Yakın geçmişte BM 77. Genel Kurulu nedeniyle New York’ta bulunanTürkiye Cumhuriyeti  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Genel Kurul’da yapmış olduğu konuşmada  “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Tanınması” yönünde bir çağrıda bulunmuştur. Rum-Yunan ikilisinin büyük tepkisine yol açan bu çağrının yakın gelecekte bağımsız ve egemen devletimizin tanınmasına giden yolu açacağına inanmaktayız.
Konu ile ilgili olarak 3 Ekim 2022’de BRT’de Aziz Karaaziz ile gerçekleşen söyleşisinde tanınmanın zaman alan bir süreç olduğunu belirten Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı sayın Tahsin Ertuğruloğlu:  önemli olanın, tanınma siyasetinin bu kadar ön plana  çıkarılması olduğunu, sonucunun da alınacağını kaydederek “Bu, cevapsız kalacak bir çağrı değildir” dedi.
Kıbrıs konusunda model tartışmaya gerek olmadığını ifade eden KKTC Dışişleri Bakanı sayın Tahsin Ertuğruloğlu: “KKTC devleti hepimizin devletidir, devletin tanınması hepimiz için  gereklidir, Türk ulusu için gereklidir. Kıbrıs Türk’ünün bu adadaki güvenliği için, refahı için gereklidir” dedi.
KKTC Dışişlerinden yapılan açıklamaya göre Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, BM Genel Kurulu’nda  “KKTC’nin Resmen Tanınması” çağrısının sürpriz olmadığını ve bunun 2017’de CransMontana zirvesinden beri savunulan politikanın çok açık bir ifadesi olduğunu belirten sayın Tahsin Ertuğruloğlu “Açık tanınma talep etmeden tanınmayı gündeme getiren bir politika ile 2017’den beri bir siyaset güdülüyordu. Şimdi adı kondu” dedi.
KKTC Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Dışişleri Bakanı sayın Tahsin Ertuğruloğlu, BRT Manşet Programında gündemi değerlendirdi..
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın  BM Genel Kurulu’nda KKTC’nin tanınması ve Kıbrıs Türk Halkı üzerindeki insanlık dışı ambargoların kaldırılmasını resmen  talep eden bir konuşma yaptığını anımsatan sayın Ertuğruloğlu “Bu ciddiye alınması gereken  bir çağrı.  Bizler için fevkalade önemli, o gün tarih yazıldı.  Daha önce de belirtmiştim ; buna inanan Kıbrıs Türk Halkı için  bayram niteliğinde bir olay yaşandı o gün.  Gurur duyduk. Bu çağrıya sevinenlerimiz olduğu gibi maalesef küçük bir zümre dahi olsa buna üzülen insanlarımızın da olduğu bir gerçek. Bir insanın, kendi devletinin tanınmasını talep etmenin yanlış olduğunu düşünebileceğini ben şahsen düşünemiyorum.” Dedi.
Bu güne kadar, KKTC’nin tanınmasını talep eden bir politika ile uluslararası arenada yer alınmadığını ifade eden   Ertuğruloğlu “Biz toplumlararası görüşmeler” denen müzakere süreçleri devam ederken hiçbir zaman KKTC’nin  tanınmasını gündeme  almadık, KKTC’nin hakkını müzakereler içerisinde ve  sonucunda elde etmeyi öngörerek, tanınma talep etmeden müzakerelere  katıldık. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs konusunda KKTC’nin tanınmasını talep eden bir politikaya geldi. Bu bir ilktir. Olayın önemi buradadır” diye konuştu.
2017’den beri adı konmadan tanınma siyasetinin yürütüldüğünü, şimdi adının konduğunu belirten sayın Tahsin Ertuğruloğlu:
“Niye bu döneme gelindi diye de sorulabilir, bu sürpriz bir çıkış da değildir. 2017 Crans Montana müzakerelerinin çöküşünden sonra Türk tarafının politikası egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü zeminine oturtulmuştu; eski müzakere süreçlerinin ortadan kalktığını, ayni şeyleri tekrarlayarak farklı neticeler beklememiz gerektiği zemininde bir politikaya geldik.  Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü talebinde bulunan  dış politika zeminine oturtuldu..
..Ne demektir egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü; zaten bu tanınma demektir. Bir devletin egemen eşitliğinin kabulü ve eşit uluslararası statüsünün tescili  tanınma değil de nedir? Açık tanınma talep etmeden tanınmayı gündeme getiren bir politika ile 2017’den beri bir siyaset güdülüyordu. Şimdi adı kondu .”
Egemen eşitlik varsa siyasi eşitliğin anlamı olduğunu vurgulayan KKTC Dışişleri Bakanı sayın Tahsin Ertuğruloğlu,  “Yeni bir döneme girilmiştir, yeni bir  sayfa açılmıştır. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Eski dönemlerin  literatürünün de ortadan kalkması gerekir, yeni döneme göre yeni literatür kullanımının gündeme gelmesi gerekir. ‘Oturduğumuz yerde bekleyelim, bu sürece sarılmayalım, gereğini yapmayalım, Türkiye nasıl olsa bizi bir yerlere tanıtır’ türünden yaklaşım içerisine asla girilmeyecektir. Bunu çok net söylüyorum; çok çalışmamız gerekir, çok ciddi çalışmamız , bu sürece sonuna kadar sarılmamız gerekir” dedi.
Kıbrıs konusunda model tartışmaya hiç gerek olmadığını, birinci görevin, Kıbrıs Türkünün egemen eşitliğinin, eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi olduğunu vurgulayan KKTC Dışişleri Bakanı sayın Ertuğruloğlu: “KKTC devleti hepimizin devletidir, devletin tanınması hepimiz için gereklidir. Türk ulusu için gereklidir. Kıbrıs Türkünün bu adadaki güvenliği için, refahı için gereklidir. KKTC’nin  tanınması hiçbir şekilde birine tehdit teşkil eden bir olay olmayacaktır.  Ama biz, yıllardır bize yapılan haksızlıklara, inkar edilen  kimliğimize, inkar edilen egemenliğimize, haklarımıza sahip çıkacağız. Var olanın tanınmasını talep edeceğiz..
..Bunun dışında hedefimiz olmaması lazım. Kıbrıs konusunda model tartışmaya gerek yoktur. Birinci görev, Kıbrıs Türkünün egemen eşitliğinin, eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesidir.KKTC’nin tanınmasını öngörmeyen kişilerin KKTC’nin makamlarında işi olamaz, ne işi olabilir ki!.. Bu devletin tanınmasını öngörmüyorsanız, bu devletin makamlarına niye geleceksiniz.”
Herkesin kendine çeki düzen vererek  görevini iyi yapması gerektiğini ifade eden Ertuğruloğlu “Bu kimsenin kişisel meselesi değil. Bu bir halk meselesidir, ulus meselesidir” dedi..
..Tanınmanın zaman alan bir süreç olduğunu belirten sayın Tahsin Ertuğruloğlu, önemli olanın, tanınma siyasetinin bu kadar ön plana çıkarılması olduğunu, sonucunun da alınacağını kaydetti..
..Ertuğruloğlu “Bu, cevapsız kalacak bir çağrı değildir” dedi. Ertuğruloğlu, “Türkiye ile KKTC arasında tanınma diye bir sıkıntı yoktur, bunu gündeme getirmek  de  ayıptır. Kıbrıs Türkü uluslararası etkinliklerden uzak tutuluyorsa  bunun suçlusunun Rum olduğunu kimse unutmasın” diye konuştu..
Yeni bir döneme girildiğini ve yeni dönemin gereklerinin de BM Barış Gücü (UNFICYP) konusu  olduğunu belirten sayın Ertuğruloğlu, New York temaslarında, BM Barış Gücü’nün KKTC’deki faaliyetleriyle ilgili anlaşma yapmasını BM’ye sunduğunu anımsattı..
..KKTC topraklarının, BM Barış Gücü’nün Rum tarafının onayı ile görev yapacağı topraklar olmadığını, KKTC’de görev yapacaklarsa bunun iznini verecek tek makamın KKTC olduğunu BM’ye ifade ettiklerini anlatan Ertuğruloğlu, antlaşma konusunda bir aya kadar BM’den yanıt beklediklerini söyledi..Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu “Yanıt olumsuz gelirse, alınması gereken kararı almaktan da asla çekinecek değiliz” dedi.
Egemen eşit, eşit uluslararası statü ve KKTC’nin resmen tanınması politikasında , BM’ye eskiden olduğu gibi misafir olarak bakma  lükslerinin olmadığını, bunu BM’ye de söylediklerini belirten sayın Tahsin Ertuğruloğlu:
“Bizim topraklarımızda görev yapacaksa bizim onayımızın olması lazım. Biz, KKTC’de Anavatanımızın güvencesiyle kendi hak ve çıkarlarımızı korumasını çok iyi biliriz. BM Barış Gücü’nün de bizim statümüze saygı göstermesini ve bu saygı gereği bizimle bir anlaşma imzalamasını talep ediyoruz. 1974 ve sonrasında Türk askerinin  sağladığı güvenceyle burada yaşıyoruz. BM Barış Gücü diyerek abartmayalım; ama bunlar giderse yandık demeyelim,giderse gider” diye konuştu.
12 Eylül 2022 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; Güney Kıbrıs Rum Yönetimi konu ile ilgili olarak BM’den güvence almıştır. Rum basınından yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre; “BM’den Güvenceler Aldı” başlıklı haberde BM’nin Rum kesimine, UNFICYP’le ilgili BM kararlarını ihlal edecek faaliyetlerde bulunulmasının söz konusu olmadığı konusunda  güvenceler verdiğini ileri sürdü.
Konu ile ilgili olarak; Birleşmiş Milletlerle Anlaşmaları yalnızca tanınmış devletlerin imzaladığını, ara bölgenin de  “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” izniyle kullanıldığını ileri süren Pelekanos, Rum Yönetiminin, Türk tarafının kabul edilemez taleplerini sürdürmeye teşvik edecek  herhangi bir şeyi kabul etmesinin söz konusu olmadığını iddialarına ekledi.
Gelinen noktada GKRY’nin, BM’den güvence aldığı çok açık ve nettir. Şimdilerde uluslararası örgütün Kıbrıs ve New York’taki temsilcilerinin, Türk tarafının KKTC ile ayrı bir anlaşma yapılmasına dair talebini memnun edecek, fakat ayni zamanda BM kararları aleyhinde olmayacakbir formül arayışındadırlar!..
Sonuç olarak; bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır ve var olmaya devam edecektir. Kıbrıs Türk halkına düşen görev birlik ve beraberlik içinde hareket ederek anavatanımız Türkiye’nin desteğinde  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tanınmasını   sağlamak olmalıdır..
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için yapılan çağrı, cevapsız kalacak bir çağrı değildir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..