banner913
banner932
banner1012

KIBRIS’TA MART DOKUZU

banner1020

banner974
KIBRIS’TA MART DOKUZU

banner971
Mart 9’u veya Türk dünyasındaki adıyla Nevruz, genel anlamda bir “doğa bayramı” dır. Baharın başlangıcı, hem insanın hem de doğadaki tüm canlıların organizmalarının kıpırdanışı, tazelenmesidir. Toprağın nefes alması ve mahsulün bolluğu dileğidir. Doğaya bağlı yaşayan toplumlar sevinçlerini ve doğaya olan şükranlarını göstermek için bu doğa yenilenmesi olayını bayram olarak kutlarlar. Bu nedenle, her şeyi ile toprağa bağlı olarak yaşayan eski toplumlar, daha çok verim alabilmek, daha çok mutlu olabilmek için, doğanın yenilendiği günü bayram kabul ederek, çeşitli geleneksel etkinliklerle kutlamaktadırlar.[1]
                       
Kıbrıs’taki gibi "Mart Dokuzu" olarak bilinip anıldığıdır

Halkbilimcilerimizden Sayın Oğuz M.. Yorgancoğlu 1980 yılında yayımladığı "Kıbrıs Türk Folkloru" adlı 186 sayfalık önemli yapıtında "Mart Dokuzu" kutlamalarına az da olsa yer vermiş bulunmaktadır. Sayın Yorgancıoğlu eserinin 88'inci sayfasında şöyle demektedir:
 
MART DOKUZU
"Anlatılanlara göre Larnaka kazasına bağlı Aleminyo köyünün beyi yılda bir kez o da her Mart ayının dokuzunda şölen tertip eder, halkını tıka basa doyururmuş. Çünkü ülkede adetleri böyleymiş. Bey ölmüş ama şölen günü unutulmamış. Aleminyo, Boğaziçi ve civardaki Türk köylerinde her Martın dokuzunda "iki elleri kanda olsa" her işi bırakır, ailece kıra çıkar, yeyip içerler. Halen kuzeye geçip Boğaziçi'ne yerleşenler ayni alışkanlığı devam ettiriyorlar. Bu güne de "Mart dokuzu" diyorlar."
Sayın Yorgancıoğlu'nun bu cümleleri ile de bu bayramın varlığı ve eskilere dayanışı böylece doğrulanmaktadır. Bizim yaptığımız araştırmalar sonucunda da bu bayramın kırlarda kutlandığı yörelerin başında Larnaka kazasına bağlı yerleşim birimleri gelmektedir. Yalnız şunu belirtmekte yarar vardır. Bu bayram sadece bir iki köyde değil, genişçe bir alanda yer alan şu yerleşim bölgelerinde kutlanmaktaydı. Kutlanmaktaydı diyorum çünkü bu yörelerin Türk halkı 1974 Kıbrıs olayları nedeniyle evlerini, köylerini terkederek göç etmek durumunda kalmıştır. 1974 öncesi güneyde bu bayramın kutlandığı ve bir küme oluşturan Türk yerleşim birimlerinin adları şöyledir:
 “Alaniçi,Aleminyo,Beşevler (Pendakomo),Boğaziçi (Aytotoro), Civisil ,Geçitkale , (Köfünye),Kalavason,Lefkara,Ötüken (Mennoya),Pile (Güneyde kalan yegâne karma köy),Softalar,Taşkent (Dohni),Tatlısu (Mari),Terazi (Vasiliko)”
1974 Barış Harekâtına kadarki dönemde bu yerleşim birimlerinin halkı tarafından Güney Kıbrıs'ta kutlanan Mart Dokuzu şenliklerinde kırlarda ve de genellikle su başlarında toplanılır, yeme - içme ve çeşitli eğlencelerle baharın bu ilk günü büyük bir coşku içinde topluca kutlanırdı. Bu toplantıların, kutlamaların daha eski zamanlarda Aleminyolu Derviş Ali Beyin geniş bir alanı içine alan çiftliğinde yer aldığı söylenir. Burada belirtmemiz gereken önemli bir husus da bahar bayramının veya diğer bir deyişle yeni yılın tarihidir.
Selçuklu Sultanı Melikşah'ın yaptırdığı Türk takvimine göre yeni yıl Martın Dokuzuna rastladığından  olsa gerek. Kıbrıs'ta bu bayram yeni takvime göre de Martın Dokuzunda kutlanmaktadır. Ancak ülkemizde kadın-erkek daha çok memur olarak çalıştığından son zamanlarda bu kutlama -eğer pazar yakınsa- Martın Dokuzunu takip eden ilk pazar gününe alınmaktadır.
 1974 öncesi daha ziyade Güneyde yer alan bu etkinliklerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde - genellikle o bölge halklarınca - başta "Mersinlik Boğazı" adıyla anılan yer olmak üzere çeşitli yerlerde sürdürüldüğü görülür. Mersinlik Boğazı, Yeni Geçitkale'den (Lefkonuk) Akatuya giden yol üzerinde, çevresi çam ağaçlarıyla kaplı, doğanın cömert davran­dığı bir yer. Özellikle 1995 yılının "Mart Dokuzu", diğer adıyla "Nevruz Bayramının" yine bu yerde, çok kalabalık bir halkın katılımıyla gerçekleştiği görülmektedir. (Gözlemlenmektedir)
Nevruz  şenliklerine katılan kırsal yöre insanımızın bugünde koyunlarını kırptıkları da görülen olaylar arasındaydı.
Nevruz şölenleri esnasında yardımlaşarak bu işlerini de halletmiş olurlardı. Kıbrıs’ta davarların yünlerinin Mart ayında kırkıldığı görülürdü.
 
Bununla ilgili derlediğimiz çok güzel bir tekerlememiz vardır:[2]
 
Mart dokuzu
Mart dokuzu
Mart geldi mi
Al topuzu
Yılan çıkar
Çiyan çıkar
Martcıklar
Tarlada bakar.
Çoban davarını
Kırpar
Yünü insanlara
Satar
İnsanlar da
Bu yünlerden
Güzel güzel
Döşek yapar.
 
 
Yukarıda adları verilen yerleşim bölgeleri halklarına ilâveten her yıl Lefkoşa'dan, Girne'den, Guzelyurt'tan, hatta Karpaz yarımadasının kimi yörelerinden örneğin Çayırova'dan, (Eski Lefkara halkı) Bladan'dan, Vuda'dan ve eski adı "Limya" yeni adıyla Tuzla’dan, Değirmenlik’ten, Düzova'dan (Eski adıyla Eksomedoş) pekçok Türk,(veya Türk) bu kutlamalara katılarak, Mart Dokuzunu tam bir bayram havası içinde kutlarlar.
Eskiden ulaşım zorluğu nedeniyle uzak yörelerden katılım oldukça güçtü. İnsanların şenlik yerine ya yürüyerek, ya da at, öküz arabalarıyla varmaları gerekirdi. Bu nedenle şenlik alanının herkese uygun bir bölgede olmasına özen gösterilirdi. Günümüzde taşıt araçlarının bol ve yaygın olması buna çözüm getirdiğinden "Mersinlik Boğazına" oldukça uzak yörelerden de katılanlar olmaktadır.
Bu şenliklerde yenen yemeklere gelince: Şölende Kıbrıs Türk Mutfağının leziz yemeklerinin önemli bir bölümüne rastlamak mümkün, özellikle değnek kebabı, şiş kebabı, ünlü şeftali kebabı, ciğer kebabı, tavuk kebabı bu şölenin baş yemekleri arasında yer alır. Çoğu kez yer ocaklarında, yöreden derlenen odunlarla pişirilen bu kebapların kimi
ailelerce beraberlerinde götürdükleri mangallarda hazırlandığı da görülür. Kebapların yanında Kıbrıs ağzıyla "Yalancı Dolma" yani pazı veya asma yaprağına sarılı zeytinyağlı dolma,  hellim (Kıbrıs Peyniri) ve kıyma börekleri, zeytinli, hellimli biddalar (Kekler), "Şammali" adı verilen şam tatlıları; söğüş olarak veya salata halinde yenebilen muhtelif sebzeler, bunların yanında meşrubat, alkollü içkiler yani Kıbrıs konyağı ve mevsim meyveleri zikredilebilir.    
Nevruz veya Mart Dokuzu bayramının böylesi toplantılar ve şenliklerle kutlanmasının çeşitli yararlar sağladığı unutulmamalıdır. Kışın dondurucu soğuk ve kasvetli günlerinin  ardından doğa artık canlanacaktır işte bu bağlamda cemreler artık doğaya düşmeye başlar.
 
Kırsal kesimde açık havada, kentlerde hanımlarca evlerde toplanılarak kutlanan bu önemli bahar bayramının bir başka ilginç yanı da konunun bilincinde olan bazı ailelerin o gün veya o gece dünyaya gelen kız çocuklarına Nevruz adını vermeleri olayıdır, saptadımız en eski Nevruz adını taşıyan hanım Halkbilimci Mahmut İslâmoğlu’nun validesidir. 1906 doğumlu bu hanımı babası Binatlılı Ali Bey, Nevruz günü doğdu için bu adı vermiştir. Bugün bu hanımın torunlarından birisi de bu adı taşımaktadır. Ayrıca Piskobu (Yalova) köyünde bir hanımın adının da Nevruz olduğu bilinir.  Nevruz adıyla isimlendirilen Lefke'li birkaç hanımdan birisi de emekli Türk Maarif Koleji Müdürü rahmetli Sayın Şinasi Tekman Bey'in hanımıdır. Bu hanıma babası Yusuf Ziya Bey de bu adı, Nevruz Bayramında dünyaya geldiği için vermiştir. Bunlar dışında gerek Lefkoşa'da, gerekse Limasol'da bu adla anılan diğer bir kısım hanımların varlığı görülür.
Kısacası diyebilirizki; Nevruz kutlamaları, diğer Türk halklarında olduğu gibi Kıbrıs Türk halkında da kökleri geçmişe dayanan bir bayam olarak kutlanmaktadır. Nevruz ve Mart Dokuzu kutlamaları yoluyla, insanlarımız hem doğaya olan bağlılıklarını, hem doğanın gücüne karşı olan hayranlık, inanç ve sevgilerini ortaya koymakta ve “toplumsallaşma bilinçlerini” pekiştirmektedirler.
 
 
KAYNAKÇA
 
1.İslâmoğlu,Mahmut.  Kıbrıs Türklerinde-Eskiden Günümüze-Nevruz veya Mart Dokuzu Etkinleri. 1995, Lefkoşa.
2.Yorgancıoğlu, Oğuz. Kıbrıs Türk Folkloru,Mağusa.1980.
 
Kaynak kişiler:
İslamoğlu,Mahmut. 1934, Limasol doğumlu. Halkbilimci.
Nesim,Ali.1940,Templos(Zeytinlik) doğumlu.Sosyolog.
 
 
[1] Yahya Kemal Beyatlı , http://www.akmb.gov.tr/ata/metinler/v.5.htm (çevirimiçi.3.3.2010)
[2] Ahmet Karaoğlular, 1920 Meluşa(Kırıkkale) doğumlu. 2007 Meluşa’da vefat etti. Derleme 10 Temmuz 1997 yılında gerçekleşti.
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.