25.04.2025 tarihli yerel yazılı basınımızda yer alan açıklamasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar “Rumlar Annan Planına ‘Hayır’ dediği için adeta ödüllendirildi” dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs sorununun bunca yıldır çözülememesinin temelinde; “Rum kesiminin Kıbrıslı Türkleri yok sayan, sözde küçük bir azınlık olarak gören tutum ve davranışları ile Kıbrıs Türk halkının iradesini ve ‘Egemen Eşitlik’ hakkını sürekli ve ısrarlı biçimde reddetmesinin yattığını” kaydetti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, başta BM olmak üzere AB’nin bütün ilgili kurumlarını ve güneydeki muhataplarını, Kıbrıs Türk halkına uygulanan zalim ve haksız izolasyonların ve engellemelerin kaldırılmasına çağırdı..

.. Annan Planı Referandumunun 21. Yüzyıl dönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar “Kıbrıs’ta, neredeyse yüz yıla yaklaşan sorunun çözümü için BM tarafından ortaya konulan Annan Planı’nın referanduma sunulmasının üzerinden 21 yıl geçtiğine işaret ederek, 24 Nisan 2004’te , Kıbrıslı Türklerin , kalıcı bir çözüm umuduyla bu plana büyük çoğunlukla ‘Evet’ derken Rum tarafının %75’i aşan bir oyla reddettiğini kaydetti..

..Planın en büyük destekçisi Avrupa Birliği’nin o tarihten sonra verilen bütün sözlere ve öncesinde yapılan bütün açıklamalara rağmen Rum kesimini, yani adanın sadece bir tarafını kurucu anlaşmaların hilafına AB üyesi yapmakta beis görmediğini” ifade eden KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şöyle devam etti:

.. “Kıbrıs Türk Halkı BM’nin ve AB’nin desteklediği plana ‘Evet’ dediği için hiçbir şey elde edememiş, Rumlar ise büyük bir çoğunlukla ‘Hayır’ dediği için adeta ödüllendirilmiş ve halkımızın kurucu anlaşmadan kaynaklanan hakları dahi yok sayılmaya devam etmiştir..

..Halkımızın haklarının gasp edilmesini güçlendiren AB üyeliği, bir yandan Rum kesiminin, Kıbrıs adasının tamamını temsil ediyormuşçasına davranmasını kolaylaştırırken, öte yandan da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve halkımızın her alanda ve her platformda karşılaştığı zalimce ve haksızca sistematik izolasyon politikalarına hizmet etmekten başka bir şeye yaramamıştır..

..Sorunun bunca yıldır çözülememesinin temelinde ; Rum kesiminin Kıbrıslı Türkleri yok sayan, bizleri sözde küçük bir ‘azınlık’ olarak gören tutum ve davranışları ile halkımızın iradesini ve Egemen Eşitlik hakkımızı sürekli ve ısrarlı biçimde reddetmesi yatmaktadır..

..AB’nin 500 milyonluk nüfusu içinde okyanusta bir damla olan ve buna rağmen ‘Egemen Eşitlik’ temelli bir üyeliğin bütün imkanlarından yararlanan Rum kesimi, konu Kıbrıs Türk halkına ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geldiğinde maksimalist ve izolasyonist politikalar dışında yapıcı ve iş birliğine açık bir tutum sergilememiştir”…

…KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, adada 1974’ten bu yana kan dökülmüyor, toplumlararası çatışmalar yaşanmıyorsa bunun nedeninin; “Mevcut İki Devletli , Coğrafi Sınırları Belirli Bir Sistemin Fiilen Yürürlükte Olmasıdır” ifadesini kullandı..

..KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, halkın yüz yılı aşan milli özgürlük mücadelesinin son aşaması olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletini, anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteği ile daha da güçlendireceklerinden kimsenin kuşkusu olmamasını istedi..

..Bu vesileyle başta BM olmak üzere AB’nin bütün ilgili kurumlarını ve güneydeki muhataplarını, Kıbrıs Türk halkına uygulanan zalim ve haksız izolasyonların ve engellemelerin kaldırılmasına çağıran Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şunları kaydetti:

.. “Emlak sektörüne uygulanan haksız tutuklama ve engellemeler ‘sözde’ barış söylemleri ile çelişmektedir. Dünyanın gerek emlak sektöründe, gerekse diğer sektörlerde, Rum kesiminin Kıbrıs Türklerine karşı yaptığı haksız uygulamaları görmesi, anlaması ve bu haksız uygulamalara karşı harekete geçmesi Kıbrıs Türk halkının beklentisidir. Bu haksız tutumlara çanak tutan Avrupa Birliği’nin de Kıbrıs Türk halkını görmezden gelmeye devam etmemesi ve kendi iç hukuku, insan hakları, özgürlükler gibi söylemleri ile çelişen uygulamalarından vazgeçmesi gerekmektedir..

..Kıbrıs Türk halkının milli kimliğini, iradesini, tarihsel hak ve kazanımlarıyla devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini, dünyanın her yerinde ve her şart altında savunmaya devam edeceğiz” dedi.

Sonuç olarak; Kıbrıs Türk halkına düşen görev , birlik ve beraberlik içinde hareket ederek temellerinde Mücahit halkımızın Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) mensuplarının, kahraman Mehmetçiklerimizin canı ve kanı olan bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamaktır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..