BM Genel Sekreteri Guterres,   “Siyasi eşitliğe dayalı, iki toplumlu, iki kesimli federasyon...” demiş... Bu çözüm önerisine bakıldığı zaman ilk akla gelen soru şu: İki toplumlu, iki kesimli federasyon hangi devlet içinde gerçekleşecek?... Bu sorunun yanıtı şöyle:  İki toplumlu, iki kesimli federasyon, Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti devleti içinde gerçekleşecek... Yani kısacası, bu çözüm biçiminde KKTC ortadan kalkacak, siyasi eşitliğe dayalı iki toplumlu, iki kesimli federasyon Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti devleti içinde kurulacak. Rumlar, bu çözüm ile tüm adanın egemenliğine sahip çıkacak... Buyurun cenaze namazına...
Yıllar boyu “Kıbrıs Sorunu”nu en iyi bilenlerden biri olarak tanınan BM Genel Sekreteri Guterres, BMGK’nin kararları doğrultusunda yapmış olduğu açıklamanın, Kıbrıs adasındaki iki ayrı devletin varlığı gerçeğini hiçe sayarak çıkmazın daha da çıkmaz hale gelmesini sağlamaktan öte hiçbir anlamı yok. Bu durumda, BM Genel Sekreteri Guterres’in bu mantıksız açıklamasına karşı KKTC Devleti ve Hükümetinin hemen şimdi iki eşit uluslararası statüye sahip, iki ayrı devlet çözümünden başka hiçbir çözüm önerisini kabul etmeyeceğini bildirmesi gerekmektedir. Öyle de olacak.
Peki, bundan sonra ne olacak? KKTC Devletinin BM ile hiçbir yere varamayacağı çoktan biliniyordu. Şimdi, KKTC Devleti için tek yol vardır, o da tanınma istemesi. KKTC’nin tanınmasına sıcak bakan ülkelerle tanınma amaçlı ikili görüşmelerin başlatılmasıyla yeni bir döneme giriş yapılması artık elzem olmuştur. Bu devletlerle hemen ikili görüşmeler başlatılmalı. Hedef tanınma... BM ve Rumlar KKTC’nin böyle bir tanınma girişimini engelleyemez. Türkiye Cumhuriyeti bu konuda ağırlığını ortaya koyduktan sonra BM, Rumlar ve AB’nin KKTC’nin bu tanınma politikasını sonlandırmak için harcayacakları çabalar  boşuna...