“Vakıflar Bankası’na darbe girişiminde bulunuldu”

 
Vakıflar Bankası’nda, seçim yasaklarına saatler kala Yönetim Kurulu Başkanı ve bir üyesi değiştirilmek istendi, karar Yüksek Mahkeme’ye takıldı.
Hükümetin Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı bünyesinde bulunan Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ercan İbrahimoğlu ve Yönetim Kurulu üyelerinden Hüseyin Tabur, 15 Kasım tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararla görevden alınmak istendi.
Ancak Yönetim Kurulu Başkanı Ercan İbrahimoğlu, söz konusu kararı mahkemeye taşıdı ve Yüksek Mahkeme, ara emri kararı aldı, yürütme durduruldu.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan İbrahimoğlu, “KKTC’nin 39’uncu yıldönümünde, Bakanlar Kurulu, seçim yasaklarının başlamasına saatler kala Yönetim Kurulu Başkanı ve üyesini görevden almak suretiyle yetkilerini aşmış ve kötüye kullanmıştır” dedi.
UBP kanadından, görevden alma kararı öncesinde hiçbir bilgilendirme almadığını ifade eden İbrahimoğlu, “UBP’nin geldiği nokta, bu partiye gönül verenler ve sempatizanlarca sorgulanması gerektiğini bu vesile ile ifade etmek isterim” dedi.
Kıbrıs Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ercan İbrahimoğlu, Bakanlar Kurulu kararı ile Kıbrıs Vakıflar Bankası’nda Yönetim Kurulu Başkanı ile bir yönetim kurulu üyesinin görevden alınmasının gayri yasal bir karar olduğunun altını çizdi. İbrahimoğlu, “Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Bakanlar Kurulu aracılığıyla Kıbrıs Vakıflar Bankası’nda bir kalkışma girişiminde bulunmuştur” dedi.
İbrahimoğlu, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Kamuoyuna yaptığı açıklamada ’15 Kasım 2022 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 39. Yıldönümünde Resmi Gazetede yayınlanan bir Bakanlar Kurulu Kararı ile yerel seçim yasaklarının başlamasına saatler kala, ülkemizin güzide kurumlarından Kıbrıs Vakıflar Bankası’nda Yönetim Kurulu Başkanı ve bir Yönetim Kurulu Üyesini görevden almak suretiyle yetkilerini aşmış ve/veya kötüye kullanmış ve/veya gayri yasal bir karara imza atmıştır.
Daha da açık bir ifadeyle ifade etmek gerekirse Bb. Yrd. Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Bakanlar Kurulu aracılığı ile Kıbrıs Vakıflar Bankası’nda bir kalkışma girişiminde bulunmuştur.
Herkesin anlayacağı bir dille daha açık bir şekilde ifade etmem gerekirse, Kıbrıs Vakıflar Bankası’na bir darbe girişiminde bulunmuştur.’ diyerek kendisinin ve avukatının hukuksal mücadele ile Yüksek İdare Mahkemesinin ara emri ile bu işlemlerin durdurulduğunu söyledi.
Söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı bizlere göstermiştir ki bu memlekette bürokrasi, çapsız, iş bilmez, talimatla hareket eden ehliyetsiz kişilerin elinde yozlaşmış, dejenere olmuş, hukuk tanımaz siyasilerin oyuncağı pozisyonuna girmiştir.
Memuriyet hayatım boyunca 2 kez Kalkınma Bankasında Demokrat Parti’ye bağlı bulunduğu dönemlerde yapılan usulsüz-hukuksuz terfi, tayinler ve uygulamalar neticesinde Yüksek İdare Mahkemesi’nde açmış olduğum 2 dava oybirliği ile lehimize sonuçlanmıştı.
3. Davamıza konu olan söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı ise Kıbrıs Vakıflar Bankasının Demokrat Partiye bağlandıktan kısa bir süre sonra süre yine yasal dayanaktan yoksun, keyfi, haksız, yetkilerini kötüye kullanmak suretiyle ve hukuk dışı yaklaşımlar sonucunda meydana gelmesi son derece manidardır.
Bu arkadaşlar kendilerine bağlanan Daire ve Kurumlarda her istediklerini istedikleri şekilde yapabileceklerini zannetmektedirler ama bilmedikleri bir husus var, o da nedir biliyor musunuz? Esasen Victor Hugo’nun bir sözünü alıntılayarak geliştiren Türkiye Cumhuriyeti 2. Cumhurbaşkanı Sn. İsmet İnönü’nün sözleri ile bu durumu izah etmek doğru olacaktır. ‘Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur.’ Bu nedenle haksızlığa ve hukuk dışı yapılan tüm işlemlere karşı halkımız uyanık olmalı ve bağımsız mahkemelerimizde hukuk mücadelesini vermelidirler.
Bu konuda esas üzüntüm, hukuksuzluğa, kanun tanımazlığa ortak olarak bu kararın alınmasında rol alan Ulusal Birlik Partisi kanadından bu karar öncesinde tarafıma hiçbir bilgilendirme dahi yapılmamasıdır.
Bu ve benzer konularda, Ülkenin en büyük partilerinden birisi olan Ulusal Birlik Partisi’nin geldiği nokta bu partiye gönül verenler ve sempatizanlarca sorgulanması gerektiğini bu vesile ile ifade etmek isterim”