Kötü bir Pazar yazısı: Ve... Yok mu Kıbrıs Türk'ünün,kültürünü,medeni, laik sosyal yaşantısını koruyacak,sevaplarıyla eksikleriyle değer katacak,onurlandıracak,destekleyip daha iyi noktalara taşıyacak bir siyasi kurum? Ya da canı pahasına kendini bu değerler için feda etmeye hazır bir Lider? Daha ne kadar asalak,işe yaramaz,tembel ganimetci bir toplum olarak anılmayı kabulleneceğiz? Yazık değil mi yitip giden canlara?Günah değil mi babalarımızın, Dedelerimizin yaşanmamış gençliklerine? Nenelermizin, Analarımızın çektiği acılara? Babasız büyüyen Evlatlara? 50 'lerde amcalarımız,60'larda dayılarımız,teyzelerimiz,70'lerden günümüze yeğenlerimiz,çocuklarımız ,bu topraklardan göç edip gittiler!Gitmeye devam ediyorlar... O zaman sormaz mıyız kendimize, niye bu kavga, neden verildi bu savaş diye? Demişler ki, toprak uğrunda ölen varsa vatandır! Öldük,kayıp olduk,göç ettik!Daha ne olalım...? Yetmedi mi? Belli ki yetmedi. Kendi insanından başka herkese vatan oldu bu topraklar! Göç edenlere de dön diyen yok hani! Çokları vatanımı, insanı sömürerek, ganimet toprağını satıp zengin olurken ,binlerce insanımız sevgiden huzurdan mutluluktan yana,fakirleşiyor,siliniyor, göç edip gidiyor. Sayın seçilmişler, vekiller, adalet koruyucular; Eğilip bükülmeden,icazet etmeden,başkalarını suçlamadan bu ülkeyi yönetin, ne olur! Ne ortak sevincimiz,ne paylaştığımız değerlerimiz,ne de geleceğimiz kalıyor. Sizden tek beklentimiz, "bu toprakları çocuklarımıza Vatan" yapmanızdır. Bize yok olan huzurumuzu, umudumuzu geri verin. Seçilmişsiniz! Önder olun, vizyon sahibi olun ,arsızdan hırsızdan hesap sorun. Üretin, önerin, yapın.Eşit Adil ve vicdan sahibi olun. Olmazsanız, sizler de yakın gelecekte olmayacaksınız.
(Eralp Şerifoğlu)
Vakıflar idaresi “Evkaf” deyince ne anlarsınız?
Benim anladığım, evi, iş yeri olmayana ev, iş, doğal olarak, Aş imkanı!
Peki Kıbrıs’ta ki Kıbrıs Vakıflar İdaresi nin geçmişine bakacak olursak? 1571 senesi Osmanlı’nın Adayı fethine kadar dayanır!
Ama şu an da Vakıf idaresi, maalesef ki birilerine peşkeş çekilen, birilerini zengin eden bir kurum havasında!
Vakıf mallarının “Hava parasına” satılması ise olayın gerçek boyutunu ortaya çıkarıyor!
Vakıflardan bir dükkan, ya ev kiralamak isterseniz, Genel müdürden Onay almak zorundasinız!
İkinci Selim’in emanetinin hesabını soracağım!
Çok yakında ….
(Ahmet Tolgay)
Çürüyoruz!
“Hayatı ada yarısına sığdırınız” diyorlar.
Küçük İskender’den mülhem, gözlerimiz sığmıyor yüzümüze…
Kuş tüyü yastıklara uzanıyoruz ama kafeslerde...
Kendi yurdunda göçmen, kendi göğünde tutsak, kendi göğsünde çaresiz...
(Cenk Mutluyakalı)
Sosyal medyada tüm gün Pahalılıktan Fakirleşmekten şikayet eden insanların, gecesi eğlence mekânlarında, selfi cekerek canlı yayın paylaşmalarına,
İnanılmaz hayranım..
(Togay Menekşeli)
Kapi kilitlemeye gerek duymadan yasamaktan, celik kapilar ve kilit altinda bile guvende olmadigimiz bir noktaya geldik!
(Alev Şensoy)
Sosyal Medyanın Sesi
