Sosyal Medyanın Sesi
Anayasa Mahkemesi CTP’nin itirazını doğru buldu, yerel seçimleri erteleyen yasayı iptal etti.
Daha da acısı, “Biz sizi defa defa uyardık” diye de kibarca uyardı.
İktidar burdan bir ders alır mi?
Peki seçimler yapılmadı, bu hukuksuzluğu yaratanlar bir bedel öder mi?
Günün sonunda biz bunca kavgayı neden çekiyoruz? Nedir ama yaşadığımız bu kaşık kadar adada?
Anayasa mahkemesinin “kibar fırçası” gerçekten çok önemli…
“Söylerim söylerim anlamazsınız”
(Hüseyin Ekmekçi)
2 defa 1tl 1tl indirdiler ki 3 -5 indirmeleri gerekirdi ,döndüler dünyada düşmeye devam ederken bir hafta geçmeden 2 tl birden bindirdiler... Gerçekten dalga geçersiniz insanlarla..
(Tekin K. Birinci)
Anayasa Mahkemesi kararını nasıl yorumlamalı;
1- Anayasa Mahkemesi’nin görmüş olduğu dava yerel seçimlerle ilgili belirlenen tarihi ele alan bir davaydı.
2- Anayasa Mahkemesi yerel seçimlerin ertelenmesini ve 27 Kasım olarak belirlenen yeni seçim tarihini Anayasa’ya aykırı bulmuştur.
3- Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar belediyelerin birleştirilmesi ile ilgili son geçirilen yasayla ilgili değildir. Dolayısı ile belediyelerin birleştirilmesi süreci aynı şekilde devam etmektedir.
4- Anayasa Mahkemesi, seçimlerin ertelenmesini Anayasa’ya aykırı bulduğu için haliyle belirlenen yeni seçim tarihini de iptal etmiştir.
5- Anayasa’ya uygun olan Haziran tarihi aşıldığı için ve geri dönüp yeni bir uygulama yapılması söz konusu olamayacağından Meclis yeniden toplanarak ya aynı tarihi (27 Kasım) ya da Meclis’teki uzlaşıya dayalı farklı bir tarihi seçim günü olarak belirleyecektir.
6- Belirlenecek yeni seçim tarihi de Anayasa Mahkemesi’ne götürülür, iptal edilirse ne olur sorusunun cevabı sadece kaos olur şeklinde cevaplanabilir.
7. CTP bunu yerel yönetimler reformunun iyileştirmesi için bir pazarlık şansı olarak görebilir.
8. UBP Genel Başkanılık koltuğunun boşalmasını vesile ederek tarihi bir miktar daha öteleyebilir.
İşin Özü şudur ki; bir süre daha siyasi karmaşaların yaşanacağı özel bir sürece daha girebiliriz. Allah sabır versin herkese.
(Özdemir Tokel)
Kenyada uygulanır, KKTC'de uygulanmaz:
Kenya'da göreve gelen bir Vali, George Natembeya, bizim buralarda da uygulamamız gereken, bir karar aldı ve yürürlüğe koydu. Her çalışan, işine tam saatinde, başlamalı, dakik olmalı..
Toplantıya geç kalan. görevlileri içeri almadı.
"Saat dokuzda diyorsam dokuz, bir geçe iki geçe....olmaz. Ben 5 dakika evvelden geldim. Herkes bilmeli ve geç kalmak olmamalı. 1,2, 5, 10 dakika geç GEÇDİR. kabul edilemez" demiş ve büyük takdir toplamış, alkışlanmış.
Kenyada yaşanan bu olay dikkatimi çekti. Medyadan edindiğim bu bilgiye bakarak ve dayanarak, bizim KKTCdeki durumdan utandım. Değil 3-5 dakika, yarım saat hatta daha geç işbaşı yapan memurlar geçti gözümün önünden. Ve kendi kendime sordum. Herhangi bir yetkili yok mu, "nedir be yAPTIĞINIZ, NEDEN GEÇ GELİYORSUNUZ İŞE" diyecek !
Zannedersem, sorması gereken de , bizzat, tam saatinde iş başı yapmıyor, toplantılara katılmıyor. Hep heryerde gecikme var. Hatta, meclis toplantılarımız, Bakanlar kurulu toplantılarımız dahi geç başlıyor, başlatılıyor.
Kamu hizmetleri ve çalışanları böyle.
Özelde çalışanlar ,eminim, daha dakik ve saatlere uyarlar hem işbaşında hem de iş sonunda. Memurlarımız gibi geç başlayıp erken paydos etmezler. Toplantılara, randevulara, işbaşına ve paydos saatlerine kesinlikle uyulmalı, ciddiye alınmalı.
Bu günlük da bu kadar. Umarım ilgilenen olur ve Kenyayı örnek alırız.
(Özcan Özcanhan)
