Türk Silahlı Kuvvetleri adına NATO karargâhlarında görev yapan, İcra Subayı olarak, Kıbrıs Barış Harekâtı kararı alınan toplantının notlarını tutan Emekli Tuğgeneral Orhan Kilercioğlu, Kıbrıs’ta çözümün ancak iki devletli olabileceğini söyledi.
Kilercioğlu, Türk askerinin adada mutlaka bulunması gerektiğine dikkat çekerek, “Haklarımızdan asla taviz vermemeliyiz. AB’den garantör olmayacağını bilmeliyiz” dedi.
Türkiye’de 1992 Demirel hükümeti döneminde yolsuzluklardan sorumlu devlet bakanı olarak da çalışan ayrıca 91-98 yıllarında Kıbrıs İşlerinden sorumlu devlet bakanı görevini de yapan deneyimli diplomat Orhan Kilercioğlu, HALKIN SESİ’ne önemli açıklamalarda bulundu.
İsviçre’de gerçekleştirilen Crans Montana zirvesinde Rum ve Yunan tarafının sıfır asker ve sıfır garanti istediğinin bir kez daha ortaya çıktığını söyleyen Kilercioğlu, “Siyasetçilerin bu resme iyi bakması lazım” uyarısı yaptı.
“CRANS MONTANA’DA VERİLEN TAVİZLER ÜRKÜTÜCÜ”
“Ben Crans Montana’daki görüşmelerin içini biliyorum. Türk tarafının kabul ettiği noktaları biliyorum. Bazı tavizler ürkütüyor. Allahtan bu tavizleri kabul etmediler. Ben barışçı bir insanımdır ama milli davalarda asla taviz kabul etmem. Eğer edersem benim torunlarım bana başka gözle bakar” diyen Kilercioğlu, Rum tarafının, Türkleri her zaman Kıbrıs’ta azınlık yapılmak istediğini ve ENOSİS hayalinden de vazgeçmediğini söyledi.
Askeri ve siyasi yönden Rum yönetiminin çok güçlendiğini vurgulayan Orhan Kilercioğlu, bu nedenle çok dikkatli olunması ve birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesi çağrısı yaptı.
“TÜRKİYE, KKTC’YE DAHA FAZLA İLGİ GÖSTERMELİ”
Türkiye’nin KKTC’ye daha fazla ilgi göstermesi gerektiğini söyleyen ve bu konuda TC hükümetine büyük görev düştüğünün altını çizen Orhan Kilercioğlu “Rum tarafı, Lübnan’la, Mısır’la Ürdün’le Fransa’yla İsrail’le işbirliği yapıyor. Ürdün Kralı bile Güney Kıbrıs’a geliyor. Bu konuda seyirci olmamak lazım” dedi.
Kilercioğlu, “Kıbrıs’ın siyasi geleceği görüşmeler vs ne olacak? Türkiye, başka şeylere verdiği önem kadar Kuzey Kıbrıs’a da önem vermeli. Türkiye, davasına, yavru vatanına sahip çıkmalı. Sadede ekonomik anlamda değil. Her alanda yanında olmalı” diye konuştu.
Rum tarafından provokasyon yapıldığı konusunda uyarılar yapan Orhan Kilercioğlu, Türkiye ve KKTC halkının birlik beraberlik içerisinde geleceği çizmesi gerektiğini belirtti.
“LOBİCİLİK HİÇ YAPILMIYOR”
Orhan Kilercioğlu, Kıbrıs’ın her geçen gün stratejik olarak daha da önemli hale geldiğini ifade ederek, KKTC’nin de etkin şekilde lobicilik faaliyetlerine başlaması gerektiğini söyledi.
Kilercioğlu, “Lobi eksikliği çok. Yurt dışında bürolarımızı açtık ama hiç ses yok. Şubeler var ama faaliyet yok. Bir an önce KKTC’nin tanınması için girişimler yapılmalı. Bu konuda da Türkiye’ye görev düşüyor.” dedi.
Kilercioğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Avrupa Birliği, Rumların müracaatı üzerine bir bildiri yayınladı ve “Kıbrıs’ın deniz yüzeyi güvenliği egemenliğine ve ekonomik münhasır bölgelerine saygılı olunuz” dedi. Türkün Türk’ten başka dostu olmadığı gösterdi. Bu arada Rum tarafı, Fransa ile ortak tatbikat yaptı. Yeni helikopterler aldılar. İsrail’den gemi aldılar. Doğal gazda sondaj yapıyorlar. AB, Rumlara en son 100 milyon Euro verdi, daha önce de 30 milyon Euro vermişti. Kim bilir daha neler veriyor. Türkiye bu noktada artık sözlerle değil icraatlarla karşılık vermelidir. Türkiye’nin sismik araştırma gemisi daha etkin faaliyette olmalıdır.
Türkiye, Filistin’le ilgileneceğine buraya da bakmalıdır. KKTC’de yeni kurulan hükümetin de bunlara eğilmesi lazım.”
“KENETLENEREK HAREKET EDİLMELİ”
Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının daha da kenetlenerek hareket etmesi gerektiğini dile getiren Orhan Kilercioğlu, “Bizim burada her an gelecekte bazı şeyler olabileceğini düşünerek hazırlıklı olmamız lazım. Sulh istiyorsan cenge hazır ol demişlerdir.” dedi.
Gençler, özellikle geçmişte yaşanan birçok şeyi bilmediğini ve okumadığını anlatan
Orhan Kilercioğlu “Rumlar 1455 kişiyi şehit etmiştir. 803 kişi de kayıp listesindedir. 21 aralık soykırım günü ilan edilmelidir. Çünkü 21 aralık soykırım günüdür. Adanın mutena bir yerine soykırım anıtı dikilmelidir. Ondan sonra soykırım işlendiğini uluslar arası alana taşımak gerekmektedir. Bu en tabi hakkımızdır. KKTC hükümetleri ve TC bunun peşine düşmelidir.” diye konuştu.
“MARAŞ TÜRK GÖZETİMİNDE AÇILMALI”
Kapalı Maraş konusuna da değinen ve bölgenin ihmal edildiğine dikkat çeken Orhan Kilercioğlu, Maraş’ın BM gözetiminde değil, Türk gözetiminde açılıp imar edilmesi ve turizme kazandırılması gerektiğini söyledi.
“Maraş kendi haline bırakıldı, oradaki ekonomik varlıklar yıkıldı eridi” diyen Kilercioğlu, şehrin yeniden yapılanmasıyla çok turist çekeceğini kaydetti.
