banner913
banner932
banner1012

“Binlerce Kişiye Büyük Saygısızlık”

banner1020

HALKIN SESİ'nin gündeme getirdiği skandal vatandaşlık konusuna hem kamuoyundan hem de muhalefet partilerinden tepki yağıyor. Buna tağmen turist vizesiyle KKTC vatandaşlığı alan Şennur Gülbudak için hükümet kanadından hiçbir siyasi yetkili açıklama yapmıyor CTP, konuyu yargıya taşıma kararı aldı. CTP'den yapılan açıklamada "Bu ülkede kimseyi dikkate almadığını gösteren hükümet, yurttaşlığı bir hak olarak değil, bir lütuf olarak gördüğünü ortaya koyacak biçimde, ulufe dağıtır gibi yurttaşlık dağıtmaya devam ediyor" görüşünü belirtti TDP Başkanı Özyiğit, Hükümetin vatandaşlık dağıtımının artık 'zıvanadan çıktığını' vurgulayarak, "Bu ülkede doğan ve on yıllardır yaşam süren kişilere vatandaşlık vermeyen hükümetin, adaya daha dün gelen birine vatandaşlık vermesi bu hükümetin gerçek yüzünü ortaya koymaktadır" dedi HP Başkanı Özersay ise hükümete artık güven kalmadığını belirterek "Kokuşmuşluk daha da ileri boyutlara vardı. Bakanlar Kurulu üyelerinin bazıları, vatandaşın vicdanında şaibeli bir konumdadır" diye konuştu YDP Başkanı Arıklı da "Sırf Başbakan’ın şahsi dostluğunu kazanmış bir hanımefendiye 24 saatte kimlik verilmesini hazmedemedik. Bu binlerce kişiye yapılmış saygısızlıktır. Sayın Başbakan bu hanımefendiye hangi kriterler doğrultusunda vatandaşlık verdiğini açıklamalıdır" dedi

banner974
“Binlerce Kişiye Büyük Saygısızlık”

banner971

CTP, vatandaşlıklar konusunda yargıya başvuracak

CTP, hükümetin gerekçe göstermeden keyfi biçimde yurttaşlık dağıtmaya devam ettiğini belirterek, yargıya başvuracağını bildirdi


Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Bakanlar Kurulu tarafından verilen yurttaşlıkların gerekçelerinin Resmi Gazete’de yayımlanmasına ve kamuoyu ile paylaşılmasına yönelik çağrılara karşın hükümetin, herhangi bir gerekçe göstermeksizin Yurttaşlık Yasası’nın 9’uncu maddesinden hareketle keyfi biçimde, istisnai yurttaşlık dağıtmaya devam etti savunuldu.
Açıklamada, Yurttaşlık Yasası’nın 9’uncu maddesinin (B) bendine göre, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sanayi, ticaret, turizm, sosyal ve ekonomik alanlarda yatırım yapmış olan veya bilim, teknik, siyaset veya kültür alanlarında olağanüstü hizmeti geçmiş veya hizmet verebilecek kişilerin”; (C) bendine göre ise “yurttaşlığa alınması Bakanlar Kurulu’nca zorunlu görülenlerin” Bakanlar Kurulu kararıyla yurttaşlığa alınabileceği anımsatıldı.
İyi İdare Yasası’nın 17’nci maddesinin (1)’inci fıkrasının da, “idari işlemlerin gerekçeli olarak yazılacağını” düzenlediği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Buna karşın Bakanlar Kurulu, yurttaşlığa alınan kişilerin yurttaşlığa alınmasının hangi gerekçelerle ‘zorunlu görüldüğünü’ veya bu kişilerin hangi gerekçelerle KKTC’ye (B) bendinde belirtilen hizmetleri verdiğini veya vereceğini ne Resmi Gazete’deki kararlarda belirtmiş, ne de kamuoyuna açıklamıştır…”
CTP’nin defalarca, belirli bir sürenin üzerinde çalışma izniyle ülkede bulunan kişilere, belirlenecek yurttaşlık politikası çerçevesinde, adalet ve eşitlik ilkelerine uygun olarak, İçişleri Bakanlığı tarafından, en fazla mühüre sahip olanlardan en az mühüre sahip olanlara doğru sırayla yurttaşlık verilmesi gerektiğini açıkladığı anımsatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Buna karşın hükümet bu yolu değil, hiçbir süre gözetmeksizin Bakanlar Kurulu kararıyla, üstelik gerekçesiz, dolayısıyla keyfi biçimde yurttaşlık dağıtmaya devam etmeyi ve yirmi yılın üzerinde çalışma izniyle ülkede bulunan kişilere dahi yurttaşlık vermezken, dilediği kişilere Bakanlar Kurulu kararıyla yurttaşlık dağıtmayı tercih ediyor.”
Açıklamada, şunlar ifade edildi:
“Bu şartlar altında hükümete, demokrasinin ve hukukun sınırları içinde kalmak zorunda olduğunu hatırlatmak için yargı yoluna başvurmak dışında başka bir yol kalmamıştır. CTP, bu düşüncelerle çalışmalarını başlatmıştır ve en kısa süre içerisinde tamamlayacaktır. Bu ülkeyi yönettiğini zannedenlerin hukuka aykırı işlemlerinin ve yolsuzluklarının hesabı sorulacak, ‘yapanın yanına kar kalır’ anlayışıyla adeta ülkenin sahibiymişçesine vatandaşlığı bir hak olmaktan çıkarıp, dağıtılan bir ulufeye dönüştürenler bu hesabı bugün de, yarın da vereceklerdir.”

ctp ile ilgili görsel sonucu

"Hükümetin vatandaşlık

dağıtımı artık zıvanadan çıktı"

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Ulusal Birlik Partisi-Demokrat Parti (UBP-DP) Hükümetinin vatandaşlık dağıtımının artık 'zıvanadan çıktığını' vurguladı. Vatandaşlık dağıtımının hukuka aykırı ve adaletten yoksun olmasının yanı sıra, birçok açıdan toplum vicdanını yaralayan boyutlara ulaştığına dikkat çeken Özyiğit, partizanlığın yanı sıra artık çok ciddi iddiaların da ayyuka çıktığı bu süreci durdurmak adına ne gerekiyorsa yapacaklarını kaydetti.

Adaletten yoksun ve partizanca 'golifa' gibi vatandaşlık dağıtan ve sistematik bir şekilde  nüfus aktaran hükümetin son olarak ülkeye turistik seyahat için gelen bir kişiye vatandaşlık verdiğini anımsatan Özyiğit, "Bu ülkede doğan ve on yıllardır yaşam süren, elinde 25-29 mühür bulunan  kişilere vatandaşlık vermeyen hükümetin, adaya daha dün gelen birine vatandaşlık vermesi bu hükümetinin gerçek yüzünü ortaya koymaktadır" dedi.

Her Bakanlar Kurulu toplantısında onlarca kişiye gerekçe gösterilmeden vatandaşlık verildiğini belirten Özyiğit, "Nüfus politikası olmayan, ne toplumun geleceğini, ne de demografik yapının değişimini düşünen Hükümetin tek gailesi bu kişilerden nasıl oy alırımdır" ifadelerini kullandı.

KTÖS, hükümetin vatandaşlık verme ve istihdam kararlarını eleştirdi

“Vatandaşlıklar ve istihdamlar, rezilliğe dönüştü”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), hükümetin vatandaşlık verme ve istihdam kararlarını eleştirerek, uygulamaların “tam bir rezilliğe dönüştüğünü” iddia etti.
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil yazılı açıklamasında, ülkenin nüfus yapısını değiştirmeye yönelik olduğunu savunduğu “sistematik nüfus aktarması, vatandaşlık dağıtılması ve istihdam uygulamalarını” eleştirdi.
Elcil, üç aylık turist vizesiyle gelen Şennur Gülbudak’a vatandaşlık verilmesi ve iddialara göre Lefke Avrupa Üniversitesi’nde işe alınması konusunda hükümetten açıklama beklediklerini vurgulayan Elcil, LAÜ Rektörü Mehmet Ali Yükselen ve mütevelli heyetinin de toplum önünde ifade vermesini istedi.
Açıklamasında Yükselen’e sorular da yönelten Elcil, “turist vizesiyle ülkeye gelen Şennur Gülbudak’ın işe alınıp alınmadığını, alındıysa nerede ve hangi statüde çalıştırıldığını; işe alma kriterlerinin ne olduğunu, işe alımı rektör olarak Yükselen’in mi yoksa mütevelli heyeti kararıyla mı yapıldığını, işe alınmışsa bundan hükümet yetkililerinin telkini veya talimatı olup olmadığını ve varsa bu hükümet yetkilisinin kim olduğunu” sordu. 

şener elcil ile ilgili görsel sonucu

Özersay'dan vatandaşlık tepkisi

"Bu hükümete artık güven kalmadı"

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, vatandaşlıklar konusunda hükümete sert tepki gösterdi. Özersay, hükümete artık güven kalmadığını söyledi. Özersay'ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle: "Kısa bir süre önce bir yabancı, polise şikayette bulunuyor, "vatandaşlık verecekler sözüyle paramı aldılar, beni dolandırdılar" diyor. Verdiği ismi polis karakola çağırıp ifadesini alıyor. İfadede Bakanlar Kurulu üyelerinden birisinin birinci derece yakını bir başka isim geçiyor. Polis Bakanlar Kurulu üyelerinden birisinin yakınının vatandaşlık işlemini "kolaylaştırmak" karşılığı para aldığı iddiası bağlamında ifadesini alıyor...Geldiğimiz noktaya bakar mısınız? Bize gelen bu bilgiyi neden önemsiyorum biliyor musunuz? Bu hükümete, Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyelerine, zerre güvenimiz yok da o yüzden. Bir de neden biliyor musunuz? Mesela 2004 yılında bir Bakan şu açıklamayı yapmıştı, hatırlamakta yarar var: "Sahte vatandaşlık çetesi ortaya çıkardık...Müdürün imzası taklit edilerek 3 bin, 5 bin hatta 10 bin dolar karşılığında 32 kişiye sahte vatandaşlık verildiğini belirledik..." Bu kokuşmuşluk son yıllarda daha da ileri boyutlara vardı anlaşılan, Bakanlar Kurulu üyelerinin bazıları vatandaşın vicdanında şaibeli bir konumdadır artık. Umrunuzda mı bilmiyoruz ama bilin istedik!"

Bu binlerce kişiye yapılmış saygısızlıktır”

Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Erhan Arıklı Halkın Sesi’nin son verilen vatandaşlıklarla ilgili sorularını yanıtladı.

 -Sayın Arıklı, Parti olarak 24 saatte vatandaş yapılan bir hanımın vatandaşlığını gündeme getirdiniz ve ülkede gündem oluştu. Nedir bu konu?

- Biz, bu vatandaşlık hakkını elde etmiş yıllarını bu ülkeye vermiş binlerce insan vatandaş olamazken, olanlara da adeta Çin işkencesi gibi bürokratik problemler çıkarılırken, sırf Başbakan’ın şahsi dostluğunu kazanmış bir hanımefendiye 24 saatte kimlik verilmesini hazmedemedik ve bunu protesto ettik. Bu binlerce kişiye yapılmış saygısızlıktır.Sayın Başbakan bu hanımefendiye hangi kriterler doğrultusunda vatandaşlık verdiğini açıklamalıdır.

-Vatandaşlık konusu, bu ülkede sürekli tartışılan bir konu. Bir kesim artan nüfustan şikayetçi. Diğer kesim hakkı olduğu halde vatandaş olamamaktan şikayetçi. Nasıl çözülecek bu konu?

-Şurasını itiraf etmeliyiz ki bundan önceki Hükumetlerin populist politikalar uygulayarak, ciddi hiç bir kritere dayanmadan her gelene vatandaşlık vermesi oldukça yanlıştı.
Bu kontrolsüz, sağlıksız ve kuralsız nüfus artışı yıllarca çeşitli tepkilere sebep oldu ve ülkede “Türkiyeli” düşmanlığını da körükledi.Burada “KKTC’nin nüfus politikası ve planlaması nasıl olmalıdır?” sorusu önem kazanmaktadır.KKTC, önce bir “Nüfus Planlaması” sonra da bu planlamaya uygun olarak “Nüfus Politikası” geliştirmek zorundadır.
Nüfus planlamamızı ve politikamızı tayin ve tespit ederken, öncelikle Güney Kıbrıs’ın nüfus sayısını göz önünde bulundurmak bir mecburiyetindeyiz.Çünkü Ada’da iki toplum arasındaki süregelen müzakerelerde iki toplum arasındaki haklar paylaştırılırken, iki toplumun nüfus oranı esas alınmıştır. Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken de bu kurala göre hareket edilmişti.Dolayısı ile Güney Kıbrıs’ta nüfus ne kadar artıyorsa veya arttı ise bizde de o kadar artmalıdır.
Bu nüfus artışı mümkün olduğu kadar doğumla olmalı ve bunun olması içinde ciddi teşvikler verilmelidir.
Mesela Avrupa’nın bütün ülkeleri nüfus artışını sağlayabilmek için çeşitli teşvikler verilmektedir. 
Ve yine mesela Rusya’da 3 çocuğun üstündeki her çocuk için ailelere yapılan yardım nerdeyse asgari ücrete eşittir.Doğum yolu ile nüfus artışınızı gerçekleştiremiyorsanız bu sefer yurt dışında yaşayan Kök Kıbrıslı Türklerin Ada’ya dönüşü teşvik edilmelidir. Bunda da başarılı olamıyorsanız dünyanın bütün modern ve ileri ülkelerinde olduğu gibi sağlıklı bir “Göçmen Politikası” ile nüfusunuzu artırmalısınız.
Amerika ve Kanada dahil dünyanın bütün gelişmiş ve ileri ülkeleri nüfus planlamasını yaparken, ihtiyaç duyduklarında “Göçmen” kabul etmektedirler.Ama vatandaş yapacakları göçmenlerde de belirli kriterler aramakta ve asla her önüne gelene vatandaşlık vermek gibi saçma sapan ve devlet ciddiyeti ile bağdaşmayan uygulamalar yapmamaktadırlar.
Bizde nüfus artış oranı oldukça düşüktür.Özellikle son yıllarda bozulan aile yapımız sonucu hem boşanmalar artmakta, hem de doğum oranı azalmaktadır.
Bu durumda Güney Kıbrıs’la aramızdaki nüfus dengesini korumak için yeni vatandaşlık vermemiz bir mecburiyettir.

Yapılması gereken şey öncelikle 5 yılını doldurmuş kişilerin vatandaşlığını süratle yapmak, sonra da ikinci bir talimata kadar vatandaşlık işlemlerini durdurmaktır.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.