KENDİMİ TEK KELİME İLE TANIMLAYACAK OLSAM…
Cesaret.
ŞU AN YAPTIĞIM İŞİ YAPMASAYDIM...
Yaptığım her şey bugünkü beni oluşturdu. Bu nedenle aynı şeyleri yapardım.
BENİM GÜNDEMİMİ EN FAZLA MEŞGUL EDEN...
Oğlum.
KAYITSIZ KALAMADIĞIM ŞEY...
Adaletsizlik.
EN BÜYÜK PİŞMANLIĞIM...
Yok! Çünkü pişmanlık duygusunu yaşadığımı hissettiğim ne varsa o yaşantının/durumun bana neyi öğrettiğine odaklanarak kazanım olarak görmenin daha olumlu etkilediğini fark ettim.
EN BÜYÜK SEVİNCİM.
Hayatta hiç kimseye muhtaç olmadan yaşama becerisine sahip bir kadın olmak.
HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI...
Çok var. Duygusal yaşamımda da var. Kariyer yaşamımda da… Ama hayatımın en büyük dönüm noktası, sanırım eşitlik için neredeyse tüm yaşamımda verdiğim mücadelede eşitliğin de hak edilebilecek bir olgunlukla gerçekleştiğini fark ettiğim zamandı. Bazı insanlar hakikaten eşitsizlikten beslenerek eşitsizlik mağduru gibi davranıyorlar. Bu nedenle onlar her türden eşitlik mücadelesini baltalıyor, kirletiyor.
BAŞUCUMDAKİ KİTAP...
İncognito – David Eagleman.
EN KEYİF ALDIĞIM MÜZİK...
Blues ve Latin ezgilerini çok seviyorum.
EN SON İZLEDİĞİM FİLM...
Ada (2005)
KENDİM İÇİN SON ALDIĞIM ŞEY...
Her gün bir şeyler alıyoruz elbet. Uzun yıllar boyunca benimle olmasını hayal ederek aldığım arabamdır. Lakin daha az önce kendimi bir Snickers çikolata ile ödüllendirdim. Kendini ödüllendirmeyi seven insanlardanım ben de.
DOLABIMDAKİ EN GEREKSİZ ŞEY...
Gereksiz hiçbir şeyi tutmam. Yaşamımı ağırlaştırıyor ve zihnimi kirletiyorlar.
BENİM İÇİN ALINABİLECEK EN GÜZEL HEDİYE...
Hediye beni her zaman çok mutlu eder. Ne olduğu çok önemli değildir. Hele sürpriz ise… Bayılırım.
KENDİMLE İLGİLİ DEĞİŞTİRMEK İSTEDİĞİM ŞEY...
Gerçekten değerli hissettiren ile rol yapanı ayırt etmek için daha dikkatli olmak.
KENDİMDE BEĞENDİĞİM ÖZELLİK...
Adaletlilik.
OLMASA DA OLUR...
Hiç öyle bir şey ya da kimse yok hayatımda. Ne mutlu bana.
OLMAZSA OLMAZ...
Ailem ve ailem olarak benimsediğim yakın çevrem. Bir de işim.
EN İYİ YAPTIĞIM YEMEK...
İlk kez denediğim :).
HAYALİMDEKİ DÜNYA...
Etik ve ahlaki değerlerin çok anlamlı olduğu ve toplumsal yaşamın da yasaların da bunu iyi denetleyebildiği bir dünya.
AŞK BENİM İÇİN...
Bir kuşun iki kanadı kadar uyumla tek olunabilen ve o olmayınca yarım hissettiğim duygu. Tümüyle birbiri için çarpan iki kalp, yeterince birbiri ile doldurulmuş zihin.
ONUNLA ÇOK TANIŞMAYI İSTERDİM...
Carl Rogers (Eskiden Hristiyan bir din adamı iken psikolojik bir kuram yaratmış olan kuramcı).
GÖRMEK İSTEDİĞİM YER...
Japonya.
MUTLAKA YAPMAK İSTEDİĞİM...
Genelde hayal ettiğim her şeyi yaparım. Mesela bir kitapta toplum adına yaptığım bir şey ile anılmak isterdim. Oldu. Kendim kitap yazmak isterdim. Ortak yazarlı pek çok kitapta imzam var. Henüz tek başıma yazdığım bir kitabım belki yok ama olursa çok dile çevrilsin, çok kişiye erişsin isterim. Elbette bunun için yeterli donanıma eriştiğimden emin olunca.
SON OLARAK SÖYLEMEK İSTEDİKLERİM...
Beni en çok inciten şey verdiğim değere ihanet edilmesidir. Buna engel olmak ise kapitalizmin tesiri, liberal felsefenin yanlış anlaşılması ile neredeyse artık imkansız. Ama biliyorum ki her birey kendisini hem fizyolojik hem de ruhsal olarak koruyabilecek gizil güce sahiptir. Önce farkında olmalı sonra da harekete geçmeli ki her ikisi de kendi kontrolümüzde… "YA BİR YOL BULURUM, YA DA AÇARIM"
