banner913
banner932
banner1012

Sosyal Medyanın Sesi

banner1020

banner974
Sosyal Medyanın Sesi

banner971
Çok zor bir dönemden geçiyoruz, herşeyin ateş pahası olduğu bir dönem, mazot, temel gıda, yedek parça, devlet harçları vs.
Bu ortam içerisinde gerçekçi bütçe oluşturmak ve bunu uygulayabilmek mümkün değil. Bütçe açıklarını kapatabilmek için geçtiğimiz yıl şapkadan “dana” çıkarmamız gerekir demiştim, ne mutlu ki bir “tanacık” çıkarttık, bu yıl ilk göstergeler göre sanırım şapkadan “iki fil” çıkarmamız gerekecek.
(Mehmet Harmancı)
  
Asgari ücret, 6090 TL olarak belirlenirken, tabiri caizse akmasa da damlar oranında bir artış yapılmış oldu. Hayatın bu kadar pahalılaştığı bir ortamda, işverenlerin bu artışı bile çok görerek masayı terk etmesi ve yeni asgari ücreti yargıya götürecek olması, "istediğiniz kadar uğraşın size kölelik ücreti yakışır" demekten başka birşey değildir. Üstüne bir de işten çıkarmalar olacak tehditi de cabası. Bence bu koşullarda, bu asgari ücreti veremeyecek bir işverenin (küçük esnaf hariç. Hatta onların desteklenmesi gerekir), kendisi dahil kimseye faydası olmayacağından, bu işletmelere devlet tarafından el konularak mevcut çalışanlarla çalıştırılmaya devam edilmelidir. Yani kamulaştırılmalıdır.
(Salih Erşangil)
  
Apar topar asgari ücretin belirlenmesi, işveren tarafının masadan kalkarak yargıya gidileceğini söylemesi ve Sucuoğlu’nun yargıya gidilirse yeni asgari ücretin yürürlüğe girmesinin uzayabileceğini açıklaması... Kimse vatandaşı ahmak zannetmesin. Asgari ücreti seçim sürecine meze yaptıysanız ki bu mümkün görünüyor. Hesap sandıkta sorulur...
(Göktürk Ötüken)
 
Hade bakalım marketçiler mağazacılar gaz ve benzinciler ekmekçiler döviz son surat düşer sizi de görelim, bir gecede değiştirdiğiniz etiketleri yine değişin diye bekler bu halk! Etiket fiyatları ne zaman değişecek?!!
(Hava Fındık)
  
Emekten ve emekçi’den yana değil misin?
Sen, dünyaya yalnızca bu “delik”ten bakmalısın…
“Asgari ücret” artmışsa, bayram yapmalısın…
Hatta DP ile UBP’nin bu “seçim rüşveti”ni cebe atmalısın…
“Bana ne; gerisi tufan” demelisin…
Sendikaları ve sendikacıları iki kez öpmelisin…
Hatta “bu da yetmez, daha yüksek olmalı” diyenleri alkışlamalısın…
Peki biz ne zamandan beri; böyle dar ufuklu, böyle “çıkarcı” böyle at gözlüklü, böyle “bencil” böyle “tek yanlı” olduk?
Neden olaylara “tüm boyutlarını hesaba katarak” bakamıyoruz?
Neden bu ülkede asıl vergi yükünü çeken orta ve küçük işletmelerin “batacağını” üretimin duracağını düşünmekten yoksunuz?
Neden sivil toplum “madem seçim rüşveti vermek istiyorsun, cebinden ver” diyemiyor…
Neden bu “rüşvet”in faturasını aile işletmeleri, bu ülkede üretim yapanlar çekecek?
Hükümet madem ki “artış” vermek istiyor, aradaki farkı tüm asgari ücretlilere ödeyerek 7 değil, 17 yapsın…
Asgari ücret artınca artan cezaları, vergileri, sosyal sigorta yatırımlarını hesaplayan bir sendika, bir meslek kuruluşu gördünüz mü?
Adamlar “sosyal sigortaları kurtarmak” uğruna, devlet dışındaki herkesi cezalandırıyor… nerede odalar?
(Hasan Kahvecioğlu)
  
Başbakan Sucuoğlu hükümet ortağı partinin bakanının başkanlık ettiği ve devlet temsilcilerinin de onayladığı asgari ücrete “aceleye geldi” dedi.
Bankalar döviz borcu olanlara istediği gibi para keserken, marketler mallara çift kat kar koyarken, gaz ve benzin her gün artarken, insanlar açlıkla sınanırken bissi kedi ol, asgari ücret açıklanınca arslan kesil.
Seçimler 23 Ocak’tı değil mi?
(Songuç Kürşad)
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.