Geçmiş yazılarımda, KKTC Cumhuriyet Meclisi’nin KKTC’nin resmen tanınması için oybirliğiyle bir tanınma kararı çıkardığı takdirde, tanınma yolunun açılacağını yazmıştım. Böyle bir tanınma kararının KKTC Cumhuriyet Meclisi’nden oybirliğiyle alınmasının çok önemli bir gelişme olacağını ve 35 yıllık KKTC Devleti’nin tanınma yoluna gireceğini vurgulamıştım. KKTC Halkını temsil eden Meclis’deki milletvekillerinin oybirliğiyle alacağı tanınma kararı BM’de ve genel olarak dış dünyada büyük yankı uyandıracaktır. Böyle bir karar sadece yankı uyandırmakla kalmayacak, BM’nin ve dünya devletlerinin bu karara saygı duyarak hareket etmelerini sağlayacaktır.
Ancak “müzakereler” tekrar başlarsa “ Kıbrıs Sorunu”nun çözümü çıkmazlar içine girecektir. Unutulmamalı ki Rumların amacı “müzakereelerin” tekrar başlamasını sağlamak ve “sorunu” canlı tutmaktır. Bu politika ile Rumlar eninde sonunda istediklerini alma yönünde önemli adımlar atılacağına inanmakta ve her görüşmenin bir “al-ver” stratejisi ile istedikleri sonuca varacağını hayal etmektedir. Bu bakımdan, KKTC Halkının Meclisinin alacağı bir tanınma kararı ile ses vermesi elzemdir. Bilindiği gibi, tanınmanın ilk adımı 1983’de KKTC’nin bağımsızlığını ilan etmesiyle atılmıştı. O dönemde, yine Meclis oybirliğiyle aldığı bu kararla KKTC Devleti’nin bağımsızlığını ilan etmişti.
Şimdi günümüzdeki gelişmelere bakalım. Rumlar, “müzakerelerin” tekrar başlaması için büyük çaba harcamakta, BM’nin ve AB’nin destekleri ile bu yola bir an önce girmeyi amaçlamaktadır. KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı ise “ucu açık” görüşmeler yerine bir sınır dahilinde müzakere yapılabileceğini açıklamıştır. Sn. Akıncı, hiçbir sonuç elde edilmeyeceği bir “müzakere” sürecine girilemeyeceğini açıkça belirtmiştir. “Federasyon çözümü”nün şu veya bu şekilde gerçekleşmesi, 35 yıllık KKTC Devleti’nin ortadan kalkması anlamına gelmektedir. “Federasyon çözümü” KKTC halkını büyük bir keşmekeş içine sürükleyecektir. Bu da Rumların istediği bir durumdur. Rumların amacı böyle bir çözüm gerçekleştiği takdirde, Kıbrıs Türk Halkını yeni kurulabilecek bir Kıbrıs Cumhuriyeti içine entegre etmek ve azınlık olarak yerini almasını sağlamaktır. “Kıbrıslı Türkler kendi yönetimleriyle kendi kendilerini yönetebilirler.” politikasıyla sonuca gitmeye çalışan Rumların amacı açıkça ortada. Önemli olan KKTC Devleti, hükümeti ve halkının Türkiye ile birlikte alacağı karardır. Referandum da bir seçenek olabilir. Ancak ilk adım Meclis kararı ile tanınma yolunu açmak olmalıdır.