banner913
banner932
banner1012

Girne Belediyesi Girne'nin yaşayan kültür hazinelerini kitaplaştırdı

banner1020

Bugün çocukların, gençlerin okul günü. Umarım çocuklarımız bu kadar uzun süre okullarından bir daha uzak kalmazlar.

banner974
Girne Belediyesi Girne'nin yaşayan kültür hazinelerini kitaplaştırdı

banner971
Çocuklarımız geleceğimizdir. Ülkeyi yönetecek, güzel günlere götürecek olan onlardır. İyi bir eğitimle onları kültürlü, okuyan, düşünen bireyler olarak yaşama hazırlamam bizlerin bir borcudur. Onlara müzeler, okullar, tiyatro, opera binaları yapmamız gerekir. Kitaplarla buluşacakları kütüphaneler, bilimi öğrenecekleri bilim merkezlerinin oluşması gerekir. Dünya vatandaşı yapmamız bu ülkenin çocuklara olan en büyük borcudur. Devletin  yapamadığını iyi ki özel üniversiteler var ve onlar yapıyor. Gelenek yoksa, gelecekte olmaz.
Çocuklarımızın çöpler içinde yürüyeceği sokaklar değil medoş laleleri içinde oynayacağı parklar, eğlence yerleri olmalı. Çocuklarımızın sokaklarda korkarak bisiklet sürecekleri yollar değil, bisiklet yolları olacağı bir ülke istiyorlar bizden.
Ülkemiz çocukları bizden gelecek isterler, ülkemin çocukları bizden bilim merkezi ister çünkü  Ülkemizin çocukları her şeyin en güzeline layıktırlar.
Tüm çocukların yeni eğitim dönemi hayırlı olması dileğiyle.
 
 
HER SABAH
 
Her sabah  kalktığımda
Duyarım bir hayli ses
Ne oluyor diye koşarım
Bakarım komşumuz motoru işletiyor
Biraz sonra cır diye açılır garaj kapısı
 
Otomobil dışarı çıkar gider,
Babam da atlatınca bisikletine
Bismillah diyerek kapıyı çeker, gider
 
En sona ben mi kaldım
Kahvaltımı yaparım,
Okuluma koşarım.    (Çocuk,C:3/2 1956, 70)
 
 
OKULUMU SEVERİM
 
Ben okulu çok severim,
Ne şen günler geçiririm,
Hem çalışır hem oynarım
Okulda gezip hoplarım.
 
Okul bana neler verir,
Tarih, hesap, coğrafyalar
Güzel yazı dil bilgisi
Şekerimdir her birisi.
 
Küçük masam ve iskemlem
Yapılmıştır tahtadan
Severim okulu candan
Ayrılamam bir gün ondan.
 
Eda Şaban  (Çocuk,C: 3/5, 1957, 163)


 
OKUL
 
Ben okulu severim
Her gün gelir giderim;
Okul ikinci evdir
Onu sevmek gerekir.
 
Orda var çok arkadaş
Hepsi de birer kardeş
Hep beraber oynarız
Zil çalınca koşarız.
 
Okula koş arkadaş
Odur vefalı yoldaş
Onu sev, sevdir koru
Yükseltsin seni, yurdu.
 
İlkin Cevdet   (Çocuk,C:3/9, 1957, 314)
 
 
 
KIBRIS
ı
Sen benim doğduğum diyarsın
Babamın anamın doğduğu diyar.
Adım adım gezdim üzerinde
Mağusadan Baf'a kadar.
 
Yemyeşil vadiler arasında köyler
 Uzaktan görünür minareleri
Köylülerin hepsi akraba çıkar
Muhabbetle bakar gözleri.
 
Siz kahveye girdiğinizde
Atatürk duvarda güler;
Radyo açılmışsa Ankara’dadır.
Ankaradan haberler türküler.
 
II
Ben, 1932 yılında doğdum
Lef koşa Barbaros Sokağı No. 31’de
Lefkoşam,   çocukluğumun  şehri
Seni nasıl unuturum?
 
Asfalt yollarında çember çevirdiğim
Yeni cami mahallesinde: Arkadaşlarım Mehmet,Osman,
İbrahim, Sizi nasıl unuturum?
 
Haydarpaşa İlk Okulunda
Hocamız Hacı Faik efendi;
Onun  anlattığı  masalları  dinlemek
Ne güzeldi.
Ne güzeldi çocukluğun  evreninde
Gülüp oynadığımız günler,
Akan sular misali
Gelip geçtiler
 
Özker Yaşın   (Çocuk,C:3/7, 1957,  222)
 
 
KARŞI ARSADA TOP OYNAYAN ÇOCUKLAR
 
Karşı arsada top oynayan çocuklar
Bir  şiire mi büyüyorlar, bir tüfeğe mi,
Dünya  bir şarkı mı bir yangın mı hazırlıyor onlara?
 
Yarın nasıl esecek onlara doğru yaşam,
Nasıl  esecekler delikanlı gövdeleriyle
Akıl ve yürekleriyle yaşlı dünyaya?
 
Kara Kıbrıs zeytini gözleriyle
Hangi  rengi vuracaklar yarın dünyaya,
Hangi  rengi vuracak yaşam onlara?
 
Fikret Demirağ  ( Demirağ, A.Ş.A.S,  48)
 


ÇOCUKLARA ÖĞÜTLER

 
Sürmeyin dik yokuşa hayat arabanızı
Üzmeyin annenizi, dinleyin babanızı
 
Hayatın zorlukları bilgilerle aşılır
Bunu başarmak için şimdiden çalışılır.
 
Sevmeyin söylemeyin yaldızlı yalanları,
Hiç bir yalan kirletmez, erdemli olanları.
 
Başkasını düşünen arttırır değerini
Büyüklere hürmet et koru küçüklerini
 
Her oyun sönük kalır, vazifenin yanında
Tam olarak yapılır, vazife zamanında.
 
Tembellik geleceği zehirden acı yapar
Hayat çalışkanları, başının tacı yapar.
 
Celal Sıtkı Gürler    (Çocuk,C:3/9,1957,  303)
 
 
 
KÜÇÜK OKULLU
Küçük okulluyum ben;
Severim okulumu yürekten.
Okuyup adam olacağım,
Yurda sevinç saçacağım.
Okumak benim için eğlence,
Çalışmak güzel bir şeydir bence.
Hele tatil olunca,
Sular şırıldayınca,
Dağlara tırman, oyna,
Kuvvet al okumaya.
Küçük okulluyum ben
Severi mokulumu yürekten
 
Özker  Yaşın  (Çocuk,C:16/6,1961, 16)
 
 BİR ÇOCUĞUN ÖZLEYİŞİ
O kadar soğuk ki anneciğim.
Kuşlar ötmüyor artık balkonumuzda!
Vadide Çiçekler solmuş
Karanlığa bürünmüş engin sema:
Bulutlar dağların doruklarında
Yine yağmur mu yağacak anneciğim?
Nerde ruhuma gülen mavilikler
Güneşi özlüyorum anneciğim!
Yağmur yağıyor damlara şak, şak
Bir gariplik sarmış içimi
Buzlu rüzgârlarla uyanır şafak
Kaybetmek istemiyorum sevincimi.
Çıplak bahçelerde Sarı nergizler açılmış yine!
Koparmak istiyorum anneciğim
Rüzgârlar doluyor ellerime!
Çırçıplak ağaçlar kimsesiz kalmış
Ardıç kuşları gelmiyor sesiniz!
Güvercinler, karbeyaz güvercinler
 Neredesiniz? Neredesiniz?
Urkiye Mine Balman (Çocuk,C:5/3,1958, 524)
 
KARŞI ARSADA TOP OYNAYAN ÇOCUKLAR
Karşı arsada top oynayan çocuklar
Bir  şiire mi büyüyorlar, bir tüfeğe mi,
Dünya  bir şarkı mı bir yangın mı hazırlıyor onlara?
Yarın nasıl esecek onlara doğru yaşam,
Nasıl  esecekler delikanlı gövdeleriyle
Akıl ve yürekleriyle yaşlı dünyaya?
Kara Kıbrıs zeytini gözleriyle
Hangi  rengi vuracaklar yarın dünyaya,
Hangi  rengi vuracak yaşam onlara?
Fikret Demirağ  ( Demirağ, A.Ş.A.S,  48)
 


BİR ÇOCUKLUĞU, YENİDEN
Bir gün yolun düşerse çocukluğunun evine
bir portakal yaprağını ezerek avucunda
kokusunu uzun uzun içine
çekmeyi sakın unutma,
gövden ve yüreğinle bir daha dolaş
artık geri gelmez çocukluğunu
mersinleri hışırdata hışırdata
Zeytinlerin serin, kaba gölgelerinde
bir gövdeye sırt verip
çocukluğunu büyüten su seslerini
uzun uzun dinlemeyi unutma,
ölmüş bir babanın umutsuzluklarını
ve bir ananın patlayan avuçlarını
sokaklardan, bahçelerden sormayı
sakın unutma
Zamanın ve betonların gövdene
ve yüreğine sardığı kabuğu
kırmadan, çatlatmadan döneyim deme
uğuldayan, debelenen dünyaya
Fikret Demirağ (Demirağ, A.Ş.A.S, 49)
 
ÇOCUKLARA ÖĞÜTLER
Sürmeyin dik yokuşa hayat arabanızı
Üzmeyin annenizi, dinleyin babanızı
Hayatın zorlukları bilgilerle aşılır
Bunu başarmak için şimdiden çalışılır.
Sevmeyin söylemeyin yaldızlı yalanları,
Hiç bir yalan kirletmez, erdemli olanları.
Başkasını düşünen arttırır değerini
Büyüklere hürmet et koru küçüklerini
Her oyun sönük kalır, vazifenin yanında
Tam olarak yapılır, vazife zamanında.
Tembellik geleceği zehirden acı yapar
Hayat çalışkanları, başının tacı yapar.
Celal Sıtkı Gürler    (Çocuk,C:3/9,1957,  303)
Adım Kıbrıs
Adım Kıbrıs, soyadım Yeşilada.
Uzanırım Akdeniz’in engin koynuna,
Açarım yelkenlerimi esen tatlı rüzgâra.
Beşparmak ellerimi uzatmışım
Sonsuz maviye,
Yağmur duasındayım.
 
 
 
Adım Kıbrıs, ufacık bir adayım
Gelirim tarih denen sonsuz başlangıçtan.
Karanlık, uzun koridorlarında bu gelişin
Kâh ağlamışım, kâh gülmüşüm,
Yedi kez ölmüş, gömülmüşüm.
 
 
Adım Kıbrıs, kaç yaşındayım bilen yok
Nice uygarlıklar yaşadım sayan yok.
Her yeni çağ beni
Yükseltti bir basamak daha
Başım eriyor Senthilaryon’a.
 
 
 
Adım Kıbrıs, Akdeniz çocuğuyum
Yazın iyice bronzlaşırım
Yakıcı sıcağında Mesarya’nın
Özlemini duyarım, onlarca yıl boyunca
Islık sesinin, gökkuşağının.
 
 
 
Adım Kıbrıs, barışı arıyorum.
Önce taştı, sopaydı silâhlarım,
Uçan kartallardı
 
Gökyüzünün fâtihi
Top oldu, tank oldu dayanağım
Şimdi adı barış güvercinidir
Süzülen,
Beşparmaklar’dan
Mesarya Ovası’na.
 
 
 
Adım Kıbrıs portakal çiçeğiyim
Salarım kokularımı
Bir uçtan bir ucuma.
Bademim bazen beyaz çiçekli,
 
İri zeytin danesiyim
Yuvarlanırken Kantara eteklerinden.
Köpük köpük Akdeniz’im
Koşarken kıyılarına.
Bazen de bir Sarhoş Zeybeği’yim
Çıkınca oyun alana.
Altay Burağan
Bekle Barış
Peşinden koştukça biz.
Sürekli kaçıyorsun Barış.
Dur bir.
İki söz et.
 
Birşeyler anlat,
Hemen gitme uzaklara
Bekle Barış.
Sana herzamankinden
Daha çok gereksinmemiz var
Oyalan biraz.
 
Altay Burağan
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.