banner913
banner932
banner1032
banner1038

Yıldırım Mayruk :"İkinci vatanıma kırgınım"

banner1020

KKTC’de yaşam süren moda tasarımcısı Yıldırım Mayruk, oturma izni, muhaceret izni gibi bürokratik zorlukların artık kendisini bezdirdiğinden dert yandı ve "Herkese överek anlattığım bu adada şimdi mutsuzum. Türkiye’ye dönmeye karar verdik" ifadelerini kullandı

banner974
Yıldırım Mayruk :"İkinci vatanıma kırgınım"

banner971
Türkiye’deki tüm yatırımlarını Kuzey Kıbrıs’a taşıyarak, dört yıldır KKTC’de yaşam süren ve Türkiye ile KKTC arasında adeta mekik dokuyan, tek başına marka olmuş bir dünya değeri olan Türk Moda Tasarımcısı, 83 yaşındaki Yıldırım Mayruk, KKTC’ye gelişinde yaşadığı zorlukları anlatarak, KKTC bürokrasisinden dert yandı.
HALKIN SESİ yazarı Dilek Orhan'a konuşan Yıldırım Mayruk, “Burayı çok sevmeme rağmen yaşadığım bürokratik zorluklar artık beni bezdirdi. Herkese överek anlattığım bu adada şimdi mutsuzum. Türkiye’ye dönmeye karar verdik çünkü her şeyde bir zorluk yaşıyoruz” dedi.
KKTC’de ‘ikinci sınıf vatandaş muamelesi’ gördüğü için kırgın olduğunu anlatan Mayruk, devletin her bir kademesinde sürekli zorluklarla karşılaştıklarını ifade etti.
Mayruk özetle şunları ifade etti:
“Muhaceret için izin almak istedim; belimden rahatsızım, ayakta duramıyorum, kâğıdımı vermek için sıraya girdim. Bu kez İstanbul’a gidince beni arayıp adaya gelemeyeceksin dediler. Oturum iznim var, gününde yaptım. Adaya gelmeden rapor alın dediler. Hastaneye gittim, kontrol yaptırdım, raporlarımı aldım. Buraya gönderdim. Ailem olmadığı, eşim ve çocuğum olmadığı için raporu kabul edilmedi. Ailem yokmuş, çocuğum yokmuş, ‘tek ve sap bir adamsın’ dendi ve birey yerine konmadım. Alacağım sağlık raporunu KKTC kabul etmiyor. Üstelik Sağlık Bakanlığı tarafından devletin tedavi için vatandaşını yolladığı hastanenin raporunu kabul etmiyor. Bunu İçişleri Bakanı Dursun Oğuz yapıyor. Bu ülkede yasalarla ilgili de her gün bir şey değişiyor, oturma izniyle de her gün bir şey değişiyor. Özgürlükleri kısıtlayan bir uygulama… Her yerde hoş karşılanıyorum ama her seferinde yine de uzayan ve ne yapacağımızı bilmediğimiz muamelelerle karşı karşıya kalıyoruz ve hırçınlaşıyoruz. Çaresizlik içinde yaşadığımız bir ülke, çok ama çok seviyoruz ama nereye kadar?
Dört yıldır buradaydım, çok sevdiğim bu ülkeye para ödeyerek girdim. Çıkışta da bu sorunları yaşayacağım için çok kırgınım."
İkinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğünü anlatan Yıldırım Mayruk
Tanındığım için güya kolaylık sağlanan biriyim ama herkese anlattığım bu adada şimdi mutsuzum. Türkiye’ye dönmeye karar verdik çünkü her şeyde bir zorluk var. Her alanda zorluk yaşıyoruz. Türkiye’de çok itibar görüyorum ve işlerimi daha kolay yapıyorum ama bu adada hiçbir işim yürümüyor, her şey çok zor" dedi.
Yıldırım Mayruk, KKTC’de yaşadığını ancak her yıl ikamet izni istendiğini dile getirerek "İzin isteniyor, devlet dairelerindeki işlerimi çok zor yapıyorum. Bir ikamet izni için bile imza yok, eve gidin imzalayın getirin deniyor. Her yıl oturma izni yenilemek tam bir ıstırap. Bu kadar yatırım yaptım ama vatandaşlık almak için müracaat etmedim, teklif de gelmedi. Zaten bundan sonra da istemiyorum" diye konuştu.
DİLEK ORHAN: "KKTC YETKİLİLERİ KIYMET BİLMİYOR"
Öte yandan konuyla ilgili tepkisini dile getiren Dilek Orhan ise bir ülkenin tanıtımının sadece doğası, turizmi eğitim ile olmadığına dikkat çekti ve "En az bunlar kadar önemli olan yetiştirdiği insan kaynaklarıdır" dedi.
Dilek Orhan sözlerine şöyle devam etti:
"KKTC yetkilileri, kendi yetiştirdiği özel evlatlarının kıymetini bilemediği gibi TC’den gelen değerlerin de kıymetini bilmiyor. Sınıfta kalıyor. Yıldırım Mayruk ve Barbaros Şansal gibi iki değeri, bu adadan uğurlamak zorunda kalacağız. Çünkü artık burada yaşamak istemiyorlar. Çok ama çok üzgünüm. Bu adada daha kat etmemiz gereken çok ama çok uzun yolumuz ve yasaların ihtiyaçtan doğduğunun hatırlanmasına ihtiyaç var"
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.