aile Danışmanlığı eğitimlerini tamamladı. Yurt genelinde eğitim, çocuk ve aile üzerine gönüllü seminerler verdi, veriyor ve ebeveynlerin dikkatini unuttukları değerlere çekmeyi hedefliyor. Zira çocukluğu insanın anavatanıysa ona hepimizin sahip çıkması gerekmez mi?
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.