banner913
banner932
banner1032

SOSYAL MEDYANIN SESİ

banner1020

banner974
SOSYAL MEDYANIN SESİ

banner971
Türkiye’de her gün onlarca kadın şiddete, onlarca çocuk istismara uğrarken, hakem Halil Umut Meler’e yapılan saldırıyı yadırgayanları ben de çok yadırgadım açıkçası…
(Cemil Garip)
 
KKTC liglerimizde de Hemen hemen, her hafta hakem kardeşlerimiz, abilerimiz hatalar yapıyor, hatta bu hafta Lefke - Yeniboğaziçi maçında verilen penaltı için de oldukça itiraz edip, kızdık. Öyle karar verdi deyip geçiştirmiş olsak da bugüne kadar bile öfkelendik. Biz futbolcular da maç içerisinde hata yapıp onlarca gole sebebiyet verirken hiçbir yönetici veya futbolcu arkadaşımız tarafından dövülmüyor, aksine kalk toparla diye destekleniyor yerden el uzatılarak kalkılıyoruz. Hakem kardeşlerimizin kendilerinden başka dostları yok bu camiada, şiddetle itiraz olsa bile söylediklerimizi seçerek itiraz ettiğimizde zaten insan gibi açıklamalarını yapıyorlar. Art niyetli olduğunu düşündüğümüz anda bile (ki hiç rastlamadım) saygı çerçevesinde her zaman uzlaşabilinir, vicdan sonuçta her niyeti örter. Bu örümcek zihniyetle, hakkı şiddetle arayanları akıl zihin kabul etmemeli. "Bunun olacağı belliydi", 'iyi olmuş belki akıllanırlar" gibi yazananlarla hayatım boyunca bir kez daha sahalarda birlikte mücadele etmek veya rakip olmak dahi istemiyorum. Hatta televizyonlarının başında bile izleyememelerini temenni ediyorum. Ben her zaman uzlaşmayı en şiddetli anda bile saygı çerçevesinde seçiçi kelimelerle, hatalı olduğunu mantıklı bir şekilde ifade ederek,ne olursa olsun maç sonunda, el sıkışarak ve kucaklaşarak veda etmeyi tercih ettim. Hakemler zaten kimin ne olduğunu bildiği için, en sert müdahalelerimde bile bağışladıkları dahi olmuştur, itirazdan veya şiddetten, hatta pozisyon gereği bile zaten kariyerimde hiç kırmızı kart görmedim.. Hakem kardeşlerimizin her zaman yanında olacağım.
(Berkem Korbay)
 
 
 
Sosyal Sigortalar Yönetim Biriminde ,1990 yılına kadar , Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ve Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği birer üye gönderiyordu. Bu üyeler dönemin iktidarı tarafından gereksiz bulunarak yönetimden uzaklaştırıldı. Zira sigortalarda biriken yüksek miktardaki paranın fütursuzca kullanılmasına bu iki sivil toplum örgütü üyeleri karşıydı.
"Reçete yolsuzluğu" diye bilinen olayda da, sigortaların ihmali vardır. Zamanında denetim yapılamamıştır. Hizmeti veren meslek guruplarının üyelerinden temsilci bulunmaması da bu denetimsizliğe çanak tutmuştur.
Hekim ve eczacıların tekrar Sosyal Sigortalar yönetiminde yer almasının yolu açılmalıdır.
(Bülent Dizdarlı)
 
Dereboyu’nda 5-6 yaşında çocuklar mendil satar !
Saat 18.30!
Hava soğuk ve yağmurlu !
Para kazanmaya zorlanan çocuklar!
Sonra da suça itilen bir gelecek ?!
Kim önemseyecek bunu ?
(Ayşe Öztabay)
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.