"Çözümle ata topraklarımıza geri dönebiliriz"

Rum Meclis Başkanı Annita Dimitriyu, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ortam yaratılmasının gerekli olduğunu ve bunun yapıcı diyaloğa katkıda bulunacağını savundu.
Güney'de yayımlanan Fileleftheros gazetesinde yer alan habere göre, Ormidya kökenli kayıplar ile hayatını kaybedenlerin anıldığı bir törende konuşan Dimitriyu “Birleşmiş Milletler tarafından, tehditler ve şantajlar olmadan, eşit şartlarla yapıcı ve iyi niyetli müzakerelere yol açacak olan bir ortam yaratılmasını gerekli gördüklerini” söyledi.
Rum tarafının, realist bir başarı perspektifiyle, müzakerelerin yeniden başlaması tezinde kararlı olduğunu dile getiren Dimitriyu, Kıbrıs sorununda en nihayetinde dürüst ve sürdürülebilir bir çözüm elde edebilmeleri için, masaya oturmaya hazır olduklarını öne sürdü.
Kıbrıs sorununun dürüst ve sürdürülebilir çözümüyle birlikte, ata topraklarına geri dönebileceklerini ileri süren Dimitriyu “çünkü yalnızca o zaman Kıbrıs Helenizminin hayatta kalmasının sağlanacağını ve yalnızca o zaman kendilerinin ve çocuklarının hakkı olan geleceği kazanmış olacaklarını” iddia etti.
“Kıbrıs Cumhuriyeti olarak, kabul edilemez mevcut durumun ortadan kaldırılmasına ilişkin önkoşullar meydana getirmek için çalıştıklarını” da ileri süren Dimitriyu, Rum Hükümeti ve meclisinin esas ve başlıca kaygısının Kıbrıs sorununun çözümü olduğunu savundu.
Dimitriyu konuşmasında “Türk Ordusunun gerek Ormidya kökenli kayıpların, gerekse yüzlerce diğer kaybın akıbetiyle ilgili olarak, arşivlerinde tuttuğu bilgileri vermeme konusundaki ısrarının, bu kişilerin ailelerini 47 yıldır her gün trajedi yaşamak zorunda bıraktığı” iddiasında da bulundu.
Kayıp Şahıslar Komitesiyle olan işbirlikleri ve buna tam destek vermelerinin, gerek çalışmaların temposu, gerekse sonuçlardan memnun oldukları anlamına gelmediğini de ifade eden Dimitriyu, bilgilere erişim sağlamaya zorlanması ve tüm kayıpların akıbetinin belirlenmesi amacıyla Kayıp Şahsılar Komitesinin çabalarının güçlendirilmesi için, baskıların Türkiye’ye yönelmesinin zamanının geldiği iddiasında da bulundu.