“Dr. Fazıl Küçük Havalimanı İnsiyatifi”ne katılıyorum. Yıllarboyu  onun Kıbrıs Türk Halkı için başardıklarını saysak bitmez. O, daima halkı ile içiçe yaşayan bir liderdi. Onun isminin KKTC’nin yeni havalimanına verilmesi çok doğal ve çok uygundur. Ölümsüzleşen lider Dr. Fazıl Küçük ismi daima her  yerde yaşatılmalıdır. Havalimanına onun ismi verilirse, Dr. Fazıl Küçük ismi tüm dünyaya bir kez daha ve sonsuza dek duyurulacaktır.
İNGİLTERE  YANLIŞ  YAPTI
--------------------------------------
İngiltere Başbakanı Johnson’un Rum lider Anastasiadis’e mektup göndererek, ülkesinin Kıbrıs’ta iki devletli bir çözümü kabul etmediğini vurguladığı haberi Rum medyasında yer almış. Halbuki kısa bir süre önce (iki veya üç yıl önce), aynı İngiliz Başbakan KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Tatar ile yaptığı özel bir görüşmede, KKTC’ye uygulanan ambargoların kaldırılması gerektiğini söylemiş ve en azından bu konuda KKTC’yi umutlandırmıştı. Ancak, bu açıklamanın ardından hiçbir olumlu gelişme yaşanmamıştı. Şimdi ise 3 garantör devletten biri olan ve Kıbrıs Sorunu’nu en iyi bilen bir devlet olarak İngiltere’nin Başbakanı kanalıyla yapmış olduğu açıklama büyük hayal kırıklığı yaşattı bizlere. Tabii ki İngiltere’nin Kıbrıs politikası yıllardan beri, “İki kesimli, iki toplumlu federal çözüm”  olarak belirlenmişti. Bunu biliyorduk. Ancak bu kez iki devletli çözümü kabul etmediğini açıklayan İngilizlerin bu politikası adadaki çıkmazın ve statükonun  devamını güçlendirmekten başka hiçbir işe yaramadı. Tüm dünyaya çoktan duyurulan iki devletli çözümün, en uygun çözüm olduğu ortada. “Federal Çözüm”  hayali kuranlar daha çok bekler...
ABD  POLİTİKASI
-----------------------
Bu konuya bir soru ile başlamak lazım. ABD, İsrail-Filistin sorununda iki devletli çözüm önerirken, Kıbrıs adasında iki devletli çözüme neden karşı  çıkmaktadır? Bu politikanın tutarsız nedenlerine bakmak lazım. İsrail-Filistin sorununun, Kıbrıs Sorunu ile kıyaslandığı zaman çok daha karmaşık olduğu ortada. Orada sık sık çatışmalar yaşanıyor. Halbuki, Kıbrıs adasında tam bir barış hüküm sürmektedir. İki ayrı devlet yıllardır yaşamlarını ayrı ayrı ve yanyana devam ettirmektedir. Bu durum iki ayrı devletin yan yana, ayrı ayrı barış içinde yaşayabileceklerini kanıtlamıştır. ABD, bu gerçeği nasıl gözardı edebilir ki?...