Kıbrıs’ın Atalarımız tarafından fethinin 451’nci, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın  64’ncü ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın  46. Kuruluş yıl dönümü olan bugünde; Kıbrıs Türk halkının onur ve şerefini korumak için  canlarını  feda eden aziz şehitlerimizi saygıyla anıyorum, Gazilerimizi, Mücahitlerimizi, Mücahidelerimizi , Mücahit halkımızı saygıyla selamlıyorum.
Varoluş ve Özgürlük Mücadelemizin bu mutlu gününde; bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini ileriye  taşımak ve korumak için kurulan ve bu görevi 44 yıldan beri şanla  ve şerefle yürüten Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığımıza , Anavatanımız Türkiye’ye ve o’nun bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetlerine, kahraman Mehmetçiklerimize şükran duygularımızı arz ediyorum.
1571’de Atalarımız 80 000 şehit vererek Kıbrıs’ı  fethetmişler ve de  bu toprakları vatan yapmasını bilmişlerdir. Ancak, 1 Temmuz 1878’de geçici olarak İngiltere’ye devredilmesinin  ardından 1. Dünya Savaşı günlerinde Osmanlı Devleti ile İngiltere’nin zıt kutuplarda yer almasıyla birlikte 5 Kasım 1914’te İngiltere Kıbrıs’ı ilhak ettiğini ilan edilmesinin ardından  Türk İstiklal Savaşı sonrası imzalanan  24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşmasıyla ada İngiltere’ye kalırken Kıbrıs Türk halkı uzun yıllar zor şartlarda yaşayacaktı..
İngiliz Sömürge Yönetiminin baskıları altında dahi Kıbrıs Türk Halkı, Atatürk’ten feyz almış, onun ilke ve devrimlerini harfiyen  yerine getirmesi halinde özgürlüğüne  ve bağımsızlığına kavuşacağı inancını her zaman korumuştur. Bu uğurda mücadele veren atalarımızı rahmetle, minnetle ve şükranla anıyorum, saygıyla selamlıyorum.
II. Dünya Savaşı sonrasının hemen ardından 1950’li yılların ilk günlerinden itibaren  Rum-Yunan ikilisinin Enosis  yönündeki mücadeleleri hız kazanacaktı.. Nitekim Rum-Ortodoks Kilisesinin önderliğinde ve Komünist AKEL Partisinin desteğinde Rumların 15 Ocak 1950’de gerçekleştirmiş oldukları Enosis Plebisiti sonuçlarına göre oy kullanan 224700 Rum’un  215000’ni diğer bir değişle  oy kullanan Rumların %96’sı  ‘Evet’ yönünde  oy  kullanmışlardı.
Enosis Plebisiti günlerinde Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskopos’u Makarios II’nin 28 Haziran 1950  tarihinde ölmesinin ardından, Plebisit günlerinde önemli hizmetleri olan Makarios III, 18 Ekim 1950’de Başpiskopos olarak seçilecekti.
1954’te Rum-Ortodoks Kilisesi,   Yunanistan vasıtasıyla Plebisit sonuçlarını   BM’e taşıyacak   ve sözde Kıbrıs halkına self-determinasyon hakkı verilmesini isteyecekti.. Ancak anavatanımız Türkiye’nin İngiltere’nin desteğinde yaptığı girişimlerle hedeflerine ulaşamayan Rum-Yunan ikilisi EOKA tedhiş örgütünü faaliyete geçirmek için çalışmalarını hızlandıracaktı.  Nitekim,  9 Kasım 1954’te Yunanistan’dan  gizlice adaya gelen General Grivas, EOKA tedhiş örgütünü faaliyete geçirmek ve Yunanistan’dan getirmeye başladıkları silahları   depolamak ve EOKA’yı örgütlemek için gizli yollardan adaya gelecek ve de 1 Nisan 1955’te EOKA tedhiş örgütünü Kıbrıs Türk halkına ve İngiliz Yönetimine karşı faaliyete geçirecekti..
O günde Kıbrıs Türk Halkı arasında Kıbrıs Türk Mukavemet Birliği (KITEMB), Kara Çete , VOLKAN   (Var Olmak Lazımsa Kan Akıtmamak Niye) ve 9 Eylül Cephesi gibi yapılanmaların olduğu görülüyordu.  Ancak, dağınık, küçük ve eğitimsiz olan bu mukavemet grupları ile   askeri bir yapıya sahip olan EOKA karşısında Kıbrıs Türk halkının savunma yapması mümkün değildi. İşte Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’nin kuruluşu bu ihtiyaçtan doğmuştu.
23 Kasım 1957’de Lefkoşa’da, Mustafa Kemal Tanrısevdi’nin evinde;  Rauf R. Denktaş, Dr. Burhan Nalbantoğlu ve Mustafa Kemal Tanrısevdi tarafından kurulan  TMT’nin  ilk bildirileri  26 Kasım’ı 27 Kasım’a bağlayan gecede  dağıtımı sağlanır.
2 Ocak 1958’de Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve Rauf R. Denktaş’ın Ankara’da Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’ya yapmış oldukları ziyarette  ana konuların görüşülmesinin ardından  Rauf R. Denktaş  Türk Mukavemet Teşkilatı’nın  kurulduğunu dile getirerek silah, eğitim ve idareci isterken TMT’nin  anavatanımız Türkiye tarafından yönetilmesini de isteyecekti.
Bu gelişmelerin ardından  ilk komutanımız  Yrb. Riza Vuruşkan 31 Temmuz 1958’de 4 subay arkadaşı ile  Kıbrıs’a gelir ve 1 Ağustos 1958’de göreve başlar.  Günümüzde TMT’nin ilk Komutanı Yrb. Riza Vuruşkan’ın   göreve başladığı 1 Ağustos 1958  tarihi  Türk Mukavemet Teşkilatı  (TMT)’nin  kuruluş günü olarak kabul edilmektedir.
TMT’nin Kıbrıs’ta ilk hücresi Ağustos ayı başlarında oluşur. Dr. Fazıl Küçük (Ağrı), Rauf R. Denktaş (Toros), Dr. Burhan Nalbantoğlu, Osman örek, Kemal şemi, yemin ederek görevlerini omuzlarlar.  Ardından Sancaklarda komuta kadrosunu oluşturmak göreviyle Necdet Hüseyin, Dr. Orhan Müderrisoğlu (Larnaka İlçesi), Dr. Şemsi Kazım (Baf İlçesi), Dr. Niyazi Manyera (Mağusa İlçesi), Dr. Şemsi Kazım, Dr. Nejat Ünel (Lefkoşa İlçesi), vd.  kutsal yemin içerek yetki ve sorumluluk alırlar Bu sıralarda Zirköy ve Antalya Eğitim Kampları faaliyete geçer, TMT üyelerinin , kod adı “Hasret” olan silah eğitimine  gönderilmesi başlar.
Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’nin Kuruluş Amacı: Kıbrıs Türk halkının can ve mal güvenliğini sağlama, Enosis’e ve bu hedef doğrultusundan yapılan terör saldırılarına karşı durmak,   Kıbrıs Türk halkına karşı yapılan silahlı saldırıları püskürtmek, Kıbrıs Türk halkının birliğini ve beraberliğini ve bütünlüğünü sağlamak, Rumlara ve İngilizlere karşı Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak ve savunmak, Anavatanımız Türkiye ile olan sıcak ilişkileri devam ettirmek ve anavatanımıza olan bağlılığımızı sürdürmekti.
Türk Mukavemet Teşkilatı TMT, kuruluş amacına uygun olarak organize edeceği savunma için en önemli şey olan silahlanma çalışmalarını 1 Ağustos 1958 tarihinden itibaren başlatır.16 Ağustos günü ilk Bereket Erenköy’e vasıl olur. Teslim alınan “Bereket” , “Bereket çadırlarında” depolanır. “Bereket”; TMT emrine Türkiye’den gönderilen  savunma amaçlı  her çeşit silah ve patlayıcı yükünü kod adıdır.
Çok büyük bir kısmı  balıkçı sandalları ile  ve de her türlü risk göze alınarak  taşınan “Bereket”, Erenköy bölgesindeki” Bereket Çadırlarına”  teslim edilir, geçici korumaya alınırdı. Daha sonraki günlerde “Bereketin teslim alındığı Erenköy bölgesine Yeşilırmak köyü, Girne’nin 3 mil doğusunda bulunan 3’ncü Mil sahili ile Karpaz Yarımadası’nda Balalan Köyü de eklendi. Bereket çadırlarına depolanan yük daha sonraki günlerde , İngiliz Sömürge İdaresinin ve Rum halkının dikkatini çekmeden  fakat yaşamsal büyük risk alınarak adsız kahramanlar tarafından çeşitli yöntemlerle Kıbrıs’ın her tarafındaki direniş noktalarına  ulaştırıldı.
16 Ağustos 1958 tarihinde Kıbrıs’a vasıl olan ilk Bereketi, Erenköy balıkçılarından Vehbi Mahmutoğlu,  Cevdet Remzi  ve Asaf Elmas 15 ayaklık bir sandal ile taşımışlardı. Fakat bunun başarılması çok zor olmuştu. Vehbi Mahmutoğlu ve beraberindekiler, gittikleri Anamur’da şüphe ile karşılanmışlar göz altına alınmışlar fakat Ankara’dan giden Özel Harp Dairesi mensuplarının Kıbrıs ile temas kurması üzerine   hem serbest bırakılmışlar hem bundan sonraki bereket işlemleri için taahhüt   almışlardır..
..Vehbi Mahmutoğlu’nun  bu ilk silah taşıma işleminden sonra Erenköy Bereket Arıları birimini kurdu ve  bereket taşımaya devam etti. Mahmutoğlu ve arkadaşlarından şüphelenerek işlem yapan Jandarma Yzb. Mehmet Kızılsu ise bundan sonraki günlerde TMT’nin Anamur  depo sorumlusu görevini başarıyla ve  sonuna kadar yürütecekti.
Vehbi Mahmutoğlu başkanlığında ilk “Bereket Arıları ise  Asaf Elmas, Cevdet Remzi, Feridun Hamza, Nevzat Nasır, Behaeddin Sabri, Hikmet Rezvan, Lütfi Celul , Hüseyin A. Hikmet  , Ahmet Cemali ve bazı isimsiz  kahramanlardan oluşuyordu. Bereket  Arıları ilk şehitlerini, 9 Kasım 1958 günü verdi. Erenköylü Asaf Elmas ve Hükmet Rezvan  , Erenköy açıklarında tutuldukları korkunç fırtınada  kaybolarak mücadele tarihimizin ilk deniz şehitleri oldular. Bu sefer Arı ekibinin 7’nci  Şehit Asaf Elmas’ın 7’nci  ve Şehit  Hikmet Rezvan’ın  2’nci seferi idi ve yükleri, 15 Sten   Mk. Tabanca, 19 Tokarrev tabanca, 6 Piyade tüfeği, 250 taarruz el bombası, 6000 Sten mermisi, 1700 Tokarev tabanca mermisi, 34 adet 2.5 librelik tahrip kalıbı gibi büyük değerde bir ikmal idi.
..Bu felaketten sonra Türkiye’deki HAMİ Karargah silah taşıma işinde daha büyük tonajda vasıtalar kullanmanın elzem olduğuna karar verdi. 25 tonluk bir gemi satın alındı ve gemiye Şehit Bereketçi Elmas’ın adı verilerek sefere kondu.  Elmas gemisi , her seferinde 15-20 ton  bereketi Kıbrıs’taki TMT Liderinin gösterdiği güvenli noktalara  ulaştırmaya başladı.. DEVAM EDECEK