"Artık dipte değiliz, battık”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), 550 civarında öğretmene “hizmet içi kurslara katılmadığı” gerekçesiyle maaş kesintisi yapılmasını Milli Eğitim Bakanlığı önünde protesto etti.
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş yaptığı konuşmada, “ülkenin kötü günlerden geçtiğini, yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık, partizanlık ve haksızlığın alıp başını gittiğini” savundu. “Deniz seviyesinin altına geçtik. Artık dipte değiliz, battık” diyen Maviş, hükümete eleştirilerde bulundu.
“Milli Eğitim Bakanının öğretmenlere düşmanca davrandığını, hakkını gasp etmeye, baskı altına almaya çalıştığını” öne süren Maviş, “Milli Eğitim Bakanlığının politikalarına ve yozlaşmış siyasi düzene karşı mücadele etmeye, ses vermeye devam edeceklerini” kaydetti.
“Bizler yasalara inanan kesimleriz” diyen Burak Maviş, öğretmenlerin göreve başlarken, yasaları bildiğini söyledi. Öğretmenler Yasası, Emeklilik Yasası, Kamu Görevlileri Yasası ve Anayasa’yı içeren kitapçıkları tek tek gösteren Maviş, “Milli Eğitim Bakanı’nın, Öğretmenler Yasası ve Anayasa’nın aksine görevini kötüye kullanarak, öğretmenlerin maaşlarından kesinti yaptığını” iddia etti.
“ ‘Hizmet içi kurslara katılmadı’ gerekçesiyle doğum izninde, yurt dışı izninde, okulda görevli olan ve Bakanlığın çalıştaya davet ettiği öğretmenlerin maaşından kesinti yapıldığını” savunan Maviş, yaklaşık 550 civarı öğretmene 7 aya aşkın bir süredir geri ödeme yapılmadığını söyledi.
Mayıs 2023’te geçirilen Öğretmenler Yasasına göre, öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitimlerin bir tüzük hazırlandıktan sonra yapılması gerektiğini ifade eden Maviş, yasanın emrettiği şekilde tüzük yapılmadığını ve eğitimlere başlandığını belirtti.
Eğitim Bakanlığının okullara genelge göndererek, kursları zorunlu tutmak istediğini ancak bu yükümlülüğe uyulmaması halinde ne gibi bir yaptırım uygulanacağını belirtmediğini dile getiren Maviş, öğretmenlerin önemli bir bölümünün gereken alanlarda kurslara katıldığını kaydetti.
İlgili eğitimlerin, öğretmenin görev yeri olan okullarda değil okul dışı yerlerde yapıldığını ifade eden Burak Maviş, sendikaların, Eylül ayında eğitimler başlamadan önce ilgili eğitimlerden sorumlu Eğitim Ortak Hizmetler Dairesi Müdürü ile bir görüşme gerçekleştirip, genelgenin hukuk dışı olduğunu, bir an önce ilgili tüzüğün yapılmasını talep ettiğini anlattı. Maviş, kendilerine, öğretmenlere bu yıl bir yaptırım uygulanmasının düşünülmediğinin ve tüzük üzerinde çalışıldığının ifade edildiğini aktardı.
Buna rağmen yaklaşık 550 öğretmene 2.5 Milyar TL civarında kesinti yapıldığını belirten KTÖS Genel Sekreteri Maviş, “Hizmet içi eğitimlere katılmamak, kamu çalışanlarının bağlı olduğu hiçbir yasada maaş kesintisi gerektirecek bir suç olarak tanımlanmamıştır. Kamu çalışanlarına maaş kesintisi yapılabilecek durumlar yasalarımızda açıktır” diye konuştu.
 “Eğitim Bakanlığının, tüzük yapmak için hala çağrı yapmamasının, niyetinin iyi olmadığının bir göstergesi olduğunu” savunan Burak Maviş, sendikaların, Eğitim Bakanlığını ve tüm gayrı yasal uygulamaları mahkemeye taşıdığını kaydetti.
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem de, haksız ve yasa dışı kesintiyi ortaya koymak için Bakanlık önünde olduklarını belirterek, yurt dışı veya doğum izni verilen öğretmene kesinti yapıldığını belirterek bunu eleştirdi.
“ ‘Hizmet içi eğitimlere katılmadı’ diye verilen beyanın sahte olduğunu” iddia eden Eylem, suç işlendiği gerekçesiyle soruşturma yapılması gerektiğini ifade etti.
“Bunlar öğretmene ve sendikasına saldırıdır” diyen Eylem, "Bu mücadeleyi kırmak için bizleri maaş kesintileriyle terbiye etmeye çalışıyorlar. Bakanlık da, bu anlayışta olan siyasiler de bilsin ki, öğretmen sendikaları mücadele etmekten vazgeçmeyecektir” şeklinde konuştu.
Okullarda 100’ün üzerinde konteyner yapıldığını ve eğitim verildiğini ifade eden Eylem, “Bunlar hangi ihaleyle yapıldı? Kaç para verildi?” sorularını sordu. Halktan toplanan deprem vergilerinin ve nerelere harcandığının da açıklanmasını isteyen Selma Eylem, “Okullarımızda doğru düzgün çivi bile çakılmamıştır” dedi.
“Deprem risk raporlarının da hala ortada olmadığını” savunan Eylem, hangi okul binasının ne kadar riskli olduğu konusunda da açıklama talep etti.