banner913
banner932
banner1032

“Suçlu olsaydım hayatıma son verirdim”

banner1020

İsias Otel sahibi Bozkurt, dört binanın kendi oteli üzerine yıkıldığını, molozların onlara ait olduğunu söyleyerek, “Eğer suçlu olsaydım gider enkazın başında hayatıma son verirdim” dedi

banner974
“Suçlu olsaydım hayatıma son verirdim”

banner971
İsias Otel davasında ilk sanığın sorgulanmasının ardından duruşmaya Türkiye saatiyle 15.10’a kadar ara verildi. Aranın ardından sanıkların sorgulanmasına devam edildi.
Müşteki avukatlarından Yiğit Gökçehan Koçoğlu, otel sahibi Ahmet Bozkurt’a sorular yöneltti.
Koçoğlu, inşaat yapılırken binayı gösterdiği kişilerin işin ehli olup olmadığını sordu.
Bu soruya karşılık Ahmet Bozkurt, işin ehli insanlarla iş yaptığını belirterek, binada kendisinin müteahhitlik yapmadığını, “müteahhidim” dediyse bile enkazdan yeni çıktığında söylediklerinin farkında olmadığını belirtti.
Kıbrıslı Türk müştekilerin diğer avukatlarının sorduğu soruları da cevaplayan Ahmet Bozkurt, 35 cm tespit edilen molozların kendisine ait olmadığını, 4 binanın kendi oteli üzerine yıkıldığını, molozların onlara ait olduğunu savundu.
Ahmet Bozkurt, söylediklerinin çarpıtıldığını ileri sürerek, binasının iki ruhsatlı bir yapı olduğunu, imar barışından bir kere yararlandığını, imar barışının şahsına münhasır bir durum olmadığını kaydetti.
“HER YER AYAKTA OLSA VE SADECE İSİAS YIKILSAYDI BÜTÜN SUÇLAMALARI KABUL EDERDİM”
Tutuklanmadan önce otel yıkıntılarını gördüğünü söyleyen Bozkurt, “Adıyaman’ın yüzde 90’ının yerle bir olduğunu ifade ederek, “Her yer ayakta olsa ve sadece İsias yıkılsaydı bütün suçlamaları kabul ederdim” dedi.
“Kendisinin veya ailesinden herhangi birinin belediyeye yapılmış bir bağışa katkısı olup, olmadığının” sorulması üzerine Ahmet Bozkurt, belediyeye herhangi bir katkı, bağış yapmadığını, ticari ilişkisinin olmadığını kaydetti. 
Binanın beklemede olduğu 6 yıl boyunca korozyona uğramaması için kolonlarını sıvattığını belirten Bozkurt, binada, Göksu nehrinden alınmış ve yıkanmış temiz kum kullanıldığını söyledi.
Bozkurt, bir soru üzerine binanın müteahhidi olmadığını belirterek, asma katın, 1993 yılında bina inşa edilirken yapıldığını, yeni tarihli asma kat yer almıyorsa bunun belediyeye sorulması gerektiğini kaydetti. 
“BİNANIN YIKILMASI, DEPREMİN ŞEKLİ VE ŞİDDETİYLE ALAKALI”
Binanın projeye göre yapıldığını, üst katların kolonlarının inceltildiği konusunda bir bilgisi olmadığını belirten Ahmet Bozkurt, binanın yıkılmasının, binanın sağlamlığıyla ilgisi olmadığını, depremin şekli ve şiddetiyle alakalı olduğunu savundu.
Bir avukatın sanığın pişmanlık göstermediğini söylemesi üzerine Bozkurt şöyle dedi:
“Suçlu değilim, suçlu insan pişmanlığını ortaya koyar 52 bin can gitmiş, otelimdeki misafirler gitmiş, sadece çok üzüntülüyüm, kahroluyorum. Eğer suçlu olsaydım ben gider enkazın başında hayatıma son verirdim.”
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.