Uzaktan bakıldığında KKTC nin nasıl görüldüğünü çok merak ediyorum.
Cebinde beş parası olmamasına rağmen girişlerde “niye geldiniz” sorusu sorulmayan,
feribot biletinin temin edilmesiyle birlikte rahatlıkla “hoop” diye ulaşılan bir ada olarak mı görülüyor?
Bu adacıkta, KKTC de yaşayan yerel vatandaşların soyulmayı hoş görü ile karşıladığı,
hiç tanımadıkları yabancı birilerinin evlerine arzu ettiği zamanlarda girilip çıkılmasına aldırılmadığı,
evde bulduğu yükte hafif pahada ağır malın alınıp götürülmesine hoş görü ile bakıldığı,
sokaklarındabunları engelleyecek polisin olmadığı,
“imdat” çağrılarına kadro yetersizliği gerekçe gösterilerek anında bakılmadığı, mahkemelerinin suç ve suçluya müsamahakar davrandığı bir garip durumların yaşandığı ülke olarak mı görülüyor?
Cebine uyuşturucuyu atan, soluğu bu ülkede alıyor. Balayına gelenlerin, tatil için Kıbrıs ı seçenlerin bile cebinden uyuşturucu çıkıyor!
Yakalandı, yakalandı, ya yakalanmazsa?
Adam bir gün önce ülkeye geldi, elinde sopa araba camlarını kırarak soyguna girişti!
Bu cesareti nereden alıyor, hiç düşünüldü mü?
Güpegündüz sokaktaki kadının çantası alınmaya çalışılıyor üstelik kadın darpda ediliyor.
Bu insanlar KKTC yi ne sanıyor?
Hele Türkiyeve adada yaşanılan döviz krizinin yarattığı yokluklar insanları daha cüretkar bir şekilde suç a yönlendiriyor.
Aramızdaki potansiyel suçlu konumuna gelebilecekleri anladık, öyle ya da böyle baş edebiliriz de, ya ithal malı olanlara ne demeli?
Sadece Türkiye den kötü niyetle gelenleri kast etmiyorum. Afrika nın her köşesinden, uzak doğusundan, Türki Cumhuriyetlerinden adaya adeta akın, akın insan geliyor.
Doğal olarak bunların arasından ot da çıkıyor, b..k ta çıkabiliyor.
Önemli olan nohut tarlasının içinden lapsanaları, argastileri temizleye bilmek.
Bunların adaya girişinde bazı düzenlemelere gitmek, şartlar belirlemek artan suç oranlarına bakıldığında farz olmuştur.
Zaman kaybetmeden gereken düzenlemeler hemen yapılmalı, KKTC suç cenneti olmaktan çıkarılmalıdır.
Bunu yapabilmedeki en büyük etken niyettir, istektir. Gerisi lafazanlıktan öte bir şey değildir
