Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, Lefkoşa Türk Belediyesi, Polis Genel Müdürlüğü ve SOS Çocuk Köyü Derneği “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi” amacıyla iş birliği protokolü imzaladı.
Protokol ile “Kadınlara Yönelik ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin ilgili maddeleri kapsamında protokole taraf kurum ve örgütler arasında koordinasyon kurmak, veri toplamak, araştırma faaliyetlerinde bulunmak , risk değerlendirmesi ve risk yönetimine dair gerekli tedbirleri almak ve paydaş kurumların kendi içlerinde bünyelerinde çalışan personele gerekli hizmet içi eğitimleri organize etmelerini sağlamak” hedefleniyor.
Protokole imza koyan taraflar bünyelerinde toplanan tüm aile ve ev içi şiddet verilerini en geç 24 saat içerisinde “online sistem”de paylaşmayı ve paylaşılan verileri gizli tutmayı da taahhüt ediyor.
Cumhuriyet Meclisi’nde saat 11.30’da gerçekleştirilen törenle imzalanan protokole; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu, Sağlık Bakanı Ali Pilli, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu, SOS Çocuk Köyü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Akter ve imza koydu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu konuşmasında, bir yıl önce de kadına yönelik şiddeti ve ev içi şiddeti önlemek amacıyla ilgili bakanlıklarla bir yıllık bir protokol imzaladıklarını kaydetti ve imzalayacaklarının da o protokolün devamı niteliğinde olduğunu söyledi.
Sucuoğlu, hedeflerinin kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti önlemek için birlikte çalışmak, birbirleriyle irtibat halinde ve vaka bilgilerini online olarak paylaşarak gerekli önleyici adımları atmak olduğunu kaydetti.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu da geçen yıl imzaladıkları protokolün sürdürülebilirliğini sağlamaya çalıştıklarını belirtti.
Çavuşoğlu, okullarda da ilgili öğretmenlerin çocuklara haklarını aktararak onları bilinçlendirmeye çalıştığını söyledi ve okullarda elde ettikleri bilgilerin çocukların geleceğine ışık tutacağını kaydetti.
Bakanı Ali Pilli de konuşmasında, her türlü şiddete karşı olduklarını söyledi. Şiddet kelimesinin kitaplardan dahi çıkarılmasını istediklerini ifade eden Pilli, her konuda birlik ve beraberlik içerisinde çalışılarak başarılı olunabileceğini kaydetti.
Şiddeti önleme konusunda da ilgili tüm paydaşların fikir ve işbirliği içinde olduğunu vurgulayan Pilli, imzaladıkları protokol ile başarıya ulaşacaklarına inandığını da belirtti.
Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı da kadına yönelik şiddetle mücadelede bugün kadar bazı mihenk taşları buluğunu söyledi ve LTB’nin Kadın Sığınma Evi’nin faaliyete geçmesi, Polisin içerisinde ayrı bir şube oluşturulması, toplumsal cinsiyet eşitliği dairesinin hayat bulması ve geçtiğimiz yıl imzalanan işbirliği protokolünü sıraladı.
Bunun ilgili tüm kurumların daha sistematik ve kurumsal şekilde kadına şiddeti ele aldığını ve önleme ile giderme mekanizmalarının hayata geçiyor olduğunu gösterdiğini kaydeden Harmancı, katkılarının artarak süreceğini söyledi.
Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu da kısıtlı personel imkânlarına rağmen, merkezde bir şube ve ilçe müdürlüklerine de irtibat görevlisi olarak 18 kişiyi kadına şiddet birimlerinde görevlendirdiklerini kaydetti.
İstatistiklere baktıklarında bir yıllık süre içerisinde 1047 kadının şiddet birimine müracaat ettiğini gördüklerini söyleyen Manavoğlu, sıfır toleransla, hiçbir mesele geri çekilmeden 1047 kişiyle ilgili işlem başlattıklarını anlattı.
Geçmiş yıllarda bu rakamın ortalama 250 civarında olduğunu kaydeden Manavoğlu, bu birime ihtiyaç olduğunu, 250’nin yanıltıcı bir rakam olduğunu ve çalışmanın ilerleyeceğini de kaydetti.
SOS Çocuk Köyü Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Akter de 1047 bireye ulaşılmış olmasının, bugüne kadar ülkede olmayan istatistik bir veri olduğunu söyledi.
Derneklerinin profesyonel uzman olduğu konularda bu organizasyona katkı sağlamasının hedeflendiğini dile getiren Akter, deneyimlerinin bir protokolün sürekliğinin hedeflenmesinin önemli olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Aynı protokolün tekrar imzalanmasının bu sürekliği ortaya koyduğunu dile getiren Akter, ileriki dönemlerde belki de bu görevin daha profesyonel bir mekanizmaya devredileceğini, o zamana kadar protokolün devam etmesi gerektiğini belirtti
