Nilsen KÜÇÜK
Bu hafta sizlerle ticari hayatına 1986 yılında başlayan ÇETİNKAYA PLAZA şirketinin birinci ve ikinci nesil direktörleri Emel Türkel ve kızı Müyesser Avcı’yla yaptığımız sohbetle, Türkel ailesinin başarı hikayesini paylaşmak istiyorum.
ÇETİNKAYA PLAZA
Emel hanım eşi Ahmet bey'le evlenip kendi köyleri olan Mağusa'ya bağlı Erdemli köyünde mütevazi bir hayat yaşıyorlardı. Ahmer bey Ercan havalimanında gümrük görevlisi olarak çalışmakta ve ailesini geçindirmekteydi. Emel hanım ev hanımı olup bir süre sonra aile bütçesine katkıda bulunabilmek için günümüzde de faaliyette olan Güner Özdil kumaş mağazasında çalıştı.
Emel hanım o zamanlar kendisinin ve ailesinin giyim kuşamı için yılda bir iki kez Türkiye'ye gider, alışverişini yapar tekrar geri dönerdi. Emel hanımın alışveriş zevkini gören konu komşuda kendisinden onlar için alışveriş yapmasını isterlerdi. Oda gelen bu talepleri kırmayarak daha sonraki seyahatlerinde onlar içinde alış veriş yapmaya başladı. Bu güven Emel hanıma ticarete atılma fikrini doğurur.
1986 İŞ HAYATINA BAŞLADI
Emel hanımın ticari hayatı 1986 yılında başlar. O yıllarda Türkiye'den getirdiği kıyafetleri evinin salonunda sergiler ve artık Emel hanımın ticari serüveni başlar.
Getirdiği kıyafetler o kadar beğenilir ve konuşulur ki civar köylerden, Mağusa'dan ve Lefkoşa'dan da müşterileri oluşmaya başlar.
1991YILINDA İŞLER BÜYÜMEYE BAŞLADI
1991yılında İşler büyümeye başlayınca Lefkoşa'ya yerleşmeye karar verirler. O dönemlerde Lefkoşa' da bir tane konfeksiyon mağazası olduğunu söylüyor Emel hanım.
Lefkoşa'da açtıkları butik dükkanlarında, kadın, erkek, çocuk ve abiye giyim üzerine dükkanlarını büyütürler.
Zaman içinde işler dahada büyür.
Emel hanımın Türkiye'nin değişik bölgelerinden getirdiği ürünler, halk tarafından beğeni ile satın alınır. Bu süreçte kendisi, kazançlarını hep işlerine yatırdıklarını söylüyor.
Türkel ailesi önce dükkanlarının yanında bulunan evi satınalıp dükkanlarını büyüterek mağazacılığa da adım atarlar.
Türkiye'deki üreticilerden yaptıkları alışverişi nakit parayla yaptıkları ve istedikleri kadar mal alamadıkları için seçici davranarak en kaliteli ve ucuz ürünlerin ticaretini yaparlar. Ürünleri tek tek kendisi seçen Emel hanım, o zaman ticaret yapıp Kıbrıs’a mal getirmenin ne kadar güç olduğunu vurguluyor.
YOLLARI ''ÇETİNKAYA'' GİYİMLE KESİŞTİ
Emel hanım 1990’lı yıllar ile ilgili sözlerine şöyle devam ediyor.
‘’O zamanki Türkiye'de AVM’ler yoktu, büyük mağaza sayısı azdı ve bizde alışverişleimizi İstanbul Osman bey'den yapıyorduk. Hatta bir dönem İstabul'un konfeksiyon merkezi denilen Merter'den de yaptık. Ancak herzaman en iyi ürünü en ucuza halkımıza sunmaya çalıştık. Sanırım halkımızın gönlünde ''güven duygusunu'' böyle oluşturduk.
Daha sonra yolumuz o zamanın Türkiye'sinin en büyük mağazacılık zincirlerinden biri olan ''ÇETİNKAYA'' giyimle kesişti ve ''ÇETİNKAYA'' ürünlerini KKTC ye getirmeye başladık.
Ürünler kaliteli ve ucuz olduğu için halkımızda bu kaliteyi beğenerek kullandı.
Bu ticaret bize ''ÇETİNKAYA'' ailesiyle ailecek görüşme ve aramızda gönül dostluğu kurmaya vesile oldu.
ÇETİNKAYA ile yaptığımız ticarette kurduğumuz güven ilişkisi ve onların bize verdikleri sonsuz kredi sayesinde fazla çeşit getirmeye başladık.
Şu anda içinde bulunduğumuz mağazamızın büyüme dönemide o yıllara denk gelir.
İşlerimizin büyümeye devam ettiğini gözlemledikçe yatırımlarımızı mağazamızı büyütmeye harcadık. Yanımızdaki arazi satışa çıkınca biz alıcı olduk ve satınalıp mağazamızın şimdiki halinin temellerini attık.
Yeni işyerimizin adını da ÇETİNKAYA ailesine olan vefa borcumuzdan dolayı ‘’ÇETİNKAYA PLAZA’’ koyduk..’’
Sohbetimize Emel hanımın kızı Müyesser hanımla devam edelim.
‘’Annem Emel hanım çok çalışıyor bir yandanda aile işleriyle ilgileniyordu. Tahsilim için bir dönüm noktasına gelinmişti. Ya üniversiteye gidip iyibir eğitim alacak yada aile işimizin başına geçecektim.
Yaptığımız aile toplantısı neticesince kendi işimizin başına geçmeye karar verip ÇETİNKAYA PLAZA’nın sorumluğunu ailemle beraber üzerime aldım.’’
İSİM ÖNYARGISI
Yaklaşık 20 senedir kendi ürünlerini annesi ile beraber seçen Müyesser hanım Çetinkaya isimden dolayı insanlarda bir önyargı oluşabileceğini belirtiyor. Türkiye’deki mağaza ile bir bağlantı kalmadığını, mağazada geniş bir ürün skalasının olduğunu ve sadece gönül borcundan dolayı isime devam ettiklerini de sözlerine ekliyor.
GÜLERYÜZ VE SAMİMİYET ÇOK ÖNEMLİ
Kendileri ile birlikte toplam 14 çalışanı olan Plazının en önemli noktasının kalite ve samimiyet olduğunu vurgulayan Müyesser hanım, kaliteli ürünün yanında, ürünlerini satmak için insanlara yakışmadığı halde yakıştığını söylemek yerine, kişinin kendi vücut tipine göre uygun olanı sunmanın, ilgili olup herzaman güleryüz ve samimi olmanın önemini vurguluyor.
Müyesser hanım “Mağazamız çarşı içinde olmadığı içi bizim kapıdan gelen müşterimiz genelde yok. Bizim müşterilerimiz rastgele değil, bizi gerçekten bilerek geliyorlar’’
Müyesser hanımın kızı ve oğlunun da gelecekteki şirket direktörleri olmasını istediklerini ama artık devrin değiştiğini o yüzden de kendisinden farklı olarak üniversitelerini bitirip işlerinin başına geçmelerini arzu ettiğini söylüyor.