9 Eylül 2022, İzmir’in 3 yıl, 3 ay 24 gün emperyalist işgal karanlığından kurtuluşunun ve “Yeniden Vatan” yapıldığının 100. Yıldönümüdür, kutlu olsun.
Büyük Taarruz,bir asırlık 30 Ağustos Zaferi Mustafa Kemal Atatürk’ün taktik dehasıyla kazanıldı ve de dünya tarihinde yeni bir sayfa açıldı. 300 yıldan beri çekilen Türk Ordusu  Kocatepe’den  hücuma kalktı.  O günde Yunan Ordusunun imhası için Mustafa Kemal Atatürk: “Ordular, İlk Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!.” Demesinin ardından 9 Eylül 1922’de Yunan Askeri Akdeniz sularına dökülmüştü..
 I. Dünya Savaşı sonunda, İtilaf Devletleri, Osmanlı  Devleti ile 30 Ekim 1918’de Mondoros Ateşkes Antlaşması’nı imzaladılar ve bu anlaşmaya dayanarak Anadolu’yu işgale başladılar. Nitekim, 15 Mayıs 1919’da Yunan ordusunun, İngiliz Donanması desteğinde İzmir’e ayak bastığı günlerde 16 Mayıs 1919 Cuma günü Bandırma Vapuru ile çıktığı yolculuğun sonunda Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basarken Türk Kurtuluş Savaşı da başlıyordu.
25 Mayıs 1919’da Havza’ya geçen Mustafa Kemal Paşa, milli mücadeleyi başlatmak için uygun bir ortam bulur. 28 Mayıs 1919’da Samsun’da Havza Genelgesi yayınlanır.. Havza Genelgesi, tüm Valiliklere  ve Kolordu Komutanlıklarına ve mutasarrıflıklara gönderilir. 30 Mayıs 1919’da Havza’da düzenlenen mitingte İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali protesto ediliyordu.
30 Ekim 1918 Mondoros Mütarekesinin ardından Karadeniz bölgesini işgal etmiş olan İngilizler;  Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarının Samsun’a ayak basışlarıyla birlikte bu gelişmelerden rahatsız olması ve Osmanlı Devleti nezdinde  gerçekleşen şikayetlerin ardından Osmanlı Devleti,Mustafa Kemal’i 9. Ordu Müfettişlik görevinden alır.  Bu gelişmeler üzerine  Mustafa Kemal, sadece Müfettişlik görevinden değil, Osmanlı Ordusundan da istifa ettiğini ilgililere bildirir.
Mustafa Kemal ve dava arkadaşlarının girişimleriyle Anadolu’da başlayanMilli Mücadele ile ilgili  çalışmalarının daha  ilk günlerinde 22 Haziran 1919’da yayınlanan Amasya Genelgesinde ilk defa  millet egemenliğine dayalı yönetimden bahsediliyordu.23 Temmuz-07 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum ve 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında Sivas Kongreleri düzenlendi. Bu Kongrede alınan kararda “Kuvvay-ı Milliye Amil ve  İdare-i Hakim kılmak esastır” deniliyordu.
Bu gelişmelerin ardından Mustafa Kemal ve dava arkadaşları 27 Aralık 1919’daAnkara’ya geldiler. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı.23 Nisan 1920’de Meclis’in açılış konuşmasını Mehmet Şerif Avcıoğlu’nun gerçekleştirmenin ardından Mustafa Kemal TBMM Başkanı olarak seçildi.
11 Ocak 1921’de I. İnönü Zaferi ve 1 Nisan 1921’de II. İnönü Zaferi kazanıldı.23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında Sakarya Meydan Muharebesi kazanıldı.
26 Ağustos 1922 sabahı dikkat ve titizlikle hazırlanan taarruz planı uygulamaya konuldu. 26-30 Ağustos 1922’de yapılan Büyük Taarruz , Türk İstiklal Harbi’nin son safhasıdır.  30 Ağustos  1922 “Başkomutan Meydan Muharebesi”nde bir gün içinde Yunan ordusunun önemli bir bölümü etkisiz hale getirildi. Böylece kesin sonuç beş gün içinde elde edilmiş ve hazırlanan plan tam başarıyla uygulanmış oldu.
..31 Ağustos günü Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genel Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü , Ordu Komutanları Yakup Şevki Subaşı ve Nurettin Paşa’ları karargahını kurduğu Çalköy’ünde toplayarak, kaçabilen Yunan kuvvetlerinin hızla takip edilmesini ve İzmir ile dolaylarındaki kuvvetleriyle birleşmemesi için üç koldan Ege’ye doğru ilerlemesini doğru bulduğunu belirtti..
..1 Eylül’de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ordulara bir bildiri yayımlayarak şu tarihi emri verdi: “Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü, yiğitlik ve yurtseverlik kaynaklarını yarışırcasına esirgemeden vermeye devam eylemesini isterim. Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”.  Böylece düşmanın akıbeti de belirlenmiş oldu. Çalköy’de verilen bu tarihi emir üzerine İzmir’de “Akdeniz”i Mudanya’da “Marmara”yı görmek için 8-9 günlük bir zaman kafi gelecekti..
..31 Ağustos’ta başlayan amansız takip sonunda Türk Kuvvetleri 2 Eylül’de yıkıntılar haline gelmiş Uşak’a girdi. Burada Yunan Ordusu Başkomutanı General Trikopis tutsak edildi..DüşmanıTakip Harekatı, insan üstü bir hızla ilerledi. Türk askeri dinlenmek ve uyumak istemiyordu. Çünkü kurtardığı her kasabanın, köyün, şehrin Yunanlılar tarafından yakıldığını, bölgedeki Türklerin de acımazca katledildiğini görmekteydi..
..9 Eylül günü, 1’nci Kolordu Kemal Paşa’ya, 2’nci Kolordu Manisa’ya, 4’ncü Kolordu Turgutlu’ya ulaştı. Kuzey’de Kazancıbayırı’nda Yunan mevzilerine taarruz eden 3’ncü Kolordumuz düşmanı gerilere atarak Bursa’ya ilerledi. Türk süvarileri üç yılı aşkın süredir yas çeken İzmir Türk halkının sevinç göz yaşları arasında İzmir’e girdi..
..9 Eylül 1922 sabahı 2. Suvari Fırkası birlikleri İzmir’e girdi. Ardından  5. Süvari  Kolordusu Komutanı Mirliva Fahrettin Paşa, komutasındaki birliklerle saat 10.00’da İzmir’e girdi.  9 Eylül 1922 günü İzmir Vilayet balkonunun da direğine Türk bayrağı çekilir. İzmir’in kurtuluşu sırasında Hükümet  Konağı’ndan Yunan Bayrağını alıp Türk Bayrağını diken Yzb. Şerafettin Bey’in yanında Kürt Reşo namı ile bilinen Çavuş Reşit Nazlı vardı..
..Süvarilerimiz, İzmir’e girerken birkaç yerde hafif ateşle karşılanmaktan başka bir şey olmadı, KordonBoyu’ndan geçerken bir İngiliz Müfrezesi tarafından selamlandı. Türk Bayrağı Hükümet Konağı’na çekildi.I. Süvari Tümeni Komutanı Mürsel Paşa bir Fransız Harp Gemisi telsizi vasıtasıyla, İzmir’e girildiğini Ankara’ya bildirdi. İzmir’de Türk halkının sevinci o denli büyüktü ki, askerlerimiz çiçek yağmuru altında kaldı..
..Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, İzmir’in alınışı dolayısıyla ordulara şu tarihi mesajı yayınladı. “İlk verdiğim Akdeniz hedefine varmakta orduların gösterdiği gayret ve fedakarlığı hürmet ve takdirle anarım. Elde edilen büyük muzafferiyetin yapıcısı olan kıymetli arkadaşlarıma en içten teşekkür ve tebriklerimi bildiririm. Orduların bundan sonra verilecek hedeflerin alınmasında da ayni fedakarlık yarışmasını göstereceklerine inancım tamdır”..
..9 Eylül günü 3. Kolordumuz Bursa’yı savunan Yunan askeri birliklerini geri atarak şehri kurtardı. Türk Ordusu’nun İzmir ve Bursa’yı alması üzerine Mustafa Kemal Paşa, millete bir beyanname yayınladı. Torbalı ve Menderes Vadisi’den çekilen   Yunan Askeri Birlikleri, Seydiköy civarında kısa bir  çarpışmadan sonra süvarilerimiz tarafından esir alındı. 9 Eylül günü; Menemen yakılmadan kurtarıldı, Seydiköy Türk Kuvvetlerinin eline geçti. Akılalmaz bir hızla ilerleyen piyade birlikleri de bir gün sonra Başkomutan ile birlikte İzmir’e gelmişti..
..18 Eylül 1922 tarihine kadar yapılan Takip Harekatı ile bütün Batı Anadolu’daki Yunan Askerleri sınırlarımız  dışına çıkarıldı..15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkıp, Anadolu’nun hemen yarısını istila ederek, burada Yunan Asya İmparatorluğu’nu kurmak rüyasıyla üç seneyi aşkın bir süre içinde anayurdumuza saldıran düşman orduları, nihayet 18 Eylül 1922 gününde tek er kalmamak suretiyle vatanımızın bu bölgesinden tamamen temizlenmiş  oldu..
..Takip harekatının başarı ile sonuçlanması yalnız Batı Anadolu’yu Yunanlılardan temizlemekten ibaret değildir. Türk ordusunun yaptığı bu harekat ile İzmit bölgesinden İstanbul Boğazı’na , Balıkesir bölgesinden Çanakkale Boğazı’na kadar hayati önem taşıyan diğer stratejik hedefler de büyük bir ustalıkla işgalden barış yoluyla kurtarıldı..
..Takip Harekatı; Türk ordusunun kahramanlığı yanında askeri ve siyasi alanda gösterdiği yüksek sevk ve idare ile birlikte kudret ve  kabiliyetini ispat eden büyük bir eserdir.Böylece Türk Milleti varlığını bütün dünyaya kabul ettirmiş, Türk  Devleti de tam bağımsızlığını kazanmış oldu. Kaynak: https://www.milliyet.com.tr/gundem/9-eylul-izmirin-kurtulusunun-96-yildonumu-iste-izmirin-kurtulus-hikayesi-2738987
Sonuç olarak;  30 Ağustos 1922’de gerçekleşen Büyük Taarruz Harekatı sonucu Türk ordusunun Yunan işgali altındaki İzmir’e 9 Eylül 1922’de girmesinin ardından  11 Ekim 1922  Mudanya Ateşkes Antlaşması ve sonrasında  24 Temmuz 1923 Lozan Barış Antlaşmasına uzanan süreci başlatmasıyla silahlı Milli Mücadele  sona ererken bu antlaşmalar Türk Milletinin kurtuluşunu ve bağımsızlığını elde edişinin simgesi olacaktı.
Türk ordusunun kazandığı bu zafer, Mudanya Ateşkes Antlaşmasına giden süreci başlattı. Türkiye 11 Ekim 1922 Mudanya Ateşkes Antlaşmasından sonra, yapılan çalışmaların ve verilen  mücadelenin ardından 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması imzalandı.13 Ekim 1923’te Ankara Başkent oldu.29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti ilan edilirken Gazi Mustafa Kemal Paşa Türkiye Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanı seçiliyordu..
Türkiye Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..