banner913
banner932
banner1032

Protestolu Gün

banner1020

Sendikalar, “hayat pahalılığına ilişkin verilerin doğru açıklanmadığı” gerekçesiyle Başbakanlık önünde eylem yaptı. KTÖS Genel Sekreteri Maviş, eline kabak alarak, İstatistik Kurumu'nu “kabak kesmekle” suçladı

banner974
Protestolu Gün

banner971
Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-iş), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) “hayat pahalılığına ilişkin verilerin doğru zemin üzerinden açıklanmadığı” gerekçesiyle basın açıklaması yaptı. 
Kamuda yetkili 5 sendika, İstatistik Kurumu'na seslenerek, 1.92 oranında açıklanan hayat pahalılığının nasıl bulunduğunu ve neye göre hesaplandığının açıklanmasını istedi. 
Sendikalar, İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 1.92 oranında ekim ayı hayat pahalılığının gerçek hayat pahalılığını yansıtmadığını savunarak, verilerin doğru sistem üzerinden alınmadığını ve mevcut sepetin güncelliğini yitirdiğini öne sürdü.
Sendikalar,  bu şekilde halka zulüm yapıldığını, buna tepki koymak amacıyla gerekli adımları atacaklarını duyurdu. 
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, “İstatistik Kurumu’nun verilerine siyaset bulaştı” diyerek, Türkiye’de 3 kusur açıklanan Ekim ayı enflasyonun KKTC’de nasıl 1.92 olabileceğini sordu. 
Maviş, İstatistik Kurumu’nun ürünlerini açıkladığı gibi, ürünlere ilişkin verileri hangi marketlerden, manav ya da kıyafet dükkanından aldığını da açıklamasını isteyerek, “Bu halk bu şekilde yönetilmeye maruz bırakılmamalıdır” dedi. 
Sepetlerin gerçek rakamlar üzerinde yeniden inşa edilmesi gerektiğini kaydeden Maviş, elindeki çantadan sebzeler çıkararak basına gösterdi ve ateş pahası  olan gıdanın da hayrı olmadığını, bir tanesinin hormonlu, diğerinin ise çürümüş olduğunu söyledi. 
Maviş, eline bir kabak da alarak, Kurum’u “kabak kesmekle” suçladı, kabak kesmeye devam ettikleri sürece karşılarında olmaya devam edeceklerini kaydetti. 


“Vatandaşa en son darbe”

Başbakanlık önündeki eylemde konuşan Kamu-Sen Başkanı Metin Atan, hükümetin dev adımlar atarak halkı yoksullaştırma devam ettiğini öne sürerek, “Hayat pahalı ile ilgili son çıkan 1.92’lik oran gerçekten komik, üzücü ve bu hükümetin vatandaşa yapacağı en son darbe” dedi, sendikalar olarak bunu protesto ettiklerini açıkladı. 
1.92 oranında hayat pahalılığının çıkması için piyasada bazı ürünlerin ucuzlaması gerektiğini ancak hiçbir alanda bunun gözlemlenmediğini söyleyen Atan, hesapların doğru verilerle yapılmadığını savundu, buna tepki koymak adına gerekli adımları atacaklarını bildirdi. 
Daha ucuz olan Türkiye’de bile hayat pahalılığının 3.70 çıktığını söyleyen Atan, sepetin ivedilikle güncellenmesi gerektiğine vurgu yaparak, İstatistik Kurumu’ndan hayat pahalılığını neye göre bulduklarına ilişkin izah istedi. 
Atan, hükümeti bu konuda “duyarsız” olmakla suçlayarak, “Ya gerekli adımları atacaklar ya da istifa edecekler” dedi. 


“Asgari ücretli evine nasıl et, süt götürecek, onu da hesaplayın”

Başbakanlık önündeki eylemde konuşan KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, “halkla dalga geçer gibi açıklamaların artık halkın canına tak ettiğini” söyleyerek, Maliye Bakanlığının “lütufmuş gibi yüzde 48 oranında hayat pahalılığı vereceği” açıklamasına işaret etti, “Hayatı pahalandırmayın, hayat pahalığını da vermeyin” dedi.
Gökçebel, ülkenin her tarafında, birçok kurumda yolsuzluk ve hırsızlık yapıldığını savunarak, sürekli olarak halkın cebinden para çalındığını öne sürdü. 
“Asgari ücretli nasıl evine et, süt götürecek, onu da hesaplayın, onu da görelim” diyen Gökçebel, halkla dalga geçilerek bir yol alınamayacağının açık olduğunu kaydetti, tepki çağrısında bulundu. 


 “Yoksulluk sınırı da açıklansın”

Başbakanlık önündeki eylemde konuşan KTAMS Başkanı Güven Bengihan, çıkan sonuçlarda amirlerinin talimatlarını uygulayan İstatistik Kurumu çalışanlarının bir suçu olmadığını, sorumluluk alması gerekenin Kurum’un başkanı olduğunu kaydetti.
Bengihan, sepetin 2015 yılından kalma olduğuna ve 8 yıl içerisinde tüketim alışkanlıklarının çok değiştiğine vurgu yaparak, “Hata çıkmasının en büyük sebeplerinden biri budur” dedi. Bengihan, sepetin değişmesinin bu yılın Temmuz ayı tamamlanmasının planlandığını ancak bunun yapılamadığını da ekledi. 
“Yoksulluk sınırı altında yüzde 14’lük bir kesimin olduğu” açıklamasını da tepki veren Bengihan, yoksulluk sınırı rakamının ne olduğunu sordu. 



“Halk, bu tiyatroyu izlemekten vazgeçmeli”

Başbakanlık önündeki eylemde konuşan Kamu-İş Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu, hükümetin yoksulluk sınırını açıklamayacağını savunarak, “Hodri meydan açıklasınlar da görelim” dedi. 
Serdaroğlu, sepetin de güncellenmeyeceğini çünkü “işlerine gelmediğini” öne sürdü.
Maliye Bakanlığının zamlara tepki verilmemesi için yüzde 48.50 maaş artışı duyurusu yaptığını ileri süren Serdaroğlu, her artış alındığında yüzde 10 ile 20 arasında fakirleşildiğini savundu. 
Ezilen halkın bu tiyatroyu izlemekten vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Serdaroğlu, “Eylemler ve grevler bizi bekliyor. Bu işin başka yolu yok” dedi. 


“Çavuşoğlu'nu koltuktan indireceğiz”

KTOEÖS, çocukların, tüm sendikaların, kurumların, çevrenin, toplumsal yapının, sağlık ve eğitimin tehdit altında olduğu gerekçesiyle Meclis ve Eğitim Bakanlığı önünde eylem ve miting düzenledi


Eğitim Bakanlığı önüne temsili konteyner "makam odası" getiren öğretmenler, konteyner önüne toprak ve suyla çamur yaptı ve" çamur içinde kalmış konteyner" makamının açılışını yapması için Çavuşoğlu'na çağrıda bulundu
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) çocukların, tüm sendikaların, kurumların, çevrenin, toplumsal yapının, sağlık ve eğitimin tehdit altında olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Meclisi ve Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem ve miting düzenledi.
Pankart ve dövizlerle sendika genel merkezinden saat 15.00'te hareket eden eylemci öğretmenler, düdükleri ve başlarına taktıkları huni ve koruyucu kasklarıyla saat 15.30'da Meclis önüne geldi, "Lâik ve Demokratik Eğitimden Vazgeçmeyeceğiz", "Devlet Okullarını ve Çocuklarımızı Sahipsiz Bırakmayacağız", "Eğitime ve Öğretmene Yapılan Saldırılara Asla İzin Vermeyeceğiz" pankartları taşıdı, konuşmalarıyla hükümet politikalarını eleştirdi, düdükle protesto etti.
Daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı önüne giden eylemciler buraya temsili konteyner "makam odası" getirerek üzerini de Bakan Nazım Çavuşoğlu'nun resimleriyle süsledi. Daha sonra konteyner önüne toprak ve suyla çamur yapan öğretmenler "çamur içinde kalmış konteyner" makamının açılışını yapması için Çavuşoğlu'na çağrıda bulundu.
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem Meclis önündeki konuşmasında toplumsal mühendislik, itibarsızlaştırma, etkisizleştirmenin söz konusu olduğunu, doktor, öğretmen, işçi, kamu çalışanı ve dolayısıyla her kesimin planlı bir saldırı altında olduğunu savundu.
Eylem, "halkın fakirleştiği, rüşvet, yolsuzluk, peşkeş ve yüzsüzlüğün tavan yaptığı bir dönemde kitap içerikleriyle, Kur'an kurslarıyla, tarikatlarla ideolojik dönüştürme çalışmalarının devam ettiğini" ve bu mevcut düzenle mücadele edeceklerini kaydetti.
Okullara bütçe aktarılmaması, yatırımsız bırakılması, eksik kadroların doldurulmaması, çocukların risk ve tehdit altında olmasını eleştiren Eylem, Eğitim Bakanı'nın dayatmalarına ve Kıbrıs Türk kimliği ve kültürüne yapılan saldırılara boyun eğmeyeceklerini dile getirdi.
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de, Bakan Nazım Çavuşoğlu'nun makamındaki günlerinin sayılı olduğunu savundu ve Bakan Çavuşoğlu'nu koltuktan indireceklerini söyledi.
Yaptıkları uygulamalarla "lâikliği çöpe atanların, eşitliği uygulamayanların, ülkeyi tarikatlara ve gericilere teslim etmeye çalışanların yarın rozetlerini takarak 10 Kasım dolayısıyla Atatürk'e bağlılık sözü vereceklerini" söyleyen Maviş, sözlerini Süleyman Apaydın'ın "Yıkın Heykellerimi" şiiriyle tamamladı.
BAKANLIK ÖNÜNDE "ÇAMUR İÇİNDE KALMIŞ KONTEYNERDEN MAKAM" AÇILIŞI...
Meclis önündeki konuşmaların ardından Eğitim Bakanlığı önüne yürünerek burada da müzik yayını ve düdükler eşliğinde eylem gerçekleştirildi. Eylemciler yanlarında getirdikleri konteyneri Bakanlık önüne yerleştirerek sembolik "çamur içinde kalmış" makam oluşturup açılışını gerçekleştirdi.
Eylemciler Bakanlık önünde "Yobaz Bakan İstemiyoruz", "Öğretmen Düşmanı Bakan İstemiyoruz", "Öğretmen Ücretli Köle Değildir" sloganları attı, düdük ve sloganlarla Eğitim Bakanı Çavuşoğlu'nu protesto etti ve istifaya çağırdı.
KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel burada yaptığı konuşmada, Bakan Çavuşoğlu'nu kanalizasyonu patlamış, deprem riski altındaki okullarda eğitime davam eden öğrenci ve öğretmenle empati kurmaya çağırdı.
Çavuşoğlu'na "emir eri olmama, eğitimle, okullarla, yaşam biçimiyle, müfredatla, kitaplarla oynamama" çağrısı yapan Gökçebel, Bakanın "aldığı talimatla aylardır öğretmene saldırdığını, halktan kesilen deprem paraları da dahil okullara tek kuruş bütçe ayrılmadığını" iddia etti.
İhalesiz yüzlerce konteyner alımı yapıldığını, şaibeli üniversite izinleri ve kantin ihaleleri olduğunu da savunan Gökçebel buna karşın, okullarda Türkçe bilmeyen, özel eğitime muhtaç öğrenciler için, öğretmen eksiği için, sandalyesi dahi olmayan öğretmen odaları ve aç çocuklar için hiçbir girişimde bulunulmadığını iddia etti.
Gökçebel konuşmasında "Eğitimi, maneviyatçı, örümcek kafalı hocalara, imam hatiplere, tarikatlara ittiniz... Akıtılan milyonlarca lirayla gericiliği beslediniz... Biz sizin yarattığınız bu karanlığa teslim olmayacağız" ifadelerini kullandı.
Gökçebel'in konuşmasının ardından eylemcilerin getirdiği konteynerle sembolik "çamur altında kalmış konteyner bakanlık makamı" açılışı yapıldı ve Bakan Çavuşoğlu açılışa ve makama oturmaya davet edildi.
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.