Genç antrenör, alt yapı eğitmeni Hasan Sarıoğlu, korona virüs salgını öncesinde eğitim için bulunduğu Hollanda’da, Hollanda’nın Dünyaca ünlü kulüplerinden Feyenoord’un alt yapısında incelemelerde bulundu.
Hamitköy U21 Takımının eski antrenörü olan Hasan Sarıoğlu’nun arabölge.net sitesinde “Feyenoord Gözlemleri” adıyla yayınlanan açıklamaları şöyle:
Tüm dünyada olduğu gibi Covid-19’un etkileri ülkemizde de sürmektedir. Sağlığın yanında ekonomik ve sosyal açıdan da bizi etkileyen bu virüs, futbolumuzu da olumsuz yönde etkilemiştir. Maalesef kötü durumda olan futbol ekonomisi daha da kötü bir duruma gelecektir. Bu durumun, önümüzdeki yılları da etkileyeceğini düşünüyorum.
Bu gibi olağanüstü durumların olumsuz yönlerine odaklanmak yerine kendimize küçük de olsa olumlu bir pay çıkarmalıyız. Futbolumuzda yıllardır süregelen altyapı sorununu çözebilmek adına bir fırsat doğduğunu düşünüyorum. Yabancı futbolcuların, gençlerin gelişimine katkısı olduğuna inanan bir insanım ve tamamen kaldırılması taraftarı da değilim fakat şimdiki şartlarda yabancı sayısının azalacağını varsayarsak, yabancı futbolcuya ayrılacak olan bütçenin altyapıya aktarılması futbolumuzun geleceği adına fayda sağlayacaktır.
Covid-19 öncesi yaklaşık iki buçuk ay eğitimim dolayısıyla Rotterdam’da yaşadım. Burada Feyenoord’un altyapı antrenmanlarını, maçlarını takip etme fırsatı buldum. Oradaki kategoriler u7’den başlayıp u8 – u9 – u10 – u11 – u12 – u13 – u14 – u15 – u16 – u17 ve u19’dur. Her yaş kategorisine ayrı organizasyonları var. 19 üzeri ve henüz A takım seviyesine hazır olmayanlar için de hemen hemen her takımın ikinci bir takımı var. Örneğin; Feyenoord’un ikinci takımı JongFeyenoord. Sonrası da zaten A takım. A takımdaki sistem ne ise altyapı kategorilerinde de aynı sistem uygulanıyor. Küçük yaş gruplarına futbolun temelleri öğretilirken özellikle 14 yaş ve sonrası, taktiksel antrenmanlara ağırlık veriliyor. O yaştaki çocukların pozisyon bilgisi ve sadakati çok üst seviyelerde. Verilen taktiği, sistemi kusursuza yakın şekilde uygulayabiliyorlar. Antrenmanların yanı sıra U19 takımının iç saha maçlarını da izledim.
Sahaya çıkan 22 futbolcu da sadece futbol oynamak için sahaya çıkıyor. Ne hakemle, ne takım arkadaşıyla, ne de rakip futbolcuyla tartışma yaşanıyor. Herkes işin ciddiyetinde fakat bu ciddiyet sadece futbol oynamak için. Bu çalışma ortamı haliyle başarıyı da getiriyor. Zaten Dünya futbolunda Hollanda altyapılı birçok yıldız futbolcu sayabiliriz.
Ülkemize gelecek olursak, bu kadar yaş grubu için ne saha imkanı var ne o kadar antrenör ne de futbolcu mevcut fakat bu sıklıkta olmasa bile yaş aralıklarını yakın tutmamız gerektiğini düşünüyorum. Özellikle 13 yaştan sonra yaş aralığı açılmadan, U14-15-16-17-18 Ve U19 şeklinde adım adım ilerlenmesi gençlerin gelişimine fayda sağlayacaktır. Bu yaştaki çocukların saha içinde yaşadığı olumlu veya olumsuz her duygunun fazlası, ileride gerek futbol gerekse özel yaşantılarını etkileyecektir. Çocukları, bahsettiğim yaş aralığını açmadan adım adım yükseltebilirsek ve kendi yaşıtlarıyla, eşit seviyede mücadele etme şansları olursa, sürekli ortaya çıkan 10-0, 12-1 tarzı sonuçlar da yaşanmayacaktır.
Tabi ki bunun olabilmesi için çok ciddi bir organizasyon ve ileriye dönük iyi bir planlama yapılması gerekiyor. Bu organizasyonlar, en üst kademeden en alt kademeye kadar tüm kulüp çalışanlarının katkısı olacak şekilde düzenlenmelidir. Uzun ve kısa vadeli hedefler belirlenip, buna göre yol haritası çizilmelidir. Her takım için geçerli değil fakat genel olarak altyapılarımızdaki “umursuz” ortam düzeltilirse, A takımlara çok daha donanımlı futbolcular kazandırılacağına inanıyorum. Altyapıdan A takıma çıkacak olan futbolcu, mental ve fiziksel olarak bu seviyeye hazır, ne ile karşılaşacağını bilerek çıkmalıdır. Tüm kulüplerin altyapılarına daha fazla yatırım yapması futbolumuz açısından önemli bir adım olacaktır.
Umarım, bu salgın bir an önce son bulur ve önümüzdeki dönemde futbolumuz adına daha doğru adımlar atabiliriz.”
