banner913
banner932
banner1032

Hristodulidis, "Çözüm için herkes gerekli ciddiyeti göstermeli"

banner1020

Rum Sözcü Nikos Hristodulidis, Kıbrıs sorununun çözümü için gereken çabalarda herkesin gerekli ciddiyeti göstermesi gerektiğini belirtti.

banner974
Hristodulidis, "Çözüm için herkes gerekli ciddiyeti göstermeli"

banner971

Fileleftheros, Hristodulidis’in Hindistan’daki açıklamalarını, “Köprüleri Uçurmuyor… Mustafa Akıncı’ya Hindistan’dan, Kıbrıslı Türk Liderin Adını Telaffuz etmeden Cevap” başlıklı haberde yer verdi.

Habere göre, Hristodulidis, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in hiçbir şekilde bir suçlama oyununa girmek istemediğini söyledi.

Hristodulidis, Rum siyasi partilerinin Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamalarını yorumlarken, DİSİ tarafından önerilen yasayı Yüksek Mahkeme’ye gönderme zorunluluğu olduğunu söyledi. Hristodulidis, bu durumun, “bazıları tarafından Anastasiadis’in Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili niyetine itiraz etmek için kullanıldığını ve Kıbrıs Türk tarafı da dahil olmak üzere, bir suçlama oyununa girildiğini” savundu.

“Bir prosedürdeyiz ve herkesin ciddiyet göstermesi gerekiyor. Bu ciddiyeti herkesten görmeyi bekliyoruz” diyen Hristodulidis, “Kıbrıs Rum tarafının arzusu, en kısa zamanda işgale son verilmesi ve Kıbrıs sorununun çözülmesidir. Herkesin gerçek niyeti müzakere masasında değerlendirilir” dedi.

Cenevre sonrasında olanları ve Türk faaliyetlerini hatırlatan Hristodulidis, “Başkanın niyet ve eylemlerine kimse itiraz edemez” dedi.

Haravgi, Hristodulidis’in açıklamasını, “Hükümet Sözcüsü: Suçlama Zamanı Değil” başlığıyla aktardı.

HİNDİSTAN’DAN ARACILIK

Bu arada, Fileleftheros “Hindistan, Türkiye Nezdinde Aracı” başlıklı haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in 4 günlük ziyaret gerçekleştirdiği Hindistan’dan, “çözüm çabalarına yapıcı katkı koyması” mesajını Türkiye’ye iletmesini istediğini bildirdi.

Habere göre, Yeni Delhi’deki “Observer Research Foundation” isimli düşünce kuruluşunda “21’inci Yüzyılda AB-Hindistan Stratejik İlişkisi: Kıbrıs Perspektifi”  konulu etkinlikte konuşan Anastasiadis, Rum tarafının devam eden müzakere çabalarına bağlı olduğunu söyledi. Anastasiadis, Hindistan gibi dost ve müttefiklerinden, Türkiye’ye, “fiili durumun kabul edilemeyeceğini ve harcanmakta olan çabalara yapıcı katkı koyması gerektiği” mesajını iletmesini beklediğini kaydetti.

DİSİ’DE “İKİ TEKNE POLİTİKASI”

Haravgi, “İki Tekne Politikası… Pindaru’da ve Başkanlıkta İki İktidar Merkezi” başlıklı haberinde, DİSİ’nin Enosis plebisitiyle ilgi yasa önerisinin ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in meclisten geçen yasayı Yüksek Mahkeme’ye göndermesinin, katı çizgide olanlar ve resmi çözüm çizgisini benimseyenler arasında zıtlaşmaya yol açarak, partiyi ‘iki tekne’ politikasına geri götürdüğünü yazdı.

NEOFITU: “MÜZAKERELERİN GİDİŞATINDAN ISTIRAP DUYUYORUM”

Habere göre, DİSİ Başkanı Averof Neofitu dün RIK’e yaptığı açıklamada, “Başkan Anastasiadis, meseleyi siyasi olarak yönetebilir ve Yüksek Mahkeme’den görüş istemekten kaçınabilirdi” dedi.

“DİSİ, kimsenin vesayeti altında değildir. Başkan Anastasiadis de partinin vasisi değil” diyen Neofitu, müzakerelerin gidişatından ıstırap duyduğu belirterek, “Koltuğu kimin alacağı yarışına başladık. Gelecek haftalara ve gelecek aylara değil, gelecek Şubat’a bakıyoruz” ifadelerini kullandı.

AKEL UYARDI

AKEL ise, “ikincil derecede öneme sahip konuların görüşülmesiyle, müzakereleri sadece Rum başkanlık seçimlerine kadar idame ettirme mantığı hakim olursa, müzakere prosedürünün çok yakında çökme tehlikesinin pusuda beklediği” kaygısını ortaya koydu. AKEL, Anastasiadis’e, “ilkelere ve uzlaşılmış çözüm çerçevesinde ısrar ederek, müzakerelerin devamı ve mutlu sona varması için inisiyatif alma” çağrısında bulundu.

Haravgi’nin “Müzakerelerin Çökme Tehlikesi… AKEL Kıbrıslı Rumları ve Kıbrıslı Türkleri Çözüm İçin Seferberliğe Çağırıyor” başlıklı haberinde AKEL Polit Bürosu’nun, dünkü toplantısının ardından müzakerelerle ilgili bir açıklama yayımladığını yazdı.

Habere göre, AKEL, liderlerden her birinin farklı konuları müzakere sonuna bırakma taktiğinin prosedürün bloke olması sonucunu doğurduğunu; Türkiye’nin de iç yönlerle ilgili ana konularda yakınlaşmaya varılmadan güvenlik konusunda kartlarını açmayacağını ilan ettiği görüşünü ortaya koydu.

“GELECEK NESİLLER YERİNE, SEÇİMLERİ DÜŞÜNME BÜYÜK BİR TARİHİ HATA”

AKEL, bazı Rum siyasi partiler tarafından önerilen, strateji değişikliğini “Türkiye’ye bedeli artırmak yerine yıkıcı sonuçlar doğuracak, Türkiye’yi suçlarından arındıracak ve muhtemelen kesin taksimi gündeme getirecek kısır bir slogan” diye niteledi.

Güvenlik ve haritaların müzakere masasında olduğu, karşılarında da Türkiye’nin bulunduğu son aşamaya gelindiği şu anda gelecek nesiller yerine, seçimleri düşünmenin büyük bir tarihi hata olduğu uyarısında bulunan AKEL, şöyle devam etti:

“İkincil derecede öneme sahip konuların görüşülmesiyle müzakereleri sadece başkanlık seçimlerine kadar idame ettirme mantığı hakim olursa, müzakere prosedürünün çok yakında çökme tehlikesi pusuda bekliyor. Halkı,  daimi barış ve güvenlik şartları altında insan haklarını ve temel özgürlükleri sağlayacak çözümü başarma mücadelesini sürdürmeye çağırıyoruz. Özellikle çözüm ve yeniden birleşme isteyen Kıbrıslı Türk vatandaşlarımızı bu zor mücadelede bizimle birlikte seferberliğe çağırıyoruz.”

“KAPSAMLI GÖRÜŞME ŞART”

AKEL bugünkü aşamada Kıbrıs sorununun iç yönleriyle ilgili başlıkların yakınlaşma ekseninde olduğu, ana başlıklardan sadece birkaçında açık kaldığı, bunların paketleştirilip kapsamlı görüşülmesinin şart olduğu görüşünü de ortaya koydu.

AKEL, şöyle devam etti:

“Herkes tarafından siyasi irade gösterilir ve geçmişteki yakınlaşmalara saygı gösterilirse bu konularda kapsamlı sonuca varılmasının mümkün olduğuna inanıyoruz. Olmazsa, bütün argüman olmamış addedilecek ve hiçbir bağlayıcılığı olmayacak. Sonuca varmasak bile bizim tarafa herhangi bir sorumluluk yüklenmesi çok zor olur. Bizim tarafın iyi niyetinin teslim edilmesinin, Kıbrıs MEB alanındaki egemenlik haklarımızın korunması ve güçlendirilmesi de dahil, güvenilirliğimizin güçlenmesi açısından büyük önemi var.”

BULUT’A TEPKİLER

Gazete, AKEL’in TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlarından Yiğit Bulut’un KKTC için Türkiye’nin denizaşırı vilayeti nitelemesini eleştirdiğini de yazdı.

Habere göre, Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu, Bulut’un sözlerini “kabul edilemez ve kınanması gereken” sözler diye niteledi ve bu sözlerin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve diğer siyasiler tarafından “kınanmasını” kutladı.

Bulut’un sözlerinin, çözümsüzlüğün tehlikelerini anlamayan herkesi endişelendirmesi gerektiğini de söyleyen Stefanu “Türkiye’nin hedeflerinin imkansız kılınmasının tek yolu, Kıbrıs’ı kurtaracak ve halkını, iki bölgeli iki toplumlu federasyon çerçevesinde yeniden birleştirecek çözümün başarılması için müzakeredir” dedi.

Habere göre, EDEK ise, Bulut’un sözlerinin “Türkiye’nin, su bağlantısı ve beklenmekte olan elektrik bağlantısı gibi bir dizi faaliyeti teyit ettiğini ve gerçek niyetlerini ortaya koyduğunu” savundu. 

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.