banner913
banner932
banner1012

Borç batağındayız

banner1020

2020 Bütçesi, Meclis’te görüşülmeye başlandı. Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu’nun KKTC ekonomisi ile ilgili ortaya koyduğu rakamlar, kötü tabloyu gözler önüne serdi

banner974
Borç batağındayız

banner971

Verilere göre yerel bütçe açığının yılsonu itibarıyla 452,2 milyon TL olarak gerçekleşmesi tahmin ediliyor. 8 milyar 814 milyon TL tutarındaki 2020 bütçesinin yüzde 80’ine yakını personel ve sosyal güvenlik giderlerine ayrılıyor

KKTC’nin borç miktarı ise dudak uçuklatıyor. Haziran 2019 itibariyle; 8 Milyar TL iç borç ve 22 Milyar TL dış borç olmak üzere 30 milyar TL ülkenin borcu bulunuyor

Bu yıl sonu itibariyle ek mesailere ödenen miktar 159 milyon TL’yi buldu.

2019 yılında 107,9 milyon TL olan BRTK’ya sağlanan kaynak, yüzde 15,01 artışla 124,1 milyon TL’ye çıktı

2020 mali yıl bütçesinde Türkiye Cumhuriyeti yardımları 960 milyon TL, Türkiye Cumhuriyeti kredileri de 440 milyon TL olarak öngörülüyor

Ekonomide yüzde 3.3 büyüme hedefi

Maliye Bakanı Amcaoğlu, KKTC ekonomisinin 2019-2021 orta vadeli program döneminde ortalama yüzde 3.3 büyüme olacağının tahmin edildiğini söyledi

Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu, KKTC ekonomisinin 2017 yılında yüzde 5.4 ve 2018 yılında yüzde 1.3 büyüme gerçekleştiğini, 2019 yılında yüzde 1.9, 2020 yılında yüzde 3.6 ve 2021 yılında ise yüzde 4.4 büyüme olacağının tahmin edildiğini belirterek, “ Bu bağlamda 2019-2021 orta vadeli program döneminde ortalama yüzde 3.3 büyüme olacağı tahmin edilmektedir” dedi. 

“2019 mali yılı yılsonu tahminimize göre 452,2 milyon TL Bütçe açığı öngörülmektedir” diyen Olgun Amcaoğlu, “11 yıllık dönemin ardından 412,2 milyon birikmiş bir açık söz konusu olup 2020 yılı bütçe açığı da göz önüne alındığında öngörülen ödeneklerin üzerine çıkılması bir yana 2020 yılı bütçesinde öngörülen giderlerin yapılabilmesi için, taviz verilmeksizin bütçe açığını azaltacak yönde çalışma yapılması hususunda tümümüze önemli bir görev düşmektedir” ifadelerini kullandı.

2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nce; 8 milyar 824 milyon Türk Lirası Gider, 
 8 milyar 236 milyon Türk Lirası Gelir,  588 Milyon Türk Lirası Bütçe açığı 
olarak onaylandığına dikkat çeken Amcaoğlu, öngörülen bütçe açığının iç kaynaklarla karşılanması hedeflendiğini vurguladı.

Amcaoğlu, “Bunun bize daha fazla görev yüklediğinin bilinci ile çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz” dedi.

Meclis Genel Kurulu’nda 2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı görüşülmeye başladı.

Genel Kurul’daki görüşmelerde ilk olarak Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı Sunat Atun, 2020 Mali yılı Bütçe Yasa Tasarısına ilişkin komite raporunu okudu.

Raporun okunmasının ardından Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu bütçe hakkında sunuş yaptı.

Amcaoğlu’nun konuşması özetle söyle: 

“Benden önceki hemen hemen tüm Maliye Bakanlarının dile getirdiği bir hususu başlatmanın haklı gururunu ve gelecek nesillere yük bırakmama veya en az şekilde yük bırakmanın sorumluluğunu taşıyarak, KKTC’nde ilk defa olarak, Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası ile yapılan bir protokol ile kamu borçlarının Ekim 2019 ayından başlayarak geri ödenmesine başlanmıştır. Bu durumun 2020 yılı ödemelerinde bizi zorlayacağı açık olmakla birlikte taviz verilmeden borçların ödenmesi bütçeden yapılacak ödemelerin önemli bir paydasını oluşturacaktır.

Bu ödemeler ile banka, daha fazla kaynağı reel sektöre kredi olarak kullandırma olanağı bulacağından, özel sektöre daha çok yatırım olanağı sağlayacaktır. 

Daha iyi bir ülke için ekonomideki hareketliliğin devamını sağlamak amacıyla, ekonomik büyümeyi teşvik eden politikalara odaklanmış bir şekilde, kamu görevlilerinin, devletten yardım alan yoksul ve muhtaçların, burs alan öğrencilerin, hibe alan çiftçilerin alım gücünü muhafaza ederek, yaşam kalitelerinde düşüşe sebep vermemek için, piyasaya daha çok kaynak aktararak daha yüksek istihdam ve daha düşük işsizliği hedef edindik. 

Küçük bir ekonomiye sahip olmamız nedeniyle uluslararası ekonomideki değişimlerden orantısız olarak etkilenmekteyiz. Ekonomiyi harekete geçirmek için hedefli ve zamanında mali uyaranların kullanımı tercih edilmiştir. Bu maksatla da hem bir kısım vergilerde indirime gidilmiş hem de kamu maliyesinde gelirlerin artışından feragat edilerek akaryakıt zammı gibi ülkedeki tüm fiyatların artmasına sebep olacak fiyat düzenlemelerinden kaçınılmıştır.

Kamu maliyesini sorumlu bir şekilde yönetirken, Sosyal yatırım programlarımız ve toplumumuzdaki en savunmasız kişileri korumak ve herkes için yaşam standartlarında gerçek ve sürdürülebilir artışları teşvik etmek, Ekonomimizin büyüme potansiyelini güçlendirmek ve halkımızın yaşam kalitesini arttırmak temel felsefemiz olacaktır.

YAPILANMA PROJELERİ

21’inci yüzyılda ülkemizi modernize etmek için yeniden yapılanma projeleri ile bugünün dijital çağında, Hükümetimiz, yeni teknoloji ve süreçlerle daha verimli bir şekilde hizmet verebilmek için otomasyon alanında pek çok proje sürdürmektedir.  

Ayni şekilde, yüksek bütçe açığı pahasına, ülkemizin büyümesi için ihtiyaç duyulan ve kamusal alandaki cari harcamaları azaltacak yöndeki mahalli kaynaklı yatırım projelerine, gelirler bütçesi ve genel bütçe büyümemizin çok üzerinde artış yapılarak   (Genel Bütçe % 14,    Yerel Gelirler %11.78,    Yatırım Projeler %22)  hayat bulmasına önem verilmiştir.   

EKONOMİK BÜYÜME

Dünya ülkelerinde olduğu gibi, Ülkemizde de, 2020 Bütçesi hazırlanırken ve hedefler konulurken; öngörülen enflasyon rakamı olarak adlandırdığımız Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) artışları, büyüme oranları, döviz fiyatları ve asgari ücrete bağlı gelişmeler önemli dayanaklar olarak dikkate alınmıştır. 2019 yılı Tüketici Fiyatları Endeksi yılsonu tahmini 12,88,  2020 yılı ilk altı aylık tahmin 4,85 olarak kabul edilmiştir.  
KKTC ekonomisi; 2017 yılında %5.4 ve 2018 yılında %1.3 büyüme gerçekleşmiştir. 2019 yılında %1.9, 2020 yılında %3.6 ve 2021 yılında ise 4.4 büyüme olacağı tahmin edilmektedir. 

Bu bağlamda 2019-2021 orta vadeli program döneminde ortalama %3.3 büyüme olacağı tahmin edilmektedir. 

GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA

Cari fiyatlarıyla; 2017 yılında 14,544,800,000  TL ve 2018 yılında 18,324,200,000 milyon TL olarak gerçekleşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın, 2019 yılında 24,554,600,000 milyon TL, 2020 yılında 28,812,000,000 milyon TL ve 2021 yılında ise 33,064,600,000 milyon TL olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.

2018 YILI VERİLERİ

2018 yılında; Bütçe Giderlerinin 5,452,300,000 milyon TL; Bütçe Gelirlerinin 5,505,700,000 milyon TL; Bütçe Fazlasının 53,400,000 milyon TL; olarak, gerçekleştiğini görüyoruz. Bu rakamların tahmini GSYİH’ya oranı; Bütçe Giderleri % 29,75; Bütçe Gelirleri  % 30,05; Bütçe Fazlası % 0,29’dur.

2019 yılsonu itibarıyla; Bütçe Giderlerinin 7 milyar 892,4 milyon TL, Bütçe Gelirlerinin 7 milyar 440,2 milyon TL, Bütçe Açığının 452,2 milyon TL, olarak, gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.

BÜTÇE AÇIĞI VE FAZLASI

Bu rakamların 2019 yılı tahmini GSYİH’ya oranı; Bütçe Giderleri  % 32,14; Bütçe Gelirleri  % 30,30; Bütçe Açığı %  1,84’dür.

Bu noktada geçmişe bakmakta fayda var diye düşünüyorum. Her ne kadar bütçe açıkları öngörülenin çok altında gerçekleşmiş olmasına rağmen kamu maliyesi açısından özellikle nakit anlamında sıkıntıya yol açmaktadır. 

2009 mali yılı 65,4 milyon TL,2010 mali yılı 18,0 milyon TL, 2011 mali yılı 51,9 milyon TL Bütçe açığı ile kapatılmıştır.    2012 mali yılında ise Ercan Havalimanı’nın özelleştirmesinden elde edilen 236,7 Milyon TL sonrası 176,2 milyon TL bütçe fazlası oluşmuştur. Ancak, özelleştirme geliri dikkate alınmadığında 2012 Mali Yılı 60,6 milyon TL bütçe açığı söz konusudur.

Devam edecek olursak; 2013 mali yılı 45,4 milyon TL,2014 mali yılı 32,4 milyon TL,    2015 mali yılı 104,1 milyon TL Bütçe açığı ile kapatılmıştır.2016 mali yılı 20,8 milyon TL,2017 mali yılı 106,8 milyon TL,2018 mali yılı 53,4 milyon TL bütçe fazlası ile kapatılmıştır.

2019 mali yılı yılsonu tahminimize göre 452,2 milyon TL Bütçe açığı öngörülmektedir. On bir yıllık dönemin ardından 412,2 milyon birikmiş bir açık söz konusu olup 2020 yılı bütçe açığı da göz önüne alındığında öngörülen ödeneklerin üzerine çıkılması bir yana 2020 yılı bütçesinde öngörülen giderlerin yapılabilmesi için, taviz verilmeksizin bütçe açığını azaltacak yönde çalışma yapılması hususunda tümümüze önemli bir görev düşmektedir.”

Hükümet Programında da yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılması, hesap verebilirlik ve mali saydamlığın sağlanması yaklaşımı ile Yerel Gelirler %21,85, Yerel Giderler ise %11,62 artış öngörüsü çerçevesinde 2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı hazırlanmıştır.

2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nce; 8 milyar 824 milyon Türk Lirası Gider, 
 8 milyar 236 milyon Türk Lirası Gelir,  588 Milyon Türk Lirası Bütçe açığı 
olarak onaylanmıştır.

Öngörülen bütçe açığının iç kaynaklarla karşılanması hedeflenmektedir. Bunun bize daha fazla görev yüklediğinin bilinci ile çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz.

2019 Mali Yıl Bütçesine göre, 2020 Mali Yılı Bütçesi; Genel Bütçe Büyüklüğü %14,13 artış ve Genel Bütçe açığı ise %30,94 azalışla, Yerel Bütçe Büyüklüğü %11,61 artış ve Yerel Bütçe açığı ise %27,93 azalışla, hazırlanmıştır.

Buna göre Bütçe büyüklüğünün dağılımı ve oransal payları şöyledir.2020 Mali Yılı Bütçe Giderleri 8 milyar 824 milyon TL olarak öngörülmüştür.Personel Giderleri 2,960 milyon TL%33,55; Sosyal Güvenlik Kurumu Devlet Primi Giderleri 178.5 milyon TL%2,02; Mal ve Hizmet Alım Giderleri630,9 milyon TL; %7,15Faiz Giderleri 360.0 milyon TL %4,08;  Cari Transferler3,804.7 milyon TL%43,12;  Sermaye Giderleri 221.1 milyon TL %2,51; Sermaye Transferleri 0.2 milyon TL%0,00;  Borç Verme  0.1 milyon TL %0,00; Yedek Ödenekler 668.5 milyon TL %7,58

Bütçenin Finansmanına bakacak olursak;2020 Mali Yılı Bütçe Gelirleri 8 milyar 236 milyon TL olarak öngörülmüştür.

Mahalli Gelirler, 5,610.4 milyon TL    %63,58; Fiyat İstikrar Fonu Gelirleri,890.0 milyon TL%10,09; Diğer Fon Gelirleri,116.0 milyon TL %1,31; Döner Sermaye Gelirleri, 9.8 milyon TL% 0,11;  Özel Gelirler 209.8 milyon TL% 2,38; Türkiye Cumhuriyeti Yardımları,                   960.0 milyon TL %10,88 (Yatırımlar ve Reel Sektör 310 milyon TL, Savunma 650 milyon TL); Türkiye Cumhuriyeti Kredileri,  440.0 milyon TL%4,99 (67/2005 Yasa Gereği Ödemeler 100 milyon TL, Faiz Ödemesi, Reform Destekleme ve Kamu Maliyesinin Desteklenmesi 340 milyon TL); İç Kaynaklar 588.0 milyon TL%6,66


“Türkiye’ye bağımlılığımız azalıyor”

Başbakan Tatar, “Kendi kaynaklarımızdan mükellefiyetlerimizi yerine getiriyor noktadayız. Türkiye’ye bağımlılığımız her geçen gün azalıyor. Kaynak yaratılmasıyla ilgili bakanlara talimat verildi” dedi

Meclis Genel Kurulu’nda, Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu’nun 2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı ile ilgili sunuşunun ardından, bütçeyle ilgili ilk sözü Başbakan ve UBP Genel Başkanı Ersin Tatar aldı.

Başbakan Tatar, Genel Kurul’da bütçe görüşmelerine başlandığını, tamamlanmasıyla sıkıntıların da aşılmasının hedeflendiğini belirterek, 2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı ile sürdürebilir mali yılın yapılandırılması, mali tedbir alınması, ekonomide tedbir alınması ve tahmin edilen giderlerin nasıl karşılanacağı konularının önemine işaret etti.

TC’den gelen ve iç kaynakların büyüklüğüne göre ek gelir veya ek tasarrufları olabileceğini dile getiren Tatar, 2020 yılı içerisinde hedeflenen yatırım ve mükellefiyetleri yerine getirmek amacında olduklarını söyledi.

Niyet ve hedeflerinin gerekli kaynakların yaratılmasıyla mükellefiyetlerini yerine getirmek olduğuna dikkat çeken Tatar, bütçenin komitede uzun uzun tartışılarak ve üzerinde çalışılarak buraya geldiğini belirterek, çalışmalara katkı koyanlara teşekkür etti.

Kıt kaynakların dağılımında önceliklerin öne alınarak çalışmaların yapıldığını dile getiren Tatar, ekonominin kayıt altına alınması için katkı koyan herkese teşekkür etti.

Bütçede, yapısal sıkıntıların aşılması için mahalli gelirlerin 5.6 TL’ye çıktığını yani %4’lük büyüme olduğunu dile getiren Tatar, kaynakların en iyi şekilde yönetilmesi gerektiğini, niyetlerinin yerel gelirlerin daha da artması olduğunu ve bu yönde çalışmaların yapıldığını kaydetti.

Ekonominin büyümesi için TC ile imzalanan protokolün de önemine vurgu yapan Tatar, “kendi kaynaklarımızdan mükellefiyetlerimizi yerine getiriyor noktadayız. Türkiye’ye bağımlılığımız her geçen gün azalıyor. Kaynak yaratılmasıyla ilgili bakanlara talimat verildi” şeklinde konuştu.

Güven ve istikrarı sağlamak için sürdürülebilir bir bütçe yapısı ile ortaya çıktıklarını dile getiren Tatar, reelin reel olması için ve yatırımların yapılması için yerli üretimlere de destek oluklarını kaydetti.

Teşvik sisteminde de yeni hamleler yaptıklarını ve neticelerini de görmeye başladıklarını söyleyen Tatar, çeşitli yerleşim yerlerinde hareketlilik ve ülkede olumlu gelişmeler gördüklerini belirtti.

Sanayi bölgelerinde de, yerli üretimde de gelişme olduğunu ve turizm faaliyetlerinde yerli üretim kullanımı noktasında da teşvikleri yapıldığını dile getiren Tatar, ekonominin büyüyüp, gelişmesi için, bu topraklarda güzel işlerin olması için mali istikrarın önemine vurgu yaptı ve ülkedeki imkanları da gelecek için seferber etmek gerektiğini kaydetti.

Tatar, 9 Milyar TL civarındaki bu bütçe ile ekonomide istikrarın sağlanacağına olan inancını dile getirdi.


“Kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi için işbirliği şart”

Dışişleri Bakanı Özersay, kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi için yaşanacak olanlara tüm kesimlerin sahip çıkması gerektiğini vurguladı

Meclis Genel Kurulu toplantısında ele alınan 2020 Mali Yılı Bütçesiyle ilgili konuşan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, bütçede çoğu zaman öngörülerin yer aldığını ve sonunda da “tutturuldu” mu diye bakıldığını anlatarak, ancak ülkede öngörülebilirliğin zor olduğunu, nasıl sağlanacağının irdelenmesi gerektiğini söyledi.

Ülke kaynaklarından yatırımlara ne kadar ayrılacağı ve neler yapılabileceğinin kritik noktalar olduğunu dile getiren Özersay, bunları ekonomiyi daraltmadan yapmanın önemli olduğunu kaydetti.

Özersay, kamu borçlarını ödeme iradesinin ortaya konulup konulmayacağının önemine değinerek, bu konuda adım atıldığını, Kıb-Tek’le mahsuplaşma yönüne gidilmesi, DAÜ’yle ilgili atılan adımların ilerletilmesi gibi yapılması yaşamsal noktaları aktardı.

Özersay, tarım ve hayvancılık, belediye reformu, ek mesai gibi farklı alanında atılacak adımların da herkes tarafından desteklenmesi ve kendi ayakları üzerinde bir ekonomi için yaşanacak olanlara tüm kesimlerin sahip çıkması gerektiğini vurguladı.

Özersay, yerli istihdamın desteklenmesi konusunda birlik içinde adım atıp teşvik etmek ve nitelikli iş gücü için çalışılması gerektiğine işaret ederek, tüm bu gereklilikler ışığında, zor bir yıl olacağının öngörülebileceğini, dolayısıyla da birlikte hareket edilmesinin zorunlu olduğunu söyledi.

Kudret Özersay

“Ulaştırma Bakanlığı adeta cezalandırıldı”

YDP Başkanı Arıklı, Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinin 51 milyon TL azaltılmasını eleştirdi, bütçesi 79 milyon TL azaltılan Ulaştırma Bakanlığı’nın da adeta cezalandırıldığını dile getirildi

Yeni Doğuş Partisi (YDP) Milletvekili Erhan Arıklı, maliye politikalarında devletin ciddi ve adil bir vergi sistemi kurabileceğini söyledi.

Bütçede verimlilik, etkililik, gereklilik gibi kriterlere uyup uymadığının görülmesi gerektiğini dile getiren Arıklı, orta vadeli programların hazırlanması ve 5 yılık kalkınma programlar yapmak yerine Türkiye Cumhuriyeti ile protokoller imzalandığını kaydetti.

Cumhuriyet Meclisi’nde yaptığı konuşmada, bazı bakanlık bütçelerinin ciddi şekilde kısıtlandığını söyleyen Arıklı, Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinin 51 milyon TL azaltılmasını eleştirdi.

Arıklı, bütçenin en dramatik bütçesinin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bütçesi olduğuna işaret ederek, bütçesi 79 milyon TL azaltılan bakanlığın adeta cezalandırıldığını dile getirildi.

Sanayi Dairesi’nin bütçesinin de azaltıldığını dile getiren Arıklı, bütçedeki açığın realite mi yoksa bütçe açığını fazla gösterip, onu kapatarak prim toplama politikası olup olmadığını sordu.

Başbakan Ersin Tatar’ın geçen yıl bütçe görüşmelerinde Türkiye ile imzalanan ekonomik protokol hakkında yaptığı konuşmalardan da alıntılar yapan Arıklı, bu yıl Türkiye ile ara protokol imzalandıktan sonra protokolün şu anda ne aşamaya geldiğini öğrenmek istediklerini ve problemin ne olduğunu öğrenmek istediklerini söyledi.

Türkiye ile imzalanacak protokolün çok önemli olduğunu fakat bunun halen imzalanmadığını söyleyen Arıklı, hükümetin performansının çok düşük olduğunu ve Türkiye’nin icraat yapan kişiler istediğini söyledi.

İçişleri Bakanının yaptığı “ikametgah tüzüğünde” birçok sorun olduğunu kaydeden Arıklı, bunun çok ciddi sıkıntılara yol açtığını ve Türkiye’den para gelmeyeceğinin herkes tarafından bilindiğini belirtti.

13. maaşların daha önce değil de 23 Aralık’ta ödenecek olmasında teknik olarak sorun olup olmadığını soran Arıklı, geçen yıl haksız yere dörtlü koalisyon hükümetini sıkıştıranların şu an özür dilemelerini beklediğini kaydetti.

Su ve elektrik konularında adım atılmasının talep edildiğini fakat bu iki konuda adım atılmamasından dolayı da Türkiye’den gelecek para akışı konusunda ciddi sıkıntı olduğunu savunan Arıklı, Türkiye’den beklenen paranın da bu performansla gelmeyeceğini söyledi.

Türkiye’den gelen kaynağın nerelere gittiğini çözemediğini ve maliyenin gelir gider tablosunun çok karmaşık olduğunu kaydeden Arıklı, Türkiye’den gelen 600 milyon TL’nin nereye gittiğini göremediğini kaydetti.

Savunma giderlerinin yüzde 38’lik bir artışa ulaşması konusunda bir açıklama olması gerektiğini fakat bu artış miktarının ciddi olduğunu söyleyen Arıklı, bütçe içerisinde kriz yönetimine dair bir kalem görmediğini belirtti.

İstatistik Kurumu’nun açıkladığı enflasyon rakamını da eleştiren Arıklı, enflasyon değerlendirmesinin de doğru düzgün ele alınarak, komediye sebep olunmaması gerektiğini söyledi.

Erhan Arıklı

“Bu bütçe hayırlı olmayacak”

DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, bütçenin bilimsel verilerden uzak olduğunu ve 2020’de yaşanacak olumsuzlukların mesajını verdiğini ifade etti

DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, bütçe sürecinde hem eleştirileri, hem de önerileri olacağını belirtti.

Ataoğlu, bütçelerin birer tahmin olduğunu ve kendilerinin bu tahminlerin nereye dayandırıldığını bilmek istediğini söyleyerek, belirlenen rakamların geçmiş yıl verileri öngörülerek belirlenmesinin çok da doğru olmadığını kaydetti.

Kamu giderlerine yönelik bir planlama, bütçe açığı için öngörülen bir çalışma ve 2020 enflasyonuna yönelik planlamaları olup olmadığını soran Ataoğlu, “Doğmamış çocuğa don biçmeyi hiç sevmem” dedi.

Ataoğlu, ilerleyen günlerde bütçeyi daha detaylı irdeleyeceklerini dile getirerek, bütçede yer alan rakamlarla ilgili sorulacak soruları olacağını kaydetti.

Bütçenin bilimsel verilerden ve analizlerden uzak olduğunu savunarak, 2020’de yaşanacak olumsuzlukların mesajını verdiğini ifade eden Ataoğlu, turizm teşviklerinin nasıl verileceğinin, yollar ve okulların nasıl yapılacağının merak konusu olduğunu söyledi.

Ataoğlu, bu bütçenin çok da hayırlı olmayacağının görüldüğünü ifade etti.

Fikri Ataoğlu

“Protokol nerede?”
 

CTP Genel Başkanı Erhürman, Hükümetin, göreve geldikleri dönemde en büyük taahhüttü olan protokolün nerede olduğunu ve öngörülen bütçe açığının ne olacağını sordu

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının varoluş, kimlik ve kültürünün ileriye taşınmasının tek yolunun kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi olduğunu vurguladı. 
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı ile ilgili konuşan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, geçen sene şu anda Başbakan olan Ersin Tatar’ın TC ile yapılan Ekonomik Mali İşbirliği Protokolü konusunda yaptığı konuşmaya atıfta bulundu. Erhürman, geçen yılın bütçesinde gösterdiği en büyük sıkıntının bu protokolün imzalanmamış olması olduğunu anımsattı. 
Mayısın sonunda göreve gelen hükümetin, 3 yıllık bir protokolü değil, 5 aylık protokolü Temmuz sonunda imzaladığını açıkladığını, Ağustos’ta bunun değiştirildiğini açıklandığını ifade eden Erhürman, sonrasında yaşanan sıkıntılara değinerek, “bugün hala bir protokol olmadığı gibi, bir ekonomik program teklifinin de bulunmadığını” kaydetti. 
Hükümetin, “göreve geldikleri dönemde en büyük taahhüttü” olan protokolün nerede olduğunu ve öngörülen bütçe açığının ne olacağını soran Erhürman, 1 Milyar 400 milyon olarak öngörülen ve yazılı metni olmayan bütçe açının ne olacağını ve kendi ayakları üzerinde duran bir ekonominin nasıl olacağını sordu. 
Bütçe açığının, iç kaynaklarla arttırmanın ya gelirleri arttırmak veya mükellefiyetleri arttırmakla olabileceğinin söylendiğini ifade eden Erhürman, ancak bu konuda da net bir öngörü olmadığını, rakamlara yansımadığını söyledi. 
Turizmde daha ciddi bir tanıtım ve pazarlama aşamasına nasıl geçileceğini de soran Erhürman, turizmden elde edilen gelirin, çalışanların yüzde 80’inin yabancı uyruklu olması nedeniyle, dışarıya kaçtığını aktardı. 
Ülkenin en büyük öncü sektörlerden turizmde yabancı işçi sayısının önüne geçilebilmesi için, turizm kolejleri ile ilgili bir girişim bulunmadığını söyleyen Erhürman,” kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomiye giden yolu hiçbir şekilde bu bütçe içinde göremediklerini” kaydetti.  
Akaryakıt fiyatlarına Marta kadar zam yapılmayacağı söyleminin nasıl gerçekleştirileceğini de soran Erhürman, bütçedeki sözleşmeli personel istihdamı rakamları konusunda da eleştirilerde bulundu. 
Bütçe görüşmeleri sırasında, sadece yapılması gerekenleri eleştirmeyecekleri, öneri de ortaya koyacaklarını ifade eden Erhürman, hükümetin aklından geçen yeni önerileri de öğrenme talebinde bulunacaklarını kaydetti. 
Ekonomik protokol hakkında da sorular sormaya devam edeceklerini söyleyen Erhürman,  Kıbrıs Türk halkının varoluş, kimlik ve kültürünün ileriye taşınmasının tek yolunun kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi olduğunu vurguladı. 
 

Tufan Erhürman

“2020 yılı da hiç iç acıcı olmayacak”

TDP Başkanı Özyiğit, planlama yapabilmek için ilk önce nüfusun gerektiğini belirtti, ayrıca yurtdışı ziyaretlerine bakıldığı zaman ülkede ciddi savurganlık yapıldığının görüldüğünü söyledi

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, planlama yapabilmek için ilk önce nüfusun bilinmesi gerektiğine dikkat çekerek, okullar, imar planı, sağlık ocağı veya hastanelerin yapılması için nüfusun bilinmesi gerektiğini kaydetti.
Meclis Genel Kurulu’nda 2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’yla ilgili söz alan Özyiğit, bütçeye bakıldığında yatırım kalemlerinde Türkiye’den para gelmesi halinde yatırım yapılabileceğinin, yurtdışı ziyaretlerine de bakıldığı zaman ülkede ciddi savurganlık yapıldığının görüldüğünü söyledi.
Ek mesai harcamalarının her yıl artarak katlandığını ve bunun da önüne geçilmesi için kamu reformuna geçilmesi gerektiğini dile getiren Özyiğit, yeni müşavir oluşumunu engellemek için kendilerinin çalışma yaptığını fakat yeni hükümetin hala daha liyakata göre atama yapmadığını kaydetti.
Türkiye’den borçlanılan rakamlara değinen Özyiğit, faiz giderlerinin yüzde 56.52 artış gösterdiğini, bunun da iç borçlanmaları arttıracağını gösterdiğini kaydetti. 
Tüm bunların doğru bir değerlendirme ile yeniden ele alınması gerektiğine dikkat çeken Özyiğit, ülkenin ihtiyacının, kendi ayakları üzerinde duran sürdürülebilir bir mali yapının oluşturulması olduğunu vurguladı. 
“SAVURGANLIĞIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ”
Bunun için yapılması gerekenlere değinen Özyiğit, gelir ve giderlerin düzenlenmesi, savurganlığın önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
Ülkede tüm bunların yanı sıra siyasi bir istikrara ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Cemal Özyiğit, uluslararası hukukun dışında kalan ülkedeki vesayet rejiminin çözüm olsa da olmasa da kaldırılması gerektiğine işaret etti.  
Özyiğit, bir anayasa referandumu ile Anayasa’nın 10. maddesinin kaldırılması gerektiği görüşünü dile getirdi.
Kıbrıs Türk halkının Türkiye sevgisine dikkat çeken Özyiğit, Türkiye’den aynı saygı ve sevgiyi görmek istediklerini vurguladı. 
Ülkede çok ciddi bir güvenlik zafiyeti olduğunu, taciz, tecavüz ve uyuşturucu vakalarının arttığına dikkat çeken Özyiğit, emniyet güçlerinde eksiklik varsa mutlaka bunun el birliği ile giderilmesi gerektiğini söyledi. 
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na eleştirilerde bulunan Özyiğit, ülkedeki yol güvenliğinin sağlanması için daha pratik önlemler olduğunu dile getirdi. 
Özyiğit, İçişleri Bakanlığı ile Ekonomi ve Enerji Bakanı hakkında da bazı eleştirilerde bulundu. 
TC ile imzalanan protokollerin şartlarının yerine getirilmemesi konusunda da eleştiri yapan Özyiğit, imzalanan protokollerin bir kenara itilmeden, şartlarının yerine getirilmesi gerektiğini kaydetti. 
Özyiğit, bütçenin, 2020 yılının da hiç iç acıcı olmayacağını gösterdiğini söyledi. 

Cemal Özyiğit

“2020 bütçe yasa tasarısı, daha da fakirleştirecek”

CTP Milletvekili Fikri Toros: “2020 bütçe yasa tasarısı, istikrar sunmak yerine, sabit ve dar gelirlileri daha da fakirleştirecek öngörülerle karşımızda durmaktadır”

CTP Milletvekili Fikri Toros, mali disiplin elde edildiği kadar harcama yapılmasının önemine işaret ettiği Meclisteki konuşmasında, macro ekonomik hedeflerin gerçekleşmesi için neler yapılabileceğini aktardı. 
Toros, mali bütçe içerisinde yapılan mali ve cari harcamaların önemine değinerek, ekonomik büyüme, istikrar, verimlilik ve sürdürülebilirliğe ulaşmak için neler yapılacağı yönünde önerilerini sundu.
“2020 bütçe yasa tasarısı, istikrar sunmak yerine, sabit ve dar gelirlileri daha da fakirleştirecek öngörülerle karşımızda durmaktadır” diyen Toros, bütçe disiplini için doğru politikalar üretilmesi gerektiğini ifade etti.
Bütçede, kaynakların dağılımın önemine işaret eden Toros, uygun olan bir yapısal dönüşüm hamlesinin uygulanmasının önemine vurgu yaptı. 
KKTC bütçesinin yüzde 80’inin personel giderlerine ayrıldığını ifade eden Toros, dövizdeki dalgalanmaların ekonomik çarkları ve vatandaşların satın alma gücünü düşürdüğünü kaydetti. 
2020 mali yılı bütçe yasa tasarısını hazırlayan ve katkı koyan herkese teşekkür eden Toros, yasa tasarısının, sürdürülebilir bir kamu finansmanı dengesi kurabilecek adil gelir dağılımı sunabileceğine inanmadığını dile getirdi. 
Toros, 2020 mali yılı bütçe yasa tasarısının ülke genelinde bir fakirleşmeye yol açacağı ve 2020’nin, 2019’a göre daha sıkıntılı bir yıl olacağına inanç belirtti. 
 

Fikri Toros

“Ülke ekonomisinde ciddi bozulma var”

Meclis’te konuşan UBP Milletvekili Sunat Atun, ülke ekonomisinde özellikle son 2 yıldır ciddi bozulma olduğuna işaret ederek, önemli olanın mali sürdürülebilirliğin sağlanması olduğunu kaydetti. 
Geçmişte alınan tedbirlere dikkat çeken Atun, denk bütçenin 2018 yılından sonra bozulduğunu vurguladı. 
Sadece bütçe açıkları yönünden değil, altyapı yatırımlarının, ekonomik yatırımlar ve özelleştirme projelerinin durduğunu ifade eden Atun, geçtiğimiz 2 yılda ülke ekonomisinde yaşanan sıkıntılara değindi.  
Ekonomik daralmanın sebepleri hakkında bilgiler veren Atun, ekonomik daralmadan bir an önce çıkılması gerektiğini kaydetti. 
2020’de bu ekonomik depresyon sürecinden çıkılması için, ekonomik aktivitenin arttırılması, özelleştirilmelerin başlanması, TC ile mali ve işbirliği protokolünün imzalanarak, kaynak artışına gidilmesinin şart olduğuna işaret etti. 

Sunat Atun
 

“Geçici 10. madde durdukça işimiz zor”

TDP Milletvekili Angolemli, nüfus bilinmediği için, sağlık ve okullar konusunda da planlamaların yapılamadığını vurguladı

Meclis’te konuşan TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, ülke nüfusunun bilinmediğini, buna bağlı olarak kişi başına düşen milli gelirin de bilinmediğini belirterek, bu şartlarda bütçe yapıp, tutturmanın da çok zor olduğuna işaret etti. 
Normal ülkelerde bunun böyle olmadığını ifade eden Angolemli, ülkedeki trafik sorununa değindi, ancak artan araba sayısına karşın, ülkede trafik gelirlerinin artmadığına dikkat çekti. 
Ülkedeki güvenlik zafiyetine de dikkat çeken Angolemli, “polisin artık görev yapamaz hale geldiğini, artan nüfus sayısına oranla, yeterli polis olmadığını, polis için de artık bu meclisin de bir şey yapamadığını” kaydetti. 
Polisin topluma huzur vermesi gerektiğini, ancak polis kendisi huzursuz olursa, topluma huzur veremeyeceğini aktaran Angolemli, bir an önce polis için gerekli düzenlemelerin yapılması ve haklarına ulaşmaları gerektiğini vurguladı. 
“VERGİ KAÇIRANLARIN SAYISININ OLDUKÇA FAZLA”
“Ülkede vergi kaçıranların sayısının oldukça fazla olduğunu” ifade eden Angolemli, özel sektörde sendikalaşma olsa, bir işverenin ilgili birimlere yanlış bilgi vermesinin mümkün olamayacağını söyledi. 
Nüfus bilinmediği için, sağlık ve okullar konusunda da planlamaların yapılamadığını vurgulayan Angolemli, “Geçici 10. madde durdukça işimiz zor” dedi.  
 

Hüseyin Angolemli

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.