Şirketler Mukayyidi olarak görev yapan Çelebi Ilık'ın Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'nden sahte diploma aldığının ortaya çıkmasının ardından ülkedeki eğitim kurumlarının denetlenmesi ve yolsuzlukların önlenmesi gerekliliğini bir kez daha gündeme getiriyor.
Bundan iki yıl önce de Girne Amerikan Üniversitesi Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Aysın Sınal hakkındaki şikayetler değerlendirilmişti. Dekanın elindeki diplomaların çoğunun tanınmayan üniversitelerden olduğu saptanmış ve üniversitelerin iletişim adreslerine ulaşılamamıştı.
Yaşanan bu skandallar YÖDAK'ın ve YÖK’ün bu üniversiteleri bu güne kadar nasıl denetlediği sorusunu akıllara getiriyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın ve YÖDAK'ın sessizliği, skandala dair şüpheleri artırıyor. Kamuoyunun büyük bir merakla takip ettiği bu skandalda, YÖDAK'ın ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın sessizliğini bozması ve büyük resmi KKTC halkına göstermesi gerekiyor.
Aksi takdirde, bu skandalın kara para aklama için yeni bir yol olarak kullanıldığına dair iddiaları doğrulatır duruma getireceği biliniyor.
Yetkililerin bu tür skandalların tekrarlanmaması için skandala adı karışan bu üniversiteleri kapatması, diğer üniversiteler için gerekli önlemleri alması ve sorumluları cezalandırması gerekiyor.
30’a yakın üniversitenin bulunduğu KKTC’yi üniversite kurmada rant kapısı olarak gören, esas derdi kaliteli eğitim değil rant elde etmek olan, elindeki parayı aklamak isteyenler KKTC’de üniversite kuruyor. Söz konusu bu üniversitelerde adeta insan ticareti yapılıyor.
Ülkede kimin ne maksatla üniversite kuracağının bir önemi kalmazken, KKTC’de para aklamak için üniversite kılıfında “işyeri” açmak sevdasında olan kesimler nedeniyle memleketin adım adım üniversite çöplüğüne dönüşmesi de kaçınılmaz oluyor.
