“Acenteler kapanmaya terk edildi”

Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB), turizm ve seyahat acenteciliğini yaşatmak ve salgın sonrasına hazırlamak için hiçbir önlem alınmadığı gerekçesiyle hükümeti kınadı.
Konuyla ilgili açıklamada, “hiç bir iş yapamaz” durumuna düşürülen turizm ve seyahat acentelerinin içinde bulunduğu durumun hükümet tarafından görmezden gelindiğini savunularak, “Bir yıldan fazla bir süredir herhangi bir iş potansiyeli olmayan bu işletmelerden sosyal sigorta yatırımı beklenmekte ve bunu kolaylaştırmak için işveren katkısının devlet tarafından karşılanmasını karar altına alabilmektedir. Acentelerimiz ve çalışanları ile adeta dalga geçilmektedir” denildi.
Hükümet tarafından acente çalışanlarına maaş desteği ve acentelere hibe verileceği yönünde vaatler verildiğini ancak bunların hiçbirinin gerçekleşmediğine işaret edilen açıklamada, hükümetin acente çalışanlarını açlığa ya da iş değiştirmeye, acenteleri ise kapanmaya terk ettiği kaydedildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“KKTC hükümetinin ‘ölen ölür, kalan sağlar bizimdir’ yaklaşımıyla hareket ettiği kesindir. Bütün dünyada Covid-19 salgınının en fazla etkilediği iş olan turizm ve seyahat acenteciliğini yaşatmak ve salgın sonrasına hazırlamak için hiçbir önlem almayan hükümeti şiddetle kınıyoruz. Acentelerimize yaşamaları için gerekli olan desteği vermeyen KKTC Hükümeti’nin kıt kanaat geçinmeye çalışan halktan toplattığı vergiler ve Türkiye’den aldığı katkılar ile yaptığı harcamaların değerlendirmesini ise kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.”


 
 
 
 
“Hükümet, yanlışında ısrar etmemeli”
 
TDP Milletvekili Çeler, toplu iş sözleşmesinde yapılması istenen değişiklikle işverene toplu iş sözleşmesi imzalamama hakkı tanınacağını ve gerek kamu gerekse özelde sendikalaşmanın olamayacağını ifade etti
 
 
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili Zeki Çeler,  “çalışanların haklarına ve örgütlü yaşama saldırı” olarak nitelediği toplu iş sözleşmesiyle ilgili değişiklik konusunda, tüm paydaşların bir araya gelerek bir çalışma yapabileceğini, Bakanın bu konuda inisiyatif alması gerektiğini söyledi.
Zeki Çeler, toplu iş sözleşmesinin sona ermesi veya hizmet akdinin süresinin dolması halinde, yenisi imzalanıncaya kadar mevcut toplu iş sözleşmeleri veya hizmet akitlerinin geçerli olmasını sağlayan düzenlemede yapılmak istenilen değişiklik hakkında yazılı açıklama yaptı.
Çeler, İş Yasası’nın 30’uncu maddesinde değişiklik yaparak çalışanların toplu iş sözleşmesi haklarının ellerinden alınmak istendiğini, Hükümet’in bu “yanlışında” daha fazla ısrar etmemesi gerektiğini kaydetti.
Yapılmak istenilen değişikliğin bazı kesimler tarafından basitleştirilmeye çalışıldığını söyleyen Çeler, toplu iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren belirlenen süre içinde taraflarca yenisinin yapılmaması halinde, işveren tarafına toplu iş sözleşmesi imzalamama hakkı tanınacağını, bunun gerçekleşmesi halinde de gerek kamu gerekse özelde sendikalaşmanın olamayacağını ifade etti.
Değişikliğin çalışanların haklarına ve örgütlü yaşama saldırı niteliğinde olduğunu savunan Çeler, konuyla ilgili olarak tüm paydaşların bir araya gelerek bir çalışma yapabileceğini, Bakanın bu konuda inisiyatif alması gerektiğini kaydetti.