"Günlerini göstereceğiz"

Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'nden rüşvet almak suçundan tutuklanan ve teminatla serbest bırakılan YÖDAK Başkanı Turgay Avcı, mahkeme çıkışında basına konuştu, "Alnımız ak, başımız dik" dedi.
Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'nde devam eden soruşturma kapsamında 8 bin Dolar rüşvet aldığı iddiasıyla tutuklanan YÖDAK eski üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Hasgüler ise, teminatla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasının ardından basın açıklaması yaptı.
"İnsanlık onurunu son derece inciten iddiaların tamamını reddettiğini" söyleyen Hasgüler, "bu ülkede görebildiğim kadarıyla her şeyin çivisi çıkmış. Bizden önce eczacılar, doktorlar... Muhalefet seçerek muhalefet yapıyor, polis, yargı seçe seçe muamele yapıyor" dedi.
KSTÜ’nün kuruluşundan beri YÖDAK’ta olduğunu söyleyen Hasgüler, 2015 yılından beri neler olduğunu çok iyi bildiğini, tek tek de anlatabileceğini ifade etti.
Hasgüler, “Diploma mezarlığından bizi çıkış bileti yapmak isteyenlere günlerini göstereceğimizi söylüyorum peşlerindeyiz” dedi.
Güzelyurt’taki tüm üniversite misyonunun kapatılacağını söyleyen Hasgüler; “Güzelyurt, verilecek bir toprak parçası, buna hazırlıyorlar şuan bölgeyi. Bu kısmi düzenleme bununla alakalıdır. 2000’lerin başındaki sürece dönüyoruz. Kıbrıs meselesi ile ilgili hazırlıklar var. Güneyle farklı bir müzakere sürecine başlanacak” iddialarında bulundu.
Ülke üniversitelerin 3’te 2’sinin faaliyetlerinin sona ereceğini söyleyen Hasgüler;  “Mağusa’da 1 buçuk, Lefkoşa’da 2 buçuk Girne’de 2 buçuk, Lefke’de de 1 üniversite bırakacaklar. Buçukları da bilerek söylüyorum” diye konuştu.
Soruşturmanın Güzelyurt'ta başladığına dikkat çeken Hasgüler, Güzelyurt bölgesinin bir çözüm sonrası verileceğini, bu kapsamda oradaki üniversitelerin kapatılacağını iddia etti.
Temiz toplumu herkesin istediğini söyleyen Hasgüler, "ama maalesef bu bizim elimizde değil. Ülkemiz önümüzdeki dönemlerde bu gibi olaylar çok fazla yaşanacak" şeklinde konuştu.
Hasgüler, şu soruları sordu:
"Başbakan'ın yakini olan Juju'nun ülkeyi neden terk ettiğini bize söylesinler. Tatar'ın yakını da bu üniversiteden diploma aldı mı? Kaç polis subayı bu diplomaları alarak yükseldi? Kaç asker yükseldi? Bunları bulacak miyiz? İran ordusuna diploma satıldı mı?"
Hasgüler, ülkede bir ayı aşkındır bir süredir bir üniversite üzerinden giden “diploma skandalı” yaşandığını söyledi. Binlerce sahte diploma satıldığının görülmesi üzerine, bir tür diploma mezarlığına dönüşen üniversitedeki skandaldan çıkış bileti arandığını belirten Hasgüler, “Bizi bu diploma skandalından çıkış bileti olarak kullandılar” dedi.
Cumhurbaşkanına ve Başbakana yakın kişilerin, Turizm Bakanının ve bir iktidar milletvekilinin de isimlerinin sahte diploma olayına karıştığını, daha birçok yetkili makamdaki kişilerin de bu işe bulaştığını iddia eden Hasgüler, bunların tartışılmaması, yargıya taşınmaması, unutulması için çaba harcandığını öne sürdü.  Polisin çelişkili ifadeleri olduğunu, ilk duruşmada 4 bin dolardan dün ise 8 bin dolardan bahsedildiğini ifade eden Mehmet Hasgüler, kendilerine kimin para verdiğinin söylenemediğini kaydetti.  Söz konusu üniversite için bahsi geçen kararın YÖDAK'ta oybirliği ile alındığını beliren Hasgüler, "İhtimas karşılığı ödül almak" diye açıklanan suçlamayı kesinlikle reddettiğini söyledi.   Bu ülkede artık her şeyin çivisinin çıktığını belirten Hasgürler, şöyle konuştu: “Bizden önce eczacılar ve doktorlara, seçe seçe suçlamalar yapıldı. Muhalefet de seçe seçe muhalefet yapıyor. Yargımız ve polisimiz de seçe seçe ithamlarda bulunuyor. Buna bakıldığında bizim de nereye gittiğimizi gösteriyor. Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’nun diploması hakkında ilgili üniversiteye gidebildiler mi? Gidemediler… Bunların sayısını bilmiyoruz. Çok sayıda üniversite bunu yapmış olabilir..”