Bu imza töreni aslında bir de ilki taşımaktadır; ilk defa iki imzalı yazar bir arada. Kitabı yazan ve hakkında yazılan böylesi önemli gecede hem Ali Nesim anıldı hem de çok değerli yazarlar araştırmacılar ödüllerine kavuştu.
Kitapla ilgili önsözde şunları yazmıştım: “M.Kansu, hocayla tanışıklığımız çok uzun yıllar dayanır ama esas dostluğumuzun çok ileri seviyeye ulaşması 2000 yılında dayanır. Bir gün Kansu hoca bana yıllardır Halkın Sesi gazetesinde yapmış olduğu Kültür-Sanat sayfasını birlikte yapmamızı önerdi, ben de kabul ettim. Kaç kişi bu şekilde paylaşmayı bilir çok az insan. Bırakın paylaşmayı, yıllar sonra sayfanın tümünü bana bırakıp usta-çırak ilişkisinin örneğini, hocalığının ve insani tarafının ne kadar ulvi olduğunu bizlere göstermiş oldu.
Kansu hoca her zaman gençlerin yanında olmuştur, onları yazın sanatına kazandırmak için büyük uğraşlar vermiştir. Başkaları gibi onlara tepeden bakıp, küçümsememiştir. Özellikle “Barışın” unutulduğu yıllarda iki toplumlu gençlerin buluşmasına, çözümsüzlüklerin ortadan kalkmasına büyük katkıları ve çabaları olmuştur. Bu bağlamda Kansu hocanın “Barışı kurmada ”farklı bir değeri ve yeri vardır.
Yazın dünyamızda ise çok farklı bir çizgisi vardır. İlk yıllarda çok üretken olmuş sonra derin bir iç hesaplaşma, felsefi olgunlaşma döneminden sonra en çok ürün veren bir aydınımız konumuna gelmiştir.Üretmedenduramayan, devamlı yazınsal alanda kendini yenileyen, değişim arayan bir insanımız. Onun eserlerinde hep ülkesi Kıbrıs, yaşadığı çevre ve kendisi var. Hoca, hep kendiyle yüzleşen, kendini arayan, ararken de toplumun iç dünyasına inen, gözlemleyen, bir psikiyatrist gibi, toplumu yaşam koltuğuna yatırıp, sorgulayan bir kişiliğe sahiptir.
Eserlerinde hep özlü sözlere, şiirlere atıfta bulunan, onlardan alıntı yapan, bir kuyumcu gibi seçeceği sözcüklere, tümceleri ince dokuyup, cımbızla alan bir sözcük ustası.
M. Kansu, Kıbrıs Türk şairleri içerisinde arayışları en yoğun olan sanatçıdır. Daha yoğun bir edebi üst dil yaratma çabası yanı sıra, biçim arayışları da çeşitli olan şairdir. Ayrıca, sürekli üreterek kurduğu şiir dünyası, Kıbrıs Türk şairleri arasında ona farklı bir konum sokar. Büyük bir dil işçiliği derin bir felsefik bakış Kansu hocanın şiirinin en çarpıcı yanıdır.
Ana tema olarak; ilk dönem şiirlerinde işlediği Akdenizlilik, giderek daha mikro bir alana, Doğu Akdenizliliğe kayar. Ayrıca, daha yakın dönemde yazdıklarında yine adanın tarihsel dokusundan, mitolojisinden esinlenen temler ,biçimsel ve tematik anlamda şiirsel olanla öyküsel olanı aynı düzlemde buluşturma girişimleri onun eserlerine hep farklı kılmıştır.
Kısacası şairin dediği gibi : “Ben toplumsal bir şairim. Toplumsal olaylar beni etkilemiştir.”
Kansu hoca hep yazının içinde olmuştur, eser üretmediği zamanlarda; gazetelerde, dergilerde, çevrileri, yazıları hep görülmüştür. İşte bugün bu elinizdeki çok değerli çalışma Eralp Adanır dostumuzun bıkıp usanmadan, tarayıp, bulduğu, hocanın bu gizli köşelerde kalmış olan yazılarıdır. Eralp Adanır büyük sabırla hazırladığı bu nehir dizi kitapları ileride Kıbrıs Türk Yazının büyük bir külliyatı olacağı şüphesidir.
Her iki değerli yazara emekleri ve üretimleri için sonsuz teşekkürü bir borç bilirim.”
018 ALİ NESİM EDEBİYAT ÖDÜLLERİ KIBRIS TÜRK YAZARLAR BİRLİĞİ M.Kansu'nun Ödül Konuşması 10 Mayıs, 2018
Çok Değerli yazarlar,şairler, Türkçe'yi sevenler ve yaşatanlar, Değerli konuklar:Merhaba-Hoşgeldiniz.
İlk kitabımı 1959 yılında,Fikret Demirağ'la birlikte Ankara'da yayınladım. O zamanlardan bu günlere yazmayı sürdürmeye çalışıyorum.
Şiirin,öykünün,anlatının lâbirentlerinde,dar sokaklarında,gürültülü ve kirletilmiş kent ve kasabalarında...
Çoğu zaman soruyorlar: Nerelerden ilham alıyorsunuz? 'ilham'la aram iyi değil. Şu var: Bireyin yaşanmışlıkları,çocukluğunda ve hayatı boyunca görüp geçirdiği acılar,travmalar,terkedilmişlikler,azaplar,marazlar derinliğime sızıp(sızmış) tozlanıyor. İşte orası bilinçaltı'dır.Yazar ve şairin üretme ve varolma nedenlerinin kaynağı işte burascBİLİNÇALTI. Aynen,Nobel Ödüllü Gabriel Garcia Marquez'in dediği g\b\:"Anlatmak için yaşamak."
Şairlerin,yazarların,sanatçıların olduğu gibi benim de 'yazınsal meselelerim' var: Özgürlüğümüz için yeterince devingen miyiz? Çağdaş,yaratıcı ve üretici olabilmek için neden oyalanıyoruz? Sanatsal,kültürel ve bilimsel alanlarda daha etkin ve yaratıcı toplum bireyleri yetiştirmede yeterince örgütlü müyüz? Çalışıyor muyuz? Ne kadar 'ADALI' ve ne kadar 'AKDENİZLİ'yiz? Denizin hayatında ve hayatımızda ne kadar 'biz' ve 'deniz' var?Çok değerli yazarımız H.A.Mapolar, 1930-35'lerde:"Şiir yazıyoruz ama şiirimizde deniz yok." demişti.
İstediğiniz zaman, buluşur konuşuruz bu meseleleri.Düşünceleriniz, Yaşam deneyimleriniz çok önemlidir bizim için.
Ama şimdi teşekkür zamanı.
Özverili,kucaklayıcı,paylaşımcı,üretken başkanları,yönetim kurulu üyeleri ve katkı koyanlarıyla Kıbrıs Türk Yazarlar Birliği, önemli bir yazısal birlik.Araştıran,gözlemleyen,üreten ve duyarlı birliktelikleri ile aydın ve çağdaş bir hareket.
Özellikle birlik başkanı Doç.Dr. Şevker Öznur ve değerli arkadaşlarını içtenlikle kutlarım. Mesleksel yaşamı süresince çalışkanlığı ve üretimleriyle Eralp Adanır'ı da kutlarım.Tıpkı Hakan Çakmak gibi Eralp da çok titiz ve farklı çalışmalarıyla görkemli bir 'bellek' oluşturmasındaki varlığı övünçle önemsenmeli.Bu başarılar,salt kişiselliğe dönük değil: B.R.T. kurumu,toplumsal kültür sanat birimleri,üniversiteler,yazınsal araştırmalar gerçekleştiren eğitimci ve öğrenciler için Eralp Adanır'ın titizlikle oluşturduğu. Önemi yadsınamaz belgeler, çok önemli birer kaynak,toplum,eğitim-öğretim,üniversiteler ve tüm ilgililer için çok gerekli ve yararlı birikim ve belgeler.
Kıbrıs Türk Yazarlar Birliği Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin şahsıma Gösterdikleri ilgi,değerbilirlik ve öneme ayrıca, çalışmalarımla ilgili Eralp Adanır'ın hazırlayıp yayınladığı kitap ve ince duyguları için sonsuz teşekkürlerimi sunar, başarılarının sürmesini dilerim.
M.KANSU.
9,Mayıs 2018
Lefkoşa/Ortaköy.
