banner913
banner932
banner1032

Büyük usta Kutlu Adalı’yı ölümünün 27.yıldönümünde saygıyla anıyoruz

banner1020

banner974
Büyük usta Kutlu Adalı’yı ölümünün 27.yıldönümünde saygıyla anıyoruz

banner971
                        Kıbrıs Türk Edebiyatının büyük kalemi yazar, gazeteci Kutlu Adalı’nın Vefatının 27 .ölüm yıldönümünde sevgi ve saygıyla anıyoruz. Kıbrıs Türk Edebiyatı’nın en önemli yazarlarından birisi olan Kutlu Adalı yazınımıza çok büyük yenilikler getiren bir insandı. Kalemi onun en büyük akıl silahıydı ama ne yazık ki bu kalemi kırmak isteyenler onu 6 Temmuz 1996 tarihinde evinin önünde öldürmüşlerdi. Üzerinden yirmi yedi yıl geçmesine rağmen bu olay gün ışığına çıkamadı. Kutlu Adalı, Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğu zaman Kıbrıslı Türklerin sosyal ve kültürel durumunu görmek için hükümet tarafından görevlendirilerek, köy köy gezerek “Köy Raporları 1960-1963” adlı bir çalışma yapar. Bu çalışma daha sonra “Dağarcık” adıyla kitap olarak yayımlanır. Bu eser, Kıbrıslı Türklerin ilk folklor kitabı sayılmaktadır.
 

Kutlu Adalı, 3 Ocak 1935 tarihinde Lefkoşa'da doğdu. 1938 yılında ailesiyle Antalya'ya göç ettiği için orada büyüdü. İlk, orta ve lise Öğrenimini Antalya'da yaptı. 1946-47 yıllarını Lefkoşa'da geçirdikten sonra, yeniden Antalya'ya giderek 1954 yılına kadar Türkiye'de kaldı.
Adaya döndükten sonra 1958-61 yıllarında Gençlik, Beşparmak, Uyarı dergilerini çıkararak, Kıbrıs Türk kültürüne hizmette bulundu daha sonra kitaplar ve oyunlar yayınlayarak bu hizmetini sürdürdü. Gazeteciliğe, Kıbrıs Türk Kurumlan Federasyonu'nun organı, Nacak Gazetesi'nin Yazı İşleri Müdürü olarak 1959 yılında başladı. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla, Kasım 1960'ta kamu görevine geçerek, Türk Cemaat Meclisi Özel Kalem Müdürü oldu. (1960-1972). 1972-1974 yılları arasında Bayrak Radyosu'nda Denetleme Kurulu Üyeliği yaparak ve siyasal yorumlar yazarak gazetecilik görevini sürdürdü.. 1974 yılında ise Kayıt Dairesi Müdürü ve Nüfus Başyazmanı oldu. 21 Aralık, toplumlararası çarpışmaların çıkmasının Kutlu Adalı ardından başlayarak, 1964-1967 yılları arasında Yedili
Komite Sekreterliği. Türk Cemaat Meclisi Genel Sekreterliği ve Müsteşarlık görevlerinde bulundu.
Edebiyat yaşamına 1948'de Antalya Lisesi'nin duvar gazetesinde şiir ve öykü yazarak başladı. Şiirleri 1955'te Antolojide çıktı ve Dost Dergisi'nde yayımlandı. Kıbrıs'ta ise Gençlik, Uyarı ve İz dergilerinde çıktı. Köy yaşamının kültürel, geleneksel, folklorik yaşamının zenginliği etkisinde.kalarak, geçtiği köylerden notlarını, "Dağarcık" adlı yapıtta topladı, (1963). Şiirlerini, Öykülerini roman ve oyunlarının tümünü kitap haline getirme fırsatı olmadı. Oyunları radyoda, sahnelerde ve okullarda oynandı. 1968'de "Söyleşi", 1969'da "Çirkin Politikacı Pof, "Hayvanistan", "Sancılı Toplum", "Köprü". 1970'te "Şago", 1971'de "Nasrettin Hoca ve Kıbrıs" adlı kitaplar çıkardı. Kutlu Adalı'nın Kıbrıs Türk basınındaki yeri, yazı işleri müdürlüğü, yönetici, köşe yazarlığı biçiminde olurken, daha çok eleştirel, uyarıcı, yergi ağırlıklı ama kültür birikimli yazılarıyla, okunan ve aranan bir yazar durumuna geldi.
Alışılmadık üslup ve içerikle siyasal yöneticilerin hışmını üzerine çekti, bu nedenle birçok kez mahkemeye çıkarıldı, evi polislerce basılıp arandı, müdürlük görevine birkaç kez son verildi. Mahkeme kararları ile aklanıp hakkını elde ettiği halde, zorunlu olarak emekliye sevk edildi.
Yazılarından dolayı çeşitti baskılara uğradı, evi kurşunlanarak birkaç kez taşlandı.Makale dallarında birkaç kez başarı ödülü aldı.
Siyasal, kültürel, folklorik ağırlıklı panellere katıldı ve insan hakları konusunda konferanslar verdi. I. Uluslararası Nasrettin Hoca Sempozyumuna çağrıldı ve burada bildiri sundu. (Mayıs 1989- Ankara) Mustafa Kemal Derneği. Kıbrıs Türk Sanatçı ve Yazarlar Birliği ve Kıbrıs Türk Barış Derneği kurucularındandır. Bu derneğin, genel sekreterliğini de yaptı. Yazılarında barışı, insan haklarını, kardeşliği, sevgiyi dostluğu, bağımsızlığı. özgürlüğü ve Kıbrıslılığı savundu. Akdeniz uygarlığından mayalanmış Kıbrıs Türk kültür ve uygarlığını Kıbrıslılık bilinciyle bağdaştırmaya çalıştı. Savaşın, terörün, şovenizmin, diktatörlüğün. Silahlanmanın ve tüm baskılarla haksızlıkların karşısında kalemiyle savaşım verdi. 6 Temmuz 1996 tarihinde, saat 23.30 sıralarında evinin önünde otomatik bir silahtan kendisine yöneltilen kurşunlarla "Faili Meçhul" bir cinayetin kurbanı oldu. Şiir, öykü ve yazılarının çıktığı gazete ve dergiler ise şunlardır: Nacak, Akın, Zafer, Devrim, Bozkurt, Söz, Öncü, Olay, Ortam, Demokrasi, Yenidüzen. Gençlik, Beşparmak, İz, Uyarı, Özgürlük ve Akrep.
 
ESERLERİ:
Köy Raporları (1961, deneme)
Dağarcık (1963, gezi notları)
Söyleşi ya da 9 Mart Diyalogu (1968, söyleşi)
Sancılı Toplum (1969, deneme)
Çirkin Politikacı Pof (1969, şiirsel mizah öyküleri)
Hayvanistan (1969, şiirsel mizah öyküleri)
Köprü (1969, oyun), Şago (1970, oyun)
Nasreddin Hoca ve Kıbrıs (1971, şiir)
Gideyim Buralardan Diyorum (1998, şiir -İlkay Adalı'yla
birlikte)
Aklın Silahı Barıştır (1999, deneme)
Dedemin Kucağı (1999, çocuk masalı)
Kağnı Yolu (1999, çocuk öyküsü).
Hasanbulliler ve Kel Hayrettin,2022,Tiyatro oyunu
 
SELAM
 
Sabahları uyanmakla başlar yolculuğum
Dudaklarımda bir şarkının ezgisi olur
Eski bir şarkıysa söylediğim
Gençliğime selamım olur.
Güncel bir şarkıda gençliğimi bulurum
Anılar yüklü bulutlar dolar başıma
Geçen bulutlara selam dururum.
 
Güneş selamımı bekler her sabah
Kuşlara selam veririm
Alır götürürler her sabah yorgun anılarıma beni
Dallar, yapraklar, çiçekler
Çiğlenmiş çimler, bildik böcekler
Nergisler, menekşeler, yaseminler
Yolumu bekleyen sardunyalar
Dört mevsim su verdiğm erik ağacı
Portakal, mandalin, limon ve incir
Dut, nar, badem ve yenidünya
Ve hurma ve zeytin ve defne
Ve zakkum ve zangalak
Özenle suladığım tüm bitkiler
Selamı kapımdan eksik etmezler.
 
Kediler köpekler selam durur
En mutlu anlarımı yaşarım
Sevgiler, dostluklar sabahı kutlar
Komşular uyanır, komşu komşuyu selamlar
Günlük yolculuk onlarsız olmaz.
 
İnsanlardan önce onlar yolcu eder beni
Selamımı en içten onlar alır
Batan gün onları kararttığında
Yolculuğum bitmiş olur.
 
Geçen bulutlar gün boyu sevgi yağdırır
Sevgi yüreğimde yediveren gül olur
Bir selamla kimi gün ateş sarar bacayı
Aşklar bitmiş aşklar başlamış olur
Arkama düşmüş yorgun anılar
Artık selamıma yetişmez olur.
 
Batan gün kana benzeyince
Yaralı kuşa dönünce
Selamların uyku saai gelir hüzünlenirim
Umutlar umutsuzluklarla yarışır gibi savaşır
Nedemi, dedemi anımsarım
Babam annem yarım kalmış aşklarım
Yollarda hala oynayan çocukluğum
Savaş yılları acılar felaketler
Bitmek bilmeyen barış özlemi
Yüreğim dayansın istiyorum
Dayanamıyorum.
 
Gideyim buralardan diyorum
Selamsız kalmaktan korkuyorum.
 
Kutlu Adalı
 
 
KUTLU ADALI’NIN ÖLDÜRÜLMESİ ÜZERİNE
Demokrasi dediğin kalemi susturmak mı
Doğruyu savunanı sıra ile vurmak mı
Cümle âlem biliyor Adalı olayını
Aynaya geçip de bak yüzün kara mı, ak mı
Ahâlinin gitse de gitmese de hoşuna
Adalı’yı vurdurup taş diktirdin başına
Yalan dolana gerek var mıdır cancağızım
Kısacası Kutlu’yu biz hallettik de şuna.
Vurmayın vurdurmayın yazıktır vatandaşı
Gün ola hesap sorar sizden elbet yoldaşı
Bu kaçıncı beyindir sâyenizde yok olan
Saatlerce yollarda kaldı Kutlu’nun naaşı
 
Mahmut İslâmoğlu Ekim 1996
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.