banner913
banner932
banner1012

Anastasiadis’e protesto şoku

banner1020

Derinya’da yapılan anti işgal etkinliğinde kürsüye çıkan Rum lider Anastasiadis, Maraş kökenli Rumların öfkesine maruz kaldı. Maraş kökenliler, Anastasiadis’e, Maraş açılımı konusunda “suç ortağısın” diye bağırdı

banner974
Anastasiadis’e protesto şoku

banner971
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, sözde “Maraş Belediyesi”nin cumartesi gecesi Derinya’daki “Maraş Kültür Derneği”nde düzenlediği geleneksel “anti işgal” etkinliğinde kürsüde olduğu sırada, Maraş kökenli Rumların öfkesine ve suçlamalarına maruz kaldı.
Etkinliğe katılan Maraş kökenliler, Kıbrıs sorununu çözmeyi istememekle suçladıkları Anastasiadis’e, Maraş açılımı konusunda  “suç ortağısın” diye bağırırken Anastasiadis “Maraş kökenlilerin evlerine dönmesine olanak tanıyan Annan Planına referandumdan ‘evet’ çıkması için, hayatını bile riske atarak liderlik yapmaya cesaret ettiği” cevabını verdi.
Güney'de yayımlanan Politis “Ben Hayatımı Riske Ettim, Başkaları…” başlıklı haberinde, cumartesi akşamki etkinliğe, son dönemde büyük bölümü Kıbrıs sorununu çözme kararlılığından yoğun kuşku duyan Maraş kökenlilerin, şahsına yönelttiği sert eleştiri ve suçlamalara karşı hazırlıksız giden Anastasiadis’in, son yıllarda Kıbrıs sorununun mutlak durağanlığını gerekçe gösterdiğini yazdı.
Habere göre Anastasiadis, Crans Montana’da müzakereleri terk ettiği suçlamalarını reddederek, başarısızlığın, Türkiye’nin ısrarla garanti ve müdahale hakkının devam etmesini istemesinden kaynaklandığını savundu. Müzakereleri terk etmediğini ispat etmek için Genel Sekreter’in Crans Montana’nın hemen ardından yayımlanan raporundan bazı pasajları okuyan Anastasiadis, kürsüden kapalı Maraş açılımı konusunda Türkiye’yi suçladığı sırada, salondaki öfkeli dinleyicilerden “suç ortağısınız” sesleri yükseldi.
Bu suçlama karşısında Anastasiadis’in aşırı öfkelendiğine dikkat çeken gazete, cevap olarak şu ifadeleri kullandığını aktardı:
“17 yıl önce, diğer şeyler yanında Kıbrıs Türk oluşturucu devletçiğinin alanın yüzde 28,7’yle sınırlandırılmasını, Maraş’ın yasal sakinlerinin 10 Ağustos 2004’te geri dönmesini de öngören kapsamlı çözüm önerisi ilk kez referanduma sunuldu. Kıbrıs Rum toplumu yüzde 76’lık bir oranla planı reddetti. Bunu, seleflerime veya iktidara gelen partilere çözümü kabul etme veya etmeme hakkı bulunan halkın iradesine saygı duymadığımdan söylemiyorum. Diğerleri başka yollar tutturmuşken ben, iade edilmesi söz konusu olan Maraş, Omorfo (Güzelyurt) ve diğer bölgeler uğruna, siyasi bedeline ve liderliğini yaptığım partinin ayrışmasına bakmadan, hayatımı da riske atarak, ‘evet’e liderlik ettim. Ortak düşmanımızın aramızdaki anlaşmazlık değil, varlığımız, vatanımız, Cumhuriyetimiz hakkında plan yapanlar olduğunu hepimiz anlamak zorundayız.”
Anastasiadis’in konuşmasının devamında Maraş için yaptıklarını kronolojik sırada anlattığını kaydeden gazete, AKEL’in, Anastasiadis’in söylediklerini Maraş kökenlilere ve bütün Rumlara hakaret diye nitelediğini aktardı.
Haravgi haberi “Başkan Haksızlığı Haklı Göstermeye Çalıştı… Başkan Maraş İçin Düzenlenen Etkinlikte Saldırgan Tavır Sergiledi” başlığıyla manşetten verdi.
Etkinliğe katılanların “suç ortağısın” haykırışları dışında ellerinde, KKTC’nin kapalı Maraş açılımı ile ilgili ilanı yapmaya hazırlandığı sırada Anastasiadis ve eşinin Atina’da bir eğlence mekânında eğlenirken çekilmiş fotoğrafının da bulunduğu çeşitli dövizler tuttuklarına işaret eden gazete, haberinde bu görsele de yer verdi.
“BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ KARAR SURETİ”
Fileleftheros “Maraş Bölen Şehir… Bu Yılki Maraş Etkinliği Ardında Zıtlaşma ve Çatışmalar Bıraktı” başlıklı haberinde, Anastasiadis’in etkinlikte yaptığı konuşmanın, kronolojik izah bölümünden alıntılara yer verdi, etkinlik gecesinde onaylanan, sözde “Maraş Belediye Meclisi”nin hazırladığı karar suretini “benzeri görülmemiş” diye niteledi ve şu pasajı aktardı:
“Belediye Meclisi bugün bulunduğumuz trajik noktaya varmamızda bir hükümetin de sorumluluğu olduğuna inanıyor. Diplomatik düzeyde yapılan çeşitli faaliyetlere rağmen sonuç, izlenen stratejinin, kentimizdeki yeni emrivakileri ve projeleri engellemeye yeterli ve muktedir olmadığını gösteriyor.  Kıbrıs sorununun hukuki değil siyasi bir sorun olduğunu, çözümün de hukuk savaşlarıyla değil müzakerelerle çözülmesi gerektiğini anlıyoruz.”

 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.