Et ithali tartışması
Kıbrıs Türk Ticaret Odası, et ithalatına izin verilmesini isterken, Hayvan Üreticileri Birliği ise yapılması gerekenin et ürünlerinin ithalatına izin vermek değil, üreticilerin girdilerini ucuzlatacak önlemler almak olduğunu kaydetti
Kıbrıs Türk Ticaret Odası, et ithalatına izin verilmesini istedi
Kıbrıs Türk Ticaret Odası’ndan yapılan açıklamada, et sektörüyle ilgili tartışmaların arttığına dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
“Üzülerek görüyoruz ki korumacılık içgüdüsü ile hareket edilerek hiçbir ekonomik akılla bağdaşmayan, üstelik pahalılık yaratarak tüketicinin alım gücünü düşüren mevcut uygulamalarda ısrarcı davranılmaktadır. Bunun sonucu olarak da pazara arz edilen etlerin fahiş oranlarda artan fiyatlarının yanı sıra, sağlıksız koşullarda ve kaçak olarak Güney’den getirildiğine tanık olmaktayız.”
Et ithalatına karşı duruşta ifade edilen ‘‘niteliksiz et getirme’’ söylemlerini en sert ifadeyle reddettiğini ifade eden Ticaret Odası, aksine hükümetin et ithalatına izin vermesinin gıda güvenliği standartlarını gündeme getireceğini ve ülkenin, tüketici sağlığına saygılı bir konuma geleceğini kaydetti.
Yasal yollarla et ithal edilmesinin kaçakçılığa ve kayıt dışılığa karşı kalıcı bir önlem teşkil edeceği de ifade edilen açıklamada, kaçak olarak getirilen etlerin hiçbir kontrolden geçmediği gibi, sağlıksız koşullarda taşındıkları da dikkate alındığı zaman tüketici sağlığının ciddi şekilde tehlikeye atıldığı belirtildi.
Gıda güvenliği eksikliğini ve pahalılığı öne sürerek tüketicilerin et ihtiyaçlarını Güney Kıbrıs’tan temin etmeye yöneldiği ifade edilen açıklamada, “Güney Kıbrıs’ta, AB ülkelerinden çeşitlendirilmiş et ürünleri ithal edilerek tüketicilere geniş bir seçenek sunulmakta ve bir cazibe yaratılmaktadır. Dolayısıyla izlenmesi gereken yol, AB standartlarına uygun ve tüketicinin özgür seçimi doğrultusunda arz yaratacak bir politika oluşturmak ve uygulamaktır” ifadelerine yer verildi.
Ticaret Odası açıklamasında, yerel hayvancılık sektörünün üretim kapasitesinin ülkede sürekli olarak büyümekte olan pazar nüfusu karşısında yetersiz kaldığı ve bu nedenle son yıllarda et fiyatlarının sürekli olarak yükseldiği de belirtildi.
“Sonuç olarak bütünlüklü bir program çerçevesinde ve eş zamanlı olarak yapılması gerekenler üretim standartlarını AB ile uyumlaştırmak, et ithalat politikalarını kademeli olarak liberalize etmektir” denilen açıklamada, “sağlıklı bir ekonominin temeli olan arz talep kuralları doğrultusunda ve artan pazar nüfusu da dikkate alınarak ithalat yasakları ve sınırlamalarının kaldırılmasının fiyat artışlarını kontrol altına alıp dengeleyeceği” ifade edildi.
Hayvan Üreticileri Birliği: “Üreticilerin Girdilerini Ucuzlatın”
Öte yandan Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, ülkeye giren ithal et ve süt ürünleriyle mücadele çağrısı yaptı.
Naimoğulları, Tarım Bakanlığı’nın yapması gerekenin et ürünlerinin ithalatına izin vermek değil, üreticilerin girdilerini ucuzlatacak önlemler almak olduğunu kaydetti.
Naimoğulları yazılı açıklamasında, üretimin ve sanayicinin girdi maliyetlerini düşürmek için birlikte mücadele çağrısında bulunarak, “Gelin birlikte nitelikli pazarlar yaratalım ve gelin birlikte üreterek geleceğimize sahip çıkalım” ifadelerini kullandı.
Naimoğulları, yaklaşık 10 yıldır sanayi tipi et ürünü üreten 2-3 firmanın sürekli olarak ithal niteliksiz et getirme taleplerine hep tanıklık ettiğine işaret ederek, bu konuda herkesin kendi bencilliğini bırakarak, daha fazla çıkar elde etme bahanesiyle üretim sektörüne darbe vurma alışkanlıklarından vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.
Bu konuda Kıbrıs Türk Sanayi Odası ve Ticaret Odası’nın yaptığı açıklamayı eleştiren Naimoğulları, şu görüşleri ifade etti:
“Ülkenin iki odası görülüyor ki yerli üretimi ve üreticinin gelişmesini, kalkınmasını veya üreten insanların neler çektiğini bilmeden konuşmaktadır. Öncelikle oda hayvancılık sektörü konusunda bize akıl vereceğine sanayicinin kalkınması, gelişmesi ve girdi maliyetlerinin düşürülmesi için mücadele etmelidir."
Naimoğulları, Sanayi Odası’nın, sanayicilerin elektrik, su, akaryakıt, işçilik vb sorunlarına çözüm bulması gerektiğini kaydederek “Bu ülkede 2008 yılından 2017 yılına kadar canlı hayvan fiyatları aynı kalmasına rağmen sanayi ürünlerinin hiç ucuzladığını görmedik. Sürekli olarak hep fiyatlar artmış, tüketici ve üretici mağdur edilmiştir. Yani bütün mesele işten anlamayan Sanayi Odası’nın çözüm noktasında ne istediğini bilmemesinden kaynaklanmaktadır” ifadelerini kullandı.
Sanayi Odası’nı hayvancının elindeki canlı hayvan fiyatlarını düşürmek ve iki üç tane et sanayicisine daha fazla para kazandırmak istemekle suçlayan Naimoğulları, “Sanayi Odası başkanın açıklamasında Tarım Bakanı’nın da bu konuya sıcak baktığı noktasındadır. Eğer Sayın Bakan bu konuda olumlu görüş belirtmişse önce yapması gereken 5 bin hayvancının ve bunun yanında sektörde ekmek yiyen 50 bin kişinin geleceğiyle oynamanın çokta kolay olmadığını bilmesi gerekir. Tarım Bakanlığı’nın yapması gereken niteliksiz ete izin vererek üreticiyi mağdur etmek değil üreticinin yem, arpa, su, elektrik, akaryakıt vs. girdilerini ucuzlatmaktır. Her gün girdi maliyetlerine zam yaparak üretimi pahalı etmekle Tarım yönetilemez” dedi.
Hayvancılar Birliği’nin et ve süt fiyatlarını arttırmak gibi bir niyeti olmadığını vurgulayarak esas dertlerinin ayakta kalabilmek ve girdi maliyetleriyle zor da olsa ürettiklerini devam ettirebilmek olduğuna işaret eden Naimoğulları, bireysel düşünüldüğü sürece topluma ve üreten insanlara fayda sağlanamayacağını sözlerine ekledi.
