banner913
banner932
banner1012

İntiharlar başladığında ne yapacaklarını şaşıracaklar

banner1020

Sayar Turizm Direktörü Sinem Sayar Ercantan, artık dayanacak güçlerinin kalmadığını söyledi ve “İntiharlar başladığında ne yapacaklarını şaşıracaklar. Acı olayların yaşanmasını mı bekliyorlar? İnsanlar evde aç daha ne kadar oturacak? İnsanları meydanlardan toplayacaklar” dedi

banner974
İntiharlar başladığında ne yapacaklarını şaşıracaklar

banner971

 
Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri İnisiyatifi Üyesi, Sayar Turizm Direktörü Sinem Sayar Ercantan, dayanacak güçlerinin kalmadığını ama hükümet edenlerin ısrarla bunu anlamak istemediğini vurguladı.
Ercantan, “Seyahat acenteleri iş yapamıyor. Oteller kapalı ve uçaklar gelmiyor. Seyahat acentelerini kapalı olarak görüyorlar ancak bu konuda işlem yapmıyorlar. Neden iş yapıyormuşuz gibi yükümlülüklerimizin yerine getirilmesi isteniyor?” diye sordu.
Bu dönemde kapatan birçok acentenin bir daha kapılarını açmayacağını düşündüğünü belirten Ercantan, “Çünkü turizmde umut yok” dedi.
Sinem Sayar Ercantan, Haber Kıbrıs Web TV’de açıklama yaptı.
Hükümet yetkililerinin ayaküstü konuşulanlar üzerinden anlık ve altı dolu olmayan kararlar aldığından yakınan Ercantan, şöyle konuştu:
“Bir işyerinde 10 kişiden fazla çalışan varsa çalışanlara katkı yapılmayacağı söyleniyor ve bir şekilde çalışan sayımızın azaltılması ve çalışanları işten çıkarmamamız isteniyor. Eleman yetiştirmek ardından kaybetmek ve tekrar yerine koymak zordur. Turizm kalifiye eleman ister. Rezervasyon sistemini öğrenmek otelleri tanımak zaman alıyor. Bir kişinin 12 aylık sosyal sigorta yatırımları 18-19 bin TL’dir. Seyahat acenteleri bir yıldan beridir iş yapamıyor ödemeleri nasıl yapacak?”
Salgından dolayı dünyada uçuşların yapılamaması ve otellerin kapatılması nedeniyle iptal edilen rezervasyonlarla ilgili Ercantan, şöyle konuştu:
“Acentelerin hazırladığı turlarda; uçaklara, gemilere ve otellere önceden para yatırılır. Salgından dolayı operasyonlar iptal edildi. Uçaklar ve oteller alacağımıza kaydetti. Bu noktalardan iade alamıyoruz ve müşterilere de iade edemiyoruz. Bir kısım iade yapabildik ancak edemediklerimiz de oldu. Halkımız da haklı, para biriktiriyor ve tatile gitmek istiyor, gidemeyince bu zoru dönemde parasını istiyor. İstemeden de olsa müşterilerimizi cezalandırmış olduk” dedi.
Ercantan,  yetkililerin zor durumda olan özel sektörle ilgili adım atması gerektiğini belirterek, felaket tellallığı yapmak istemediğini ama tedbir alınmazsa çok kötü şeyler olabileceğini de gördüğünü söyledi.
Maddi, durum yanında insanların psikolojik durumunu, psikolojik yıkımını da dikkate almak gerektiğine dikkat çekerek, “İntiharlar başladığında ne yapacaklarını şaşıracaklar. Ciddi ve acı olayların yaşanmasını mı bekliyorlar? İnsanlar evde aç ve daha ne kadar oturacak? İnsanları meydanlardan toplayacaklar” dedi.
Türkiye ile imzalanan mali ve iktisadi işbirliği anlaşmasında cumhurbaşkanlığına bina yapılmasının planlanmasını ve Başbakan Ersan Saner’in Türkiye’den alınan hibeyle altyapıya yatırım yapılacağını söylemesini de eleştiren Ercantan, “Bu zor dönemde eldeki kaynaklar aciliyete göre kullanılmalı. Komadayız, hayatta kalıp kalmayacağı, yaşayıp yaşamayacağı belli olmayan sektörler var. Estetik üstünde duruyorlar. Şu an bizi uyuttular oksijenimizi kesmesinler, bizi yaşatsınlar, günü gelince ayağa kalkacağız” diye konuştu.
Sinem Sayar Ercantan, koronavirüs salgınının ülkede görülmesinin üzerinden bir yıl geçtiğini ve bir yıldır iş yapamayan seyahat acentelerinde işten durmalar ve kapanmalar yaşandığını anlatarak, “Bu sektördekiler iş olmadığından dolayı başka sektöre de geçemedi ekonomik sıkıntılardan dolayı durumları kötü ve zor durumdadırlar” dedi.
Bilet acentelerinin başka işlere yöneldiğini, dükkân kirası olmayanların direnmeye çalıştığını belirten Ercantan, çalışanların işsiz kalmaması ve binaya ödenecek kira parasının çalışanlar için kullanılması için acentelerin daha küçük ve ucuz yerlere taşındığına vurgu yaptı.
Sinem Sayar Ercantan, yurt dışındaki destek uygulamalarından da bahsederek, “Türkiye’de turizm acentelerindeki çalışanlara günde 40 TL para yardımı yapılıyor. Bu yardım ayda ortalama 1200 TL ama bu destekler zamanında ödeniyor” şeklinde konuştu.
İşverenlerin bankalardan kredi kullanmasının istendiğinden de yakınan Ercantan, “Borç ileride para kazanmak için girilen risktir ancak şu an iş yok, her kapalı. Borç almamız isteniyor ancak iş yapmadan borçları nasıl ödeyeceğiz?” diye ifade etti.
Yetkililerin zor durumda olan özel sektörle ilgili adım atması gerektiğini savunan Ercantan, “Özel sektörün yaşaması gerektiğini anlamalıdırlar. Özel sektör yanlarına bırakmayacak. İntiharlar başladığında ne yapacaklarını şaşıracaklar. Ciddi ve acı olayların yaşanmasını mı bekliyorlar. İnsanlar evde aç ve daha ne kadar oturacak? Maddi durum yanında psikolojik durum da var. İnsanları meydanlardan toplayacaklar” dedi.
Koronavirüs salgının kendilerine dersler verdiğine dikkat çeken Ercantan, “Dünya krizlerle devam edecek ve başka virüsler de çıkacak, yeni süreçlere adapte olmalıyız. İşletmeler, bir yıl dayanabileceği bir parayı ayırmalı. Bu süreç bize bunu öğretti” diye konuştu.
Ülkede turizmin yeniden başlaması için ciddi çalışma yapılması gerektiğini anlatan Ercantan şöyle konuştu:
  Turizm 1 Nisan’da açılacak denirse ve altı boşsa bu açıklama sorgulanır. Seyahat kısıtlamaları kaldırıldı ancak tekrar geldi. Notam açıklandığında uçak şirketleri plan yaptı ancak iptal edildi. Bunları kim tazmin edecek? Kumarhane otellerinin dışındaki oteller 1 Nisan’dan sonra da açamayacak.
Zamanında kurallara uyulsaydı ve denetimler yapılsaydı turizm açılmış olacaktı. Halen aşı planı yok. ‘Türkiye bize ne kadar istersek verecek’ deniliyor. Ülkede aşılamayla ilgili çalışma yapılmalı. Potansiyel turist, Türkiye’dir ancak orada da ikinci doz yavaş gidiyor 1 Nisandan sonra çok fazla turist gelemeyecek. Denetime ağırlık verilirse kurallar uygulanırsa turizm açılabilir.”
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.