Değerli okurlar,

Başlık çok sıradan görünebilir ama, yazının sonunda söyleyeceğimizi başında söyleyelim, inanın el yıkamak pek çok sağlık sorununun önlenmesinde düşünebildiğinizden çok ama çok daha önemlidir.

İnsan yaşamında incelik gerektiren tüm maharetlerin uygulayıcısı ellerimizdir. Yemeğimizi yapmaktan, sanatsal çıktılara, fiziki öz savunmadan giyinmeye, yerin altına insek, uzaya çıksak, kısaca eyleme dönüşecek her uygulamada ellerimiz vazgeçilmezdirler. Bu nedenle kirli, temiz pek çok yüzeyle farkında olarak ya da olmayarak ellerimizle temas ederiz. İşte el yıkamanın kritik önemi tam da bu noktadan itibaren başlamaktadır: Temas.

Bilindiği gibi infeksiyon yapan mikropların en önemli özelliklerinden bir tanesi insandan insana ve/veya yüzeylerden insanlara kolayca bulaşabilmeleridir. Eğer eller yıkanmadan burun, ağız ve gözlere dokunulursa bulaş oluşabilir. Yine eller yıkanmadan yemek hazırlanır ve yenirse mikroplarla temaslı ellerle hazırlanmış yemekler, ya da genel anlamda gıdalar hastalık yaratabilirler. Diğer taraftan bu mikroplarla bulaşmış halde burnunuzu temizler, ağızınıza dokunur veya elinize hapşurur ellerinizi yıkamazsanız bu mikropları dokunduğunuz yüzeyler aracılığıyla dolaylı olarak, ya da insanlarla temas yoluyla doğrudan siz bulaştırabilirsiniz.

Dünya El Yıkama Günü, Dünya El Yıkama Ortaklığı tarafından, insanları özellikle kritik zamanlarda ellerini sabunla yıkamaya teşvik etmek için yaratıcı yollar tasarlamak ve uygulamak için bir fırsat olarak düşünüldü ve kuruldu. İlk Dünya El Yıkama Günü 2008 yılında düzenlendi ve dünya çapında 120 milyondan fazla çocuk 70'den fazla ülkede ellerini sabunla yıkadı. O zamandan beri toplum, ulusal liderler ve toplumda etkili bireyler bu anlayışı temiz ellerin değeri hakkında farkındalık yaratmak için kullandı. Günümüzde Dünya El Yıkama Günü büyümeye devam ediyor, okullar, hükümetler, uluslararası kuruluşlar, özel şirketler, sivil toplum kuruluşları ve daha fazlası tarafından benimsenerek her yıl giderek artan bir değerle daha fazla kitlelere ulaşılması ve uygulanması hayata geçiriliyor.

Değerli okurlar, Dünya nüfusunun sadece %60'ının temel bir el yıkama olanağına erişimi var. Şu anda, 10 milyondan fazla insanın el yıkama olanaklarından yoksun olduğu 17 ülke var. Bu anlamda sabun ve suyun mevcudiyeti ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Etiyopya'da hanelerin yalnızca %0,1'inde (binde biri) su ve sabun ile el yıkama olanağına sahip. Dünya üzerinde bulaş yoluyla en fazla hastalığın görüldüğü ülkelerin başında da Etiyopya ve benzer ülkeler gelmekte.

Hepimizin bildiği gibi tüm dünyayı saran COVID-19 pandemisinde de el hijyeni en çok dillendirilen ve önemsenen uygulamalardan biri olmuştur. Bu anlamda Dünya El Yıkama Günü’nün yaratması amaçlanan değer de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Solunum yoluyla ortaya çıkan hastalıkların %25’inin sadece el yıkamakla önlenebileceğini biliyor musunuz? Lancet İnfeksiyon Hastalıkları dergisinde yayınlanan bir makaleye göre ishallerin neredeyse yarısının sadece el yıkamak ile önlenebileceği bildirilmekte. Hatta bağışıklık sistemi bozuk olan insanlarda bu oranın %58’ler düzeyine kadar çıkabileceği öngörülmektedir. Bu sadece hastalıkların önlenmesi anlamında alınmamalı, aynı zamanda bu hastalıkların yol açtığı ölümlerin de önlenebilmesi olarak da yorumlanmalıdır. Böyle bakıldığında çoğunlukla hiç dikkat etmeden yaptığımız basit bir işlemin aslında hiç de önemsenmiyecek bir eylem olmadığının hatta tam tersine oldukça önemsenmesi gereken bir uygulama olduğunun daha çok farkına varacağız.

Önemli sorulardan bir tanesi daha önce yukarıda söz ettiğim kritik zamanlardan sonra el yıkanmasında kast edilen kritik zamanların ne olduğudur? Dünya Hastalıkları Önleme Merkezi’nin (CDC) önerileri özellikle aşağıdaki kritik zamanlardan sonra ellerin su ve sabun ile en az 20 saniye süreyle yıkanmasıdır:

Yemek yapmaya başlamadan, yaparken ve yaptıktan sonra

Yemek yemeden önce

Kusma ve diyare gibi hastalıkları olanlara tedavi vermeden ve verdikten sonra

Bir yaraya müdahale etmeden ve ettikten sonra

Tuvaleti kullandıktan sonra

Bir bebeğin alt bezini değiştirdikten ya da tuvaleti kullanan bir bebeğe temizlik yaptıktan sonra,

Bir hayvana, hayvanın atığına veya gıdasına dokunduktan sonra

Çöplere dokunduktan sonra

Elleriniz gözle görülecek şekilde kirli ve/veya yağlı ise.

Son olarak da su ve sabunla el yıkamak ile el dezenfektanlarını kullanmanın aynı olup olmadığı sorusu çok sorulmaktadır. Yine CDC verilerine göre ikisi arasında temel farklar şunlardır:

Su ve sabun, endüstri üretimi el dezenfektanlarından daha ucuz ve daha pratiktir.

Su ve sabun ellerimizdeki mikropları ve kiri temizlerken aynı zamanda pestisitleri, bazı zararlı kimyasalları ve kurşun gibi ağır metalleri de azaltır ve/veya temizler oysa dezenfektanlar bunu başaramazlar

Dezenfektanlar özellikle sağlık çalışma alanlarında (hastanelerde, bakım evlerinde...v.b.) hasta muayeneleri veya müdahaleleri sonrasında daha çok tavsiye edilmektedir.

Günlük yaşamda eller su ve sabun ile yıkanıncaya kadar başka bir seçenek olmaması durumunda dezenfektanların kullanılabileceği ama ilk fırsatta su ve sabunla temizlemenin yapılması önerilmektedir.

Değerli okurlar, özetlemek gerekirse günlük koşuşturma içerisinde üzerinde çok fazla durmasak da aslında hijyen adına ciddi düzeyde fark etmemiz ve aynı zamanda farkındalık yaratmamız anlamında çok önemli bir uygulama olan el yıkama 2008 yılından beridir 15 Ekim’de Dünya El Yıkama Günü olarak kutlanmakta ve tüm dünyaya yayılması için kampanyalar düzenlenmektedir. Sizler de Dünya El Yıkama Günü’nü sosyal ortamlarınızda paylaşarak daha sağlıklı bir dünyaya katkı koyabilirsiniz.

Temiz eller, sağlıklı günler dilerim.