banner913
banner932
banner1012

Fatoş'la Kitap Dünyası

banner1020

Milletlerin aklı, kitapla büyür ve gelişir. Kimler fazla okuyorsa, az okuyanlara hükmeder. - Pressey

banner974
Fatoş'la Kitap Dünyası

banner971
Hazırlayan : Fatoş KIZILYÜREK

HAFTANIN SÖZÜ

Milletlerin aklı, kitapla büyür ve gelişir. Kimler fazla okuyorsa, az okuyanlara hükmeder. - Pressey



Haftanın En Çok Okunan Kıbrıs Kitapları:
  • Gölgem ve Ben - Ayla Kahraman
  • Hammurabi - Ahmet Şimşek
  • Güçük Prens - Kıbrıs Türkçesi - Antoine de Saint-Exupery
  • Bir Sır Adam - 1955/1974 Döneminin Saklı Tarihi - İlter Kırmızı
  • Kıbrıs - Bitmeyen Yaz 1878-2015 Modernleşme Nüfus Kimlik Göç ve Mülkiyet - Mete Hatay -
 
Haftanın En Çok Okunan Dünya Kitapları:
  • DAD - Selahattin Demirtaş
  • İyileşmek - Caner Yaman
  • Gör Beni - İki Devrin Hikayesi - Akilah Azra Kohen
  • Senden Bir Tane Daha Yok - Miraç Çağrı Aktaş
  • Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku- İlhami Algör
 
HAMMURABİ – Ahmet Şimşek

"Elinde benim gibi hiçbir şeyi kalmayanlar geçmişe dönüp bakma ve ilerisini görememe hastalığına yakalanırlar."
Hammurabi öykülerinde, aynı isimde eski hükümdarın kanunlarını fiziksel olarak değil de zihinsel bir ceza olarak uygulanıyor. Öykü kahramanlarıgeçmişte ettiklerinin cezasını kabuslara hapsolarak, travmatik hatıraları tekrar tekrar yaşayarak ödüyorlar.
"Her öyküde bir duygu ya da durum ön planda ve sizi o duyguyla ilgili kendi mental hapishanenizle yüzleşmeye itiyor."
 
 
İYİLEŞMEK – Caner Yaman

Dün bitti, hikâyen devam ediyor...
Yolu sana çıkmayanların yolundan ayrıldığında iyileşmeye başlayacaksın.
“İnsanı insan yaralar, yaralarını yine insan sarar.”
Aslolan, doğru tercihleri yapabilmek ve zor kararlar vermeyi göze alabilmektir.
Olmayana değil olana odaklanmak, gidene değil kalana sarılmak ve yüreksizlere değil, her koşulda senin için yüreğini ortaya koyanlara tutunmak iyileştirecek seni. Gidenlerden kopamadıkça yaralanan ruhun, şifasını yanında duran ve asla gitmemiş olanları fark ettiğinde bulacak. Mütevazı varlıklarıyla hayatımızı nimete çevirenlere minnet duymak, unutulmaması gereken bir ödevdir sevgili dostum.
Önyargıları bir kenara bırakmış, olduğun gibi kabul eden, ilgisini esirgemeyen, her koşulda yardıma koşan, anlamaya çalışan, sadece hüznünde değil, sevincinde de yanında olan ve sevgisi koşullara bağlı olmayan kim varsa hayatında, hepsine teşekkür et.
“Çünkü ruhun şifası, senin yüreğindeki feryatları kendi yüreğinde duyabilenlerdedir ancak.”
 
HAFTANIN KİTABI

ÜÇ ODA BİR SALON – Onur Kaplan

 
 
  • Ne kadar koşarsan koş, yetiştiğin sadece nasibindir…
 
  • Sen, Hasan El Benna'nın ;"Bu ümmettin yarısı kadındır, yarısını da kadınlar yetiştirir."dediğisin.
 
 
  • Allah dağına göre kar, dalına göre nar, insana kaldırabileceği kadar imtihan verir.
 
  • Savrulan her bir gönlün, düştüğü bir dalı, büyüdüğü bir ağacı var. Köklerini saldığı topraklar kurak ise meyvesini veremeden solup gidiyor.
 
  • İnsan şu dünyada,doğduğundan beri en çok kendisiyle birlikte ama en geç kendisini tanıyor .
 
  • Beyaz pirincin içinde siyahı görmek, bakmak ile görmek arasında ki farkı bilenler için çok basitken, beyaz pirincin içinde beyaza boyanmış siyahı bulmak asıl mesele.
 
 
  • Bir evliliği sürdürmenin en kötü yolu çiftlerin birbirinin özgürlüğünü engellemesidir. İki kuşu birbirine bağlarsan dört kanadı olur ama uçamaz.
  • Bir kereden bir şey olmaz, diyen nefislerimize bütün sayıların bir ile başladığını hatırlatmak lazım
 
  • Sosyal medyadan sokaklara kadar, kendisinde olmayan her şeye göz dikenler elde etmenin hırsıyla boğuşup duruyor. Sonra, on beş saniyelik videolar hayatın gerçekliği gibi zannedilip "bende neden yok" kıskançlığına düşülüyor. Oysa varlığın da yokluğun da kendi içerisinde başka imtihan kapıları açtığını unutuyoruz. Unuttuklarımız haddi aşınca da boyumuzdan büyük hayatların özentisi altında kendi hayatımızı, kendi kulluk sorumluluklarımızı yaşamayı unutuyoruz. Bunun dahi sorumluluğunu üzerimize almayıp suçu zamana, çağa, topluma, başkasının kapısına bırakıp kendi kapımızın önü temiz zannediyoruz.
 
 
  • “Şöyle demiş adam kadına: “bu kargaşanın, bu acımasızlığın, bu hoyratlığın içinde biz, birbirine sığınan iki çaresiz insanız."
(Kitaptan Alıntılar)
 
 
 
HAFTANIN YAZARI: REŞAT NURİ GÜNTEKİN

Reşat Nuri Güntekin Türk edebiyatının en ünlü yazarlarından biridir. 25 Kasım 1889 yılında İstanbul’da doğmuştur. 
Çanakkale’de ilköğrenimini tamamlamıştır. Galatasaray Lisesinde 1 yıl okuyarak geri kalan eğitim yaşamını İzmir’de Fransızca eğitim veren bir okulda tamamlamıştır. Edebiyat fakültesinden mezun olduktan sonra Fransızca öğretmenliği yapmıştır. Mahmut Yesari ile birlikte Kelebek isimli mizahi bir dergi çıkardı.
Uzun yıllar boyunca liselerde öğretmenlik yapan Reşat Nuri Güntekin Milli Eğitim Bakanlığı müfettişi ve Çanakkale Milletvekili olmuştur. 
Reşat Nuri Güntekin Anadolu insanının yaşantısını dertlerini inançlarını konuşma dili ile kaleme alan bir yazardır. 
Çalıkuşu romanından önce öykü ve tiyatro eleştiri yazıları yazmıştır. İnsan sevgisine sıkça yer veren yazar iyimser bir kişiliğe sahiptir. Çalıkuşu, Yaprak Dökümü, Dudaktan Kalbe, Akşam Güneşi gibi eserler TV’de dizi olarak uyarlanmıştır.
Çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanan eserlerini kendi ismi ile yayınladığı gibi Hayrettin Rüştü, Mehmet Feri gibi mahlaslarda da yayınlamıştır.
Romanlarında realizm akımından etkilenmiş ve canlı üslup kullanmıştır. Konuşma dilinin egemen olduğu eserlerinde ruh tahlillerinde oldukça başarılıdır.
Reşat Nuri Güntekin Memleket isimli gazeteyi çıkarmıştır. Unesco’da Türkiye temsilciliği yapmış Paris kültür ataşesi olmuştur.  
Emekli olduktan sonra yakalandığı kanser hastalığının tedavisi için Londra’ya gitmiş 13 Aralık 1956 yılında vefat etmiştir. Cenazesi yurda getirilmiştir.
 
 
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.