banner913
banner932
banner1012

En önemli sorun ulaşım

banner1020

34 yaşındaki Ömer Suay, KKTC Engelliler Dayanışma Derneği Başkanı. 1 yaşında geçirdiği havale nedeniyle görme yetisinin yüzde 50’sini kaybetti. 5 yaşında ameliyat oldu ancak bu ameliyat sonrasında yüzde 100 görme engelli bir birey olarak hayatına devam ediyor.

banner974
En önemli sorun ulaşım

banner971
 
Görme engelli bir birey olarak yaşadığı en önemli sorunun ulaşım olduğuna dikkat çeken Suay, “Bir görme engelli olarak çevrede, etrafta bağımsız bir şekilde dilediğim bir şekilde hareket etmekte zorlanıyorsam, bu benim değil çevrenin engelidir” vurgusu yaptı. Suay şöyle devam etti:
“KALDIRIMLAR DÜZENSİZ… ÇOK SAYIDA ENGEL VAR”
“Örneğin bugün ben Lefkoşa sokaklarına çıktığımda elime beyaz bastonumu alıp çok rahatlıkla hareket edebilirim. Bunu büyük oranda da başarabiliyorum ama karşılaştığım çok sayıda engel var. Kaldırımların düzensizliği, çevredeki engeller… Var olan kaldırımlarda da insanlarımızın belki duyarsızlık, belki bilinçsizlik sonucu yerleştirdikleri çöp konteynerleri, çiçeklikler ve park edilen arabalar benim için çok ciddi bir engel.”
“TÜRKİYE’YE, İNGİLTERE’YE DEFALARCA TEK BAŞIMA GİTTİM AMA KENDİ ÜLKEMDE BİR YERE GİTMEK CİDDİ PROBLEM”
Çocukluğundan itibaren uçak seyahatleri de dahil tek başına seyahat eden bir insan olduğunu dile getiren Suay, seyahatlerinin yüzde 80-90’ını tek başına yaptığını, Türkiye’ye, İngiltere’ye defalarca tek başına gittiğini ve zorluk yaşamadığını anlattı. Suay, “Ama kendi ülkemde bir yerden bir yere gitmek çok ciddi problem” dedi.
Suay, çevrede karşılaşılan engellerin insan eliyle ortaya çıktığına vurgu yaparak “Bir kaldırımı planlayan, mimardır, mühendistir. Bu planlama yapılırken empati duygusu ön planda tutulursa o ülkede yaşayan herkes düşünülmüş olur. Bir adım atarken ‘birine engel olabilir miyim’ diye düşünmek lazım” şeklinde konuştu.
“SARI ŞERİT BAĞIMSIZLIĞIN SEMBOLÜ”
Görme engellilerin beyaz baston kullanırken, kaldırımların üzerindeki ve çevredeki sarı şeritlere ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Suay, “Sarı şerit, bir görme engelli için hem bağımsız hareket edebilmek amacıyla bir araç, hem de bağımsızlığın sembolü” bilgisini paylaştı.
Ömer Suay, sarı şeritlerin devlet ile yerel yönetimler iş birliğinde daha yaygın olarak kullanımının öneminin altını çizdi; şeritlerin, ana caddelerdeki bütün kaldırımlara ve kamusal alanlara yerleştirilmesi gerektiğini kaydetti. Bu konuda adım atan belediyelerin olduğunu dile getiren Suay, “Bu inisiyatifin ötesinde bir şey olmalı. Sosyal politika haline dönüştürülürse, ortopedik engelli bireylerin istifade edebileceği rampalar, görme engelli bireylerin istifade edebileceği sarı şeritler yerleştirilir ve genel bir politika olarak hayatımızın geriye kalanında karşımıza çıkar” diye konuştu.
KKTC Engelliler Dayanışma Derneği olarak Kıbrıs Vakıflar İdaresi katkısıyla birçok alana sarı şeritleri kazandırmaya başladıklarını belirten Suay, bu konuda bir seferberlik yürüttüklerini dile getirdi. Suay, hem ülke genelinde yaygınlaşmasını hem de vatandaşların sarı şeridin ne olduğunu daha net bir şekilde fark etmesini ve görme engellilerin bağımsız hareket alanlarını maksimum düzeye çıkarabilmeyi hedeflediklerini söyledi.
“SİVİL TOPLUM POLİTİKASINDAN ÖTE DEVLET POLİTİKASI OLMALI”
Suay, görme engelli bir bireyin yeterli başlangıç ve temel eğitimi alabileceği eğitim modelinin, kendi çocukluk yılları da olan 90’lı yılların başında yeterli seviyelerde olmadığını belirterek, 25 seneden fazla bir zaman geçmesine rağmen bugün hâlâ istenilen standartlara ulaşılamadığını dile getirdi. Suay, “Bu sivil toplum politikasından öte devlet politikasına dönüşmeli. Çünkü eğitim bir insanın hayatında en temel insani haklardan bir tanesidir. Belki de birincisidir” şeklinde konuştu.
Görme engelli bireylerin kaynaştırılmış eğitimde okullarda eğitim hayatına başladığını dile getiren Ömer Suay, ilk birkaç yıl özel eğitim yeterli olmadığı için kaynaştırılmış eğitimde ciddi sıkıntılar yaşandığını söyledi.
“GÖRME ENGELLİ ÇOCUKLAR KAYNAŞTIRILMIŞ EĞİTİM MODELİNE HAZIRLANMALI”
Engelliler Dayanışma Derneği Başkanı Ömer Suay, kaynaştırılmış eğitimin görme engelli bireyler için hassas bir eğitim modeli olduğunu belirterek, bu modeli kişinin kendini ayrıştırılmış, dışlanmış hissetmemesi ve diğer insanlardan herhangi bir farkının olmadığını hissetmesi için verimli bir model diye tanımladı. Ancak çocuk yaştaki birini bu eğitim modeline hazırlamanın önemini vurgulayan Suay, şöyle devam etti:
“İlk 3 sene görme engelli bir bireyin desteklenmesi lazım. Braille alfabesini yüzde yüz öğrenmesi lazım, görme engelli araç gereçlerinin tamamına hakim olması lazım. Büyük oranda bağımsız hareket ve gündelik yaşama nasıl adapte olacağının farkında olması lazım. Bunların tamamlanabilmesi için ilkokul 3’üncü sınıfa kadar özel eğitim noktasında yüzde yüz desteklenmeli ve 4’üncü sınıf itibarı ile kaynaştırılmış eğitime alınmalı. Kaynaştırılmış eğitim sürecinde de uzaktan bir özel eğitim öğretmeni tarafından belki gözlem altında tutulmalı, belki takip edilmeli.”
“DEVLET İŞ BEKLEYEN ENGELLİLERE KAPI AÇMALI”
Ülkede yüzde 40 ve üzeri sağlık raporu olan kişinin engelli kabul edildiğini kaydeden Ömer Suay, yüzde 40 üzeri raporu olup da herhangi bir yerde çalışmayan 18 yaş altındaki engelliye asgari ücretin yüzde 50’si oranında, 18 yaş üstüne asgari ücretin yüzde 60’ı oranında engelli maaşı verildiğini belirtti. Suay, ancak kendilerinin ana hedefinin devletin sadece engelli maaşı sağlaması değil, iş bekleyen, istihdam bekleyen engellilere kapı açması olduğunu vurguladı.
Bugün üniversite mezunu olup da iş arayan çok sayıda engelli olduğunu kaydeden Suay, 2006-2007 yılları sonrasında kamusal alanda sadece görme engelli değil, hiçbir engellinin istihdam edilmediğini söyledi. Suay, yasada engelli personel çalıştırma zorunluluğunun yüzde 4 olmasına rağmen sadece Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin yasal mevzuatın da üzerinde 2 sene önce 8 engelli bireyi istihdam ettiğini belirtti.
Ömer Suay, insanların eğitime, sağlığa, istihdama ihtiyacı olduğunu vurgulayarak “İstihdam demek kişinin hayatını idame ettirebilmesi demek, her anlamda maddi ve manevi… Bunu sağlayamazsanız, bunu ötelerseniz hem bu kişileri ekonomik problemlerle baş başa bırakırsınız hem de hayattan kopmalarına, özgüvenlerini kaybetmelerine vesile olursunuz” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEDE BRAILLE ALFABESİYLE YAZILMIŞ YETERLİ KİTAP YOK”
Braille alfabesiyle yazılmış ülkede yeterli kitap olmadığını söyleyen Suay, 2014 yılında dernek bünyesinde oluşturdukları bir görme engelli kütüphanesi bulunduğunu, 600 kitapla çalışmalarına başladıklarını kaydetti. Zaman geçtikçe bu konuda çok ciddi bir eksiklik olduğunu fark ettiklerini söyleyen Ömer Suay, her alanda Braille kitabına ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
Suay, kısa bir süre önce bu problemi aşmak için TİKA’nın katkılarıyla Braille kitapları basabilecekleri bir baskı cihazını kütüphanelerine kazandırdıklarını dile getirdi. Suay, çok yeni olan bu çalışmayla okulların, kurumların, öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda kitapları düzenleyerek, Braille formata çevirdiklerini ve teslim ettiklerini belirtti.
"TEKNOLOJİ OLMAZSA OLMAZ"
Görme engelli bir bilgisayar yazılımcısı olduğunu ve profesyonel iş hayatına bu şekilde devam ettiğini söyleyen Ömer Suay, görme engelliler için özel bilgisayarlar söz konusu olmadığını sadece bilgisayarlara kurulan özel ekran okuyucu programlar bulunduğunu ifade etti. Bilgisayarların ekranındaki yazıyı, öğeyi, ekranda olan her şeyi seslendiren programlara ekran okuyucu dendiğini belirten Suay, bu ekran okuyucular sayesinde bilgisayarları rahatlıkla kullanabildiklerini kaydetti.
Erişebilirliği üst düzeyde tutmak isteyen bir görme engelli için teknolojinin olmazsa olmaz bir detay olduğuna dikkat çeken Suay, “Örneğin bilgisayar benim için iş, gündelik hayat, çok rahat gözü gören insanlar gibi kendi işimi de yapıyorum, sosyal medyada da rahat bir şekilde gezinebiliyorum, gündelik haberleri de internet üzerinden takip ediyorum. Bu bilgi ve tecrübeyi de düzenlediğimiz kurslarla görme engelli arkadaşlarımıza aktarıyoruz. Bilgisayar tabanlı tüm cihazlar, tabletler, akıllı cihazlar da buna dahil. Burada amaç bir görme engelliyi gündelik hayata dahil etmek” dedi.
Suay son olarak, “Sorumluluk bilinciyle, sosyal devlet anlayışı düşüncesiyle hareket edersek, herkes kendi üzerine düşeni yaparsa, biz bu engelleri konuşmak durumunda kalmayız” vurgusu yaptı.
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.