banner913
banner932
banner1032

SOSYAL MEDYANIN SESİ

banner1020

banner974
SOSYAL MEDYANIN SESİ

banner971
Gurur ve Hüzün
Bayrağımızı rutin olarak geleneksel yerine asarken haklı bir gurur içindeydik.
Sonra içimizi bir hüzün kapladı. Zira Yıllardır kullandığım 4 yıldızlı bayrağı son kez astığımı fark ettim.
Ee! Malum seneye beş yıldızlısı lazım.
(Bülent Dizdarlı)
 
Bu ülkede iş ahlakı ve etiği kalmamış…
Cumartesi günü sözüm ona bir inşaat şirketiyle (Şifa Construction) kardeşime bir daire almak için irtibata geçtik. Son bir daire kaldı (henüz temelleri atılmış durumda) kesin alacağımızı, diğer ilgenenlere “satıldı” denmesi konusunda anlaştık. Bankalar kapalı olduğundan pazartesi kapora vereciğimizi söyledik.. (benim için mal alırken de satarken de söz sözdür hala)
Bugun (pazartesi) 11:00’de bankada parayı çekerken satış sorumlusu arkadaş başka birinin kaporayla geldiği için onlara satmak durumunda olduğunu söyledi.
Ofislerine gittiğimde bir anlaşmamız olduğunu ve söz verdiğim gibi zamanında kaporamı getirdiğimi söylerken bana başka bir çözümle geldiler ve diğer alıcıyı başka bir daireyi almaya ikna etmeye çalıştıklarını ama o daire 10.000 pound daha pahalı olduğu için benim de o farkı ödemem gerektiğini söylediler.
Bu esnada odaya şirketin sahibi (2 inşaat yaptı diye kendini büyük iş adamı sanan) rüstem ced geldi ve sanki olanlar benim hatammış gibi ve beni mağdur etmemek için kendine ait daireyi satmaya razı olduğunu ama fiyatı kafasına göre artırdığını söyledi. Bende söz verilmiş bir satış yaptığımızı ve benim de sözümde vaktinde durduğumu ve bunun bir iş ahlakı olduğunu, ayrıca burada ayakkabı değil ev alındığını söyleyince de bana sözümün parasız hiçbir hükmü olmadığını söyledi..
Birsürü daha yalan ve yüzsüzlüğün ardından, o şirketle iş yapmamanın hayırlı olacağına ikna olup kaçtım..
Kıssadan hisse:Benim için paradan önce gelen değerler var, ayaklar baş olmuş bu ülkede, kimler kimler adam olmuş…
(Esen Küçük)
 
Toprağı rant uğruna betonla kirletmeyiniz, bir defaya mahsus para kaldırırsınız ama gelecek nesiller aç kalır.
Ekilebilen arazilere bina yapmayın bu başlangıçta pek belli olmaz belki fakat zaman çabuk geçer ve onyıllar sonra "MARUL" ekecek toprak bulamayıp onu bile yurt dışından ithal edersiniz.
PARA UĞRUNA BUNU YAPMAYIN, KENDİ AYAĞINIZA KURŞUN SIKMAYIN.
BENDEN SONRA TUFAN DEMEYİN.
(Hasan Mullaoğulları)
 
“Hükümet” olarak anılan Üstel ortaklığı gideceğini anladı.
“Giderayak dağıtmak” telaşıdır bunlar…
Bir yandan “üst el” bastırıyor, beri yanda alttaki eller karıştırıyor.
Hepsi farkında, gidecekler…
Gitmeden önce ne yapabilirse…
Ne kadar dağıtabilirlerse gitmeden önce…
“Kimi memnun edersek kârdır” diyorlar.
Evlatlarının ve torunlarının da bu ülkede yaşayacağını unutarak…
Kendi kuyularını kazıyorlar aslında, kendi elleriyle…
(Cenk Mutluyakalı)
 

Dün ilk kez Şampiyon Meleklerimizi sonsuz istirahatgâhlarında ziyaret ettim..Yürek dayanmaz.. İnsan çocuk ve ölüm kelimesinin bir araya geldiği cümleleri asla kabul etmiyor.. İnsan orada çooook şeyler düşünüyor bir anda.. O gülümseyen güzel çocukların o umut veren gülüşlerinin bir neslin önemli bir parçasının kaybolduğunu idrak etmek çok acı veriyor.. Tanrım ailelerine sabırlar versin.. Çok acı çok...
(Bala Kayadelen)
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.