1963’de Kıbrıs adasının güneyindeki Rum saldırılar sonucu mallarını, evlerini, yerlerini, köylerini, kasabalarını terketmek zorunda kalan binlerce Kıbrıslı Türk, güneydeki topraklarının Rumlar tarafından işgal edilmesi sonucu, Lefkoşa, Mağusa ve diğer küçük Türk kantonlarına sığınmak mecburiyetinde kalmışlardı. Rumlar, çok büyük Türk arazilerini, topraklarını bugüne kadar tepe tepe kullandılar. Sadece bizim ailenin (Bodamyalızade Ailesi) Dizdarköy, Pirga bölgelerindeki yaklaşık 1500 dönümlük arazileri kaldı. Bizim ailenin bıraktığı arazilerden çok daha büyük arazilerini kaybeden bir çok Kıbrıslı Türk ailesi var. Eşdeğer Mal Yasasını şimdilik bir kenara bırakalım. Ancak, çözüm konusu içinde çok önemli bir yer tutan Kıbrıs Türk mallarının işgali ve yıllar boyu Rumlar tarafından kullanılması mutlaka gündeme gelecek.
Rumların kaybının Türklerinkinden çok daha fazla olduğu Rum iddiası gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Rakamlar yalan söylemez. Bu konuda Vakıflar İdaresi’nin devreye girmesi kaçınılmazdır. Hiç kuşkusuz, Kıbrıs adasındaki Türklere ait taşınmaz malların rakamları konusuna ilişkin en sağlıklı bilgiler Vakıflar İdaresindedir. Bu rakamlar açıklanmalı ve gerçekler ortaya çıkmalı.
Kıbrıs Sorunu’nun çözümünde en önemli konu olarak yer alacak olan ve hiç bitmeyen kavgalara yol açacak sürtüşme, tartışma devam ederken, Kıbrıslı Türklerin mal varlıklarının rakamı net bir biçimde ortaya konulmalıdır. Gerçeklerle yüzleşmekten başka çare yok. İki devletli çözümden başka çare yok. Kıbrıs Sorunu Guinness Rekorlar Kitabı’na en uzun süre çözümlenemeyen sorun olarak girer herhalde…